Nerede olduğunu göremiyoruz ki bu küçük şeytanın. Kâh havada asılı kalabiliyorken, kâh orada burada dokunduğumuz her yerde olabiliyorken kağıt paralarda olmayacak mı yani!

En üst seviyede tedbirler almaya çalışıyoruz hastalık bize ve sevdiklerimize bulaşmasın diye; yeterli yahut yetersiz elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Evlere kapalı kaldık haliyle; sağlık çalışanlarımızın, bilim kurulunda görev alan ilim insanlarının ve tabii ki de Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın uyarılarına dikkat kesiliyoruz. Evde kalıyoruz.

Birçoğumuz için geçerli olan para harcama hırsından evde kaldığımız süre boyunca ne yazık ki vazgeçemiyoruz. Harcadıkça harcıyoruz korkmadan kredi kartından veya banka kartından. Korkmadan diyorum çünkü insan görmediği parayı daha kolay harcayabiliyor, korkmuyor. Çünkü ortada gerçek bir para yok. Deneysel Psikoloji Dergisi’nin (Journal of Experimental Psychology) yaptığı araştırmada, kredi kartıyla yapılan harcamalarda beynimizin “acıyı azalttığını” ve nakite oranla daha çok para harcadığımızı gözler önüne sermektedir.

Virüs dolayısıyla AVM’ler kapalı, alışveriş yapabileceğimiz sektör ve firmalar çok teşekkür ederiz ki! Hizmetlerini online olarak sürdürerek bizlere yüzyılın iyiliğini yapıyorlar, var olsunlar! E almayalım mı Yiğit Bey ihtiyaçlarımızı, firmalar da bir şekilde para kazanıp sektörü ayakta tutmasınlar mı dediğinizi duyuyorum. Alabilirsiniz, sektör de ayakta kalabilir. Benim derdim Cov-19’un harcama alışkanlarımızı ve alışveriş türümüzü değiştirmemize sebep olabileceğini irdelemek. Bizi daha fazla harcamaya yönlendirmesine biraz da olsun farkındalık yaratmak. Zaten son yıllarda nakit paradan dijital paraya geçiş denemeleri ve uygulamaları tüm hızıyla yürütülüyor dünya genelinde. Özellikle bu konuda Mastercard Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Yiğit Çağlayan bakınız ne diyor: “pazarcıların da en küçük satıcısının da POS cihazı olacak. Öyle bir dünya hayal ediyoruz.” Plastiğin nakit paraya oranla daha hijyenik olduğu, nakit paranın hem maliyetli hem de sağlıksız olduğu kimi otoritelerce de dillendiriliyor. Böylelikle dijital para ve plastik paranın (banka veya kredi kartı) tüketiciler arasında yayılmasının hızlandırılması amaçlanıyor.

Özellikle İngiltere, Çin, İsveç ve birçok Avrupa ülkesinde kredi ve banka kartı kullanım oranında ciddi artışlar olduğu bilinmekle birlikte bu kervana Rusya da katılıyor; 2015 senesinde kart kullanım oranı yüzde 5’lik bir dilime sahipken şuan mobil ödemelerin arttığı bu ülkede yaklaşık yüzde 50’lik bir oranda banka kartı kullanımı vardır.

Ne demiştik, görmediğimiz bir parayı daha kolay harcayabiliyoruz. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki tüketici cebinde sadece nakit para varken daha az harcama yapmak isterken diğer kısım ise, kredi kartı veya benzeri paralarla yaptığı alışverişlerde daha çok para harcıyor. Yukarıda da ifade ettiğim gibi sebep korkmadan harcamamız. Sonrasında güle oynaya gelen kredi kartı ekstresi!

Şimdi Türkiye’den banka kartı ve kredi kartı harcama dağılımlarına ait bilgi paylaşmak istiyorum.

1-TCMB’nin 15 kalem üzerinde yaptığı araştırmada COV-19’un ülkemizde patlak vermesinden sonra Mart ayının birinci haftasından dördüncü haftasına kadar internetten yapılan alışverişler yaklaşık %20 oranında artış olmuş.

2-CarrefourSA’da tarafından paylaşılan bilgilere göre, Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının açıklandığı 11 Mart ile 15 Mart arasında CarrefourSA.com’un trafiğinde ciddi bir yoğunluk yaşandığı, site trafiğinin ise bir önceki haftanın aynı dönemine göre %80 oranında arttığı vurgulanmıştır.

Benzer durum Migros için de geçerliydi. Firma yetkililerinden yapılan açıklamada özellikle gelir düzeyi yüksek ve iş merkezlerine yakın semtlerdeki online satışlarda önemli artışların olduğu ifade edilmiştir. Korona belası geçince düzelir demeyiniz, uzmanlar bu salgın bitse bile online satışların toplam satışlar içindeki payının bir hayli derecede yüksek olacağını düşünüyor.

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak deniyor ya… Acaba “Yeni Dünya Düzeni” nakitten arındırılmış tamamen dijitalleşmiş bir dünya mı tasarlıyor? Daha mı çok para harcamaya yönlendirileceğiz bu şekilde. Yine akıllanmayacağız demek ki hep daha fazla tüketim, harcama, çılgınlar gibi harcama korkmadan harcama… Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de mi acaba bu düzene ayak uyduruyor ki, İngiliz basınından Daily Telegraph’a konuşan bir WHO yetkilisi "Şu aşamada dijital ve temas gerektirmeyen ödeme yöntemlerinin kullanılmasını tavsiye ediyoruz" diye açıklamada bulunuyor.

Bilemedim doğrusu!

Yine de ben elimdeki kağıt paraya sıkı sıkıya bağlı kalmaya çalışıyorum.

Eski kafayım herhalde!

KAYNAKÇA:

1-) İstanbul İstatistik Ofisi, Banka Kartı ve Kredi Kartı Harcama Dağılımı.

2-3)Bloomberg Businessweek, 22 Mart Özel Sayısı.