Konda'nın "Gündem ve Seçmen Eğilimleri Araştırmaları"nın sonuçları kamuoyu ile paylaşıldı.

Toplam 2 bin 646 kişiyle yürütülen araştırmada, "AKP/Erdoğan, HDP/Demirtaş tercihlerinde bulunanların ekonomik bakımdan ülkenin en alt gelir dilimlerindekiler olduğu" belirlendi; "Meral Akşener", "CHP/Kılıçdaroğlu" diyenlerin ekonomik olarak ülkenin en yüksek gelir diliminde olduğu ifade edildi.

Aralıksız bir şekilde 78 ay boyunca ve karşılaştırmalı olarak yapılan "seçmen davranışları ve eğilimleri" araştırmasında ilk defa kararsız seçmenin % 33 oranına çıkmış olduğu ve aynı oranda "siyasete güvenin" çok büyük ölçüde azaldığı anlaşılmaktadır.

Aynı şekilde "ülkenin kimin tarafından yönetilmesini istersiniz" sorusuna; desteği ciddi bir şekilde azalmakla birlikte, % 32 oranıyla açık ara R.T. ERDOĞAN ilk sırada çıktığı, mevcut siyasi aktörlerin hiç birisinin % 10 oranına bile ulaşamadığı, "öyle bir lider yok" cevabının ise % 29,7 oranıyla anlamlı bir yüksekliğe çıktığı anlaşılmaktadır.

“Türkiye’nin en acil, en önemli sorunlarını hangi parti çözer?” sorusuna seçmenlerin yüzde 34,3’ü AKP cevabı verdi; "CHP’nin sorunları çözeceğinden umudu olanların" oranı %9'da kaldı. Katılımcıların yüzde 25'inin, "Hiçbiri, yeni parti lazım" yanıtını vermesi dikkati çekti.

Benim için en önemli bir diğer sonuç ise; Meral AKŞENER'in partisine oy vermeyi düşünenlerin nisbi olarak "en üst ekonomik gelir seviyesini" temsil eden seçmenler arasında oranının yüksek olmasıdır. Ankette, "Tercihlere göre ortalama aylık kişi başı gelir" başlığı altında şu rakamlara yer verildi:

Selahattin Demirtaş: 694 TL 
Tayyip Erdoğan: 797 TL 
Kemal Kılıçdaroğlu: 979 TL
Meral Akşener: 1166 TL

Yine bu bu araştırma ile Ak Parti'nin ilk defa 7 Haziran 2015 seviyesine tekrar gerilediği anlaşılmaktadır.

Bütün bu verilerden anladığım şudur ki, "demokratik ve sivil siyasetin" alanının gittikçe daralması sebebiyle, seçmenin siyasete olan güveninin azaldığı, bu durumdan en az etkilenen siyasi parti ve siyasi aktörün ise "karizmatik liderlik" ve "tek adam" anlayışıyla siyaset yapan AKP ve Genel Başkanı R.T. ERDOĞAN olduğu anlaşılmaktadır.

Konda araştırmasının verilerinden olan Meral AKŞENER'in partisinin "yüksek gelir grubundan" daha yüksek oranda oy alacak olmasını, seçmenin "hayat tarzı ve kültürel tercihleriyle" izah edecek olursak, bu durum şimdiden bir sıkışmışlığın işareti sayılabilir. Çok hızlı bir şekilde bu alandan çıkmak ve geliştirilecek bir siyaset diliyle daha geniş kesimlere açılmak gerekmektedir.

Görüldüğü üzere, demokratik ve sivil siyasetin sıkışmışlığı ve ülkenin içinde bulunduğu zor şartların gereği olarak, öncelikli olarak "ülkeyi kimin yönetmesini istersiniz" sorusunun cevabı olmak üzere, R.T.Erdoğan'ın "tek adam" yönetim tarzının karşısına "güçlü ve ehil kadrolar" ve "zengin bir programla" çıkarak, seçmen nezdinde inandırıcı bir seçeneği ortaya koymak gerekmektedir.

Aksi halde, R.T.ERDOĞAN'ın "tek adama" dayalı siyaset tarzı taklit edilmiş olur ki, ülkemizin ihtiyacı olan siyaset tarzı bu alanda yarışmak değil, milletin öz güvenini artıracak şekilde demokratik ve sivil siyasetin alanını genişletmekle mümkündür.

Rubil Gökdemir

Editör: TE Bilişim