Siyaset boşluk kabul etmeyen bir alan. Uzun zamandır yerel seçimlerden sonra sn Davutoğlu'nun başkanlığında yeni bir partinin kurulacağı konuşuluyor. Bu tip söylentiler, siyasette boşluk olduğu zaman ortaya atılır. Söylentinin varlığı aynı zamanda boşluğun varlığına delalet eder.

Peki sn Davutoğlu hangi boşluğu dolduracak? Merkez solda CHP ,Milliyetçi sağda İYİ Parti ve MHP , muhafazakar sağda AKP ve SP var.Boş olan alan, DYP ve ANAP'ın boşalttığı ve daha sonra bir türlü doldurulamayan merkez sağ alanı. Bu alanı sn Akşener doldurmaya çalıştı ama farklı düşünenlerle çalışmaya alışmamış kadrosu buna imkan vermedi.

Davutoğlu, bu alana mı oynayacak, farklı bir yol mu izleyecek bunu yeni parti ete,kemiğe büründüğünde göreceğiz. Ancak Davutoğlu'na yönelen teveccühün büyük kısmı AKP tabanından geliyor. Verdiği her konferansta salonların hınca hınç dolması, afaroz edilme tehdidine rağmen kendisine yönelen ilginin giderek büyümesi bu gerçeğin ifadesi. Bu yöneliş, AKP ve bugünkü kadrosunun artık eskisi kadar tabanın beklentilerine cevap veremediği anlamına geliyor. AKP kurulduğunda -görüntüde de olsa- insanların gönlüne hitap eden bir tarafı vardı. Lükse karşı çıkıyor görünmek için milletvekili lojmanlarını bile satmış, bugüne göre çok daha ılımlı ve kapsayıcı bir siyaset izlemişti. Aynı AKP, gücü ele geçirdikten sonra bir saltanat ve israf odağına dönüştü, tevazuunun yerini kibir,hoşgörünün yerini hazımsızlık, demokratik siyasetin yerini buyurgan ve tepeden inmeci siyaset biçimi aldı. Bu da AKP ile bir kısım tabanı arasındaki mesafenin açılmasına neden oldu. İşte Davutoğlu'na yönelen teveccühün arkasında bu tepeden inmeci, nobran, çıkarcı siyaset anlayışına duyulan tepki yatıyor.

Davutoğlu,İstanbul'daki merkezinde kozasını örerken iktidar cephesi de boş durmuyor. İktidar medyası iki şey yapıyor,bir: yeni partinin Ali Babacan ismi etrafında, Gül'ün kanatları altında kurulacağını haberleştirerek bu ilgiyi dağıtmak istiyor, iki; Davutoğlu'nu unutturmaya çalışıyor. Babacan isminin öne çıkarılmasının önemli bir nedeni var, bu iki ismin bir araya gelmesi halinde nasıl bir havanın oluşacağı görülüyor.Babacan, merkeze alınarak bu iki isim arasında bir liderlik yarışı ve sonunda farklılaştırma oluşturulmak isteniyor. Böylece hareket daha başlamadan güdük hale getirilmiş olacak. Ancak Davutoğlu da, Babacan da bu oyunun farkında. Meclisin devre dışı kaldığını, devletin her geçen gün biraz daha yönetilemez hale geldiğini görüyorlar. Ülkenin sen-ben yarışını kaldıramayacak derecede acil bir müdahaleye ihtiyacı olduğunu biliyorlar.(Dünyaya yön verme iddiasından, domates- biber satıcılığına dönmek gelinen noktayı göstermek bakımından yeterince açıklayıcıdır) Medya'nın kim veya kimler tarafından yönlendirildiği konusunda yeterince tecrübeye sahipler. Davutoğlu'nu görmezden gelme politikasının sebebi, Davutoğlu korkusu. O olmasın da kim olursa olsun havasındalar.Ancak yeni oluşum dönülemez bir notaya gelmiş durumda. İsteseler de istemeseler de bu doğum gerçekleşecek. AKP'nin hoyratlığına,nobranlığına dur diyecek her hareket Türkiye'nin normalleşmesine hizmet eder.