Olan oldu...
Kâğıtlar yeniden dağıtılsın!.. Diyecek halimiz yok...
Bize düşen önümüze konulan seçenekleri, meşrebimize uygun bir şekilde değerlendirmek...

***

Bu sebeple, devletli arkadaşlardan ricamız, uyduruk bahanelerle zekâlarımızla alay etmemeleri...
Çünkü, önümüzdeki manzara, kendi eserleri...
Onlar Türkiye'yi yönetmekten korkunca, bizlere başımızın çaresine bakmak düştü...
Nasıl ki halk oylamasında hayır dediysek, cumhurbaşkanlığı seçiminde parti yönetiminin dayatmalarına direndiysek, bu seçimde de tavrımız aynı olacak...
Ve bunu da kadim değerlerimizi gözeterek yerine getireceğiz...

***

-Hangi partide bulunursa bulunsun-, partimin emrini yerine getireceğim diyen ülkücülerle işimiz olmaz...
Ülküdaşı adayken, partisi ittifak yaptı diye ülküdaşının başını yere indirenle de...
Tavrımız açık ve net: Oylar ülkücülere!..

***

Muğla'da Behçet Saatçi diyeceğiz, Konya Ereğli'de Hüseyin Oprukçu...
Iğdır'da elbette İsa Yaşar'ımızın, Ahlat'ta Mümtaz'ımızın yanında olacağız.
Uzun uzun yazmaya gerek yok!..
Adayların kimliği herkesin malûmu...
Ülkücüler neredeyse, bizler de oradayız...

***

Ya iki aday da ülkücüyse ne yapacağız?
Elbette herkes kendini kime yakın buluyorsa oyunu ona verecek...
Fakat Ankara'daki gibi uyduruk geçmişlere de itibar edecek değiliz...
Edecek değiliz çünkü, böyle bir tutum hem ülkücü mücadele tarihine hakarettir, hem de kul hakkına girer...

Suat başaran
 

Editör: TE Bilişim