Cumhuriyet'ten İpek Özbey, Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu ile Türkiye'nin siyaset gündemine dair bir pöportaj gerçekleştirdi.

Röportajın bir kısmı şöyle:

Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu: 2017 referandumuyla birlikte Türkiye, demokrasiyle bağlantısını tamamen koparmıştır. Bu tür özelliklere sahip rejimlerde, anayasanın etkin ve bağlayıcı olma özelliği geri plana atıldığı vakit, bunun ortaya çıkardığı boşluğu keyfi şekilde hareket eden yürütme dolduruyor. Hükümetin nerede bittiği, devletin nerede başladığı, oradaki sınır bulanıklaşıyor. Devlet ve hükümet ilişkisinin muğlaklaşması, sınırın yok oluşu, devlet aygıtlarının parti aygıtına dönüşmesi, onunla birlikte anayasal takıyyenin gelişmesi, kurumsal yapıların ciddi erozyona uğraması ya da ortadan kaldırılmasını beraberinde getiriyor.

Seçim araştırmalarında halka sormuştuk, “Hiç oy vermeyeceğiniz parti hangisi” diye…Neredeyse 3’te 1 HDP diyor. Onun için partilerin beraber çalışıyor izlenimi vermeleri kendi seçmenlerine kolay anlatılamayacak bir durum. Gerek AKP, gerek MHP, HDP ve İYİ Parti arasındaki ideolojik farklılıkları olabildiğince gün yüzüne çıkarıp seçmenin gözüne sokmak suretiyle orada bir tesanütün olmamasını sağlamak peşinde. İYİ Parti bloktan çıksın, MHP ile birleşsin istiyorlar.

İYİ PARTİ BLOKTAN ÇIKSIN, MHP İLE BİRLEŞSİN İSTİYORLAR

- HDP’yi kapatma girişimi bekliyor musunuz?

Hiçbir önemi yok. Bu partiler çok kapatıldı, yenisi kuruldu. Orada bir seçmen kitlesi var. O seçmen kitlesinin belli duyarlılıkları var. Bu seçmen kitlesinin Türkiye’nin ulusal siyasetinin önemli bir parçası olarak demokraside var olup olmayacağı temel sorunumuz. Bu kitleyi demokrasiden dışlarsanız Türkiye’nin milli birliğini güçlendirmiş olmazsınız; çünkü demokrasi, siyasal katılma ve temsille ulusal birlik temin eden temel araçlardan birisidir.

- Asıl hedef İYİ Parti’yi Millet İttifakı’ndan koparmak mı?

Gerek AKP, gerek MHP; HDP ve İYİ Parti arasındaki ideolojik farklılıkları olabildiğince gün yüzüne çıkarıp seçmenin gözüne sokmak suretiyle orada bir tesanütün olmamasını sağlamak peşinde. İYİ Parti bloktan çıksın, MHP ile birleşsin istiyorlar. Mesele şu: MHP, “HDP bizim için yoktur” dedi. 2015 Haziranı’ndan itibaren bulunmadığını söyledi. Gelelim davranışa: 2018’den itibaren Meclis’te yapılan oylamalarda MHP ile HDP aynı yönde oy kullandı pek çok kez. Andımız oylamasına bakalım. MHP, andımıza sahip mi çıktı, hayır! HDP hayır dedi, MHP çekimser. Çekimser, hayır demektir. Sayarsanız bunları, 17-18 oylamada aynı yönde oy verdiklerini görüyorsunuz.

- Bunu nasıl yorumlamalı?

MHP bile HDP ile aynı düşünüp hareket edebilen bir parti. İYİ Parti niye yapmasın o zaman?.. İktidar, bu tutarsızlıkların herhangi bir şekilde kendilerine fatura edilmediği kanısında.

- Ediliyor mu?

23 Haziran 2019’daki tekrar seçimde tutmadığını gördük. Ne kadar tutar onu da bilmiyorum. Hele bugünün koşullarında… Türkiye anayasa krizi, onun yarattığı siyasi kriz, iktisadi kriz, kamu sağlığı politikası krizi gibi çeşitli krizleri yaşar ve ağır biçimde etkilenirken işe yarayacak mı bilmiyorum. Bu, seçmenin değişim talebiyle ilgili. Muhalefet bu değişim talebine yanıt verirse etkili olacağını düşünüyorum. Muhalefetin mesela, iktidar partisinin doğrudan PKK’nin lideriyle çeşitli ortak seçim kampanyası girişimlerinde bulunabildiğini sonra da dönüp onu telin ettiğini iyi anlatması önemliymiş gibi duruyor. İktidar partilerinin tutarsızlıkları çok sayıda ve pek müthiş.

RADİKALLİKLERİ TÖRPÜLENİYOR

- AKP, Kürt seçmeni yeniden kazanabilir mi?

Refah Partisi’nden beri söylenen “Orada çok mütedeyyin bir kitle var. O kitle bize oy verir. Biz o kitlenin demokratik sürece katılarak milli bütünlüğe katkıda bulunmasını sağlarız” savı vardı. 2015’e kadar Kürt seçmenin 3’te 2’sine hitap ediyordu. Ama 2015’ten itibaren bu denge döndü. 6 milyon civarında seçmen HDP’ye oy veriyor.

- Yeni partilere kayar mı?

Baraj sorunu olduğu sürece zor. Baraj kalkarsa olabilir. Barajı kaldırmak bu tür farklılıkların oy temin etmesine daha fazla imkân sağlayacaktır. Bu yolla temsili geliştirmiş olursunuz. Bu durumda siyasal partilerden ayrılanlar daha ideolojik düşünen ve belki daha radikaller olacaktır. Bu partilerin belli bir süre siyasi hayatta kalmak suretiyle radikallikleri törpüleniyor.

- HDP’nin törpülendi mi?

Daha demokratik bir söylem içinde. Daha Türkiye’nin partisi olmak demokrasi içinde kalma, siyasal katılma, milli siyasetin unsuru olmak demektir. Buna doğru dönmeye çalışan bir parti görüntüsü veriyor. Bunun önünü kesmeye, “Sen öyle değilsin, sen aslında PKK’sin, milli siyaseti bozmaya çalışıyorsun” imajı yaratmaya çalışıyorlar ki yukarıda anlattığımız gelişmeler gerçekleşsin.

Kaynak: Cumhuriyet 

Editör: TE Bilişim