Kiminizde öfke var; davranışlarımızdan dolayı.
İnanın! Anlıyorum.
Çünkü bizler de sizlerin yaşındaydık, bir zamanlar.
Aynı hisleri bizler de yaşadık, kimilerine karşı...
***
Bizim de hainlerimiz(!) vardı.
En az sizin hainleriniz(!) kadar.
Size bir sır(!) vereyim:
Genel Başkanımız da hain(!) idi bir zamanlar.
Ocak tarafından cezalandırılmaya(!) kalkışılan bir hain.
Bugün ise, Genel Başkanımız; bazılarına göre meşruiyetin bizzat kaynağı.
Kimin hain(!) olduğuna o karar veriyor artık.
***
Biliyorsunuz, hainlik de, fitne de izafi kavramlardır.
Bakış açısına göre değişir.
Ebu Cehil'e göre Allah Resulü fitneciydi, dolayısıyla yok edilmesi gereken bir hain.
Yezid, söz konusu duyguları Hz. Hüseyin'e karşı besliyordu.
Çinliler de Kürşat'a...
Onun için bu kavramları kullanırken, kırk kere düşünmeli insan.
***
Tecrübe etmek için, illâ yaşamak gerekmez. Akıllı insanlar kendinden öncekilerin tecrübelerinden yararlanır.
İnsanlık böyle gelişir. Medeniyetleri şekillendiren bu anlayıştır.
Sizler bizimle aynı hataları yaparsanız, hareket yerinde sayar.
Yerinde saymak geriye gitmektir aslında. Çünkü rakiplerin ve düşmanların ilerliyordur.
***
Ve, bir hatırlatma:
Gençliklerinin baharında ölüm korkusu karşısında diz çökmeyenleri, bir ayakları çukurdayken, ölümle korkutmayın; olur mu?
Biz sizleri çok seviyoruz, ne kadar kızarsanız kızın, saldırırsanız saldırın sevmeye devam edeceğiz.
İnanıyoruz ki "Hakikat", bir gün hepimizi aynı noktada buluşturacaktır.
Suat Başaran
