Geçen yıllarda Selahattin Demirtaş'a 50 bin, dünkü Resmî Gazetede yayınlanan ilamı ile

Tokat'ta bir FETÖ Sanığına da 10 bin lira Hak Mahrumiyetine uğradıkları nedeni ile; Hazineden Para/Tazminat ödenmesine karar verdi.

Hani soruyoruz ya! 128 milyar $ nerede diye?

İşte! 60 bin lirası burada.

Daha nice kararlar var böyle.

Giden paralarda...

Bu durumu görünce yeni yılda ilk paylaşımımız ADALET konusunun önemi üzere olsun dedik.

Hırsızın bile bir branşı var memlekette.

Kimi sadece kuyumcuyu soyarken

Kimi evlerdeki beyaz eşyayı çalıyor.

Öğretmenin bir branşı var. Doktorunda, Polisinde…

Lakin; hâkimin branşı yok. O Her şeye bakar.

Her ne kadar mahkemeler Asliye, Sulh, Ceza gibi organlara ayrılmış olsa da...

Yerel kürsü hakimlerinin yükü ağır.

Bir hâkimin önüne; günlük neredeyse her biri 3-5 klasörlük 40-50 dosya koyar 10-15 dakikalık duruşmalarla adalet dağıtmaya kalkarsanız sonuçta böyle olur.

Türkiye’de hep yargıdan şikâyet edilir.

Hantal/Yavaş diye...

Adalet hep geç gelir ülkemizde.

Bunun iki sebebi vardır bana göre.

Birisi iş yükü, diğeri hakimlerin branşı olmaması.

Her hâkim her konuyu bilmez elbette...

Kitaba bakar, delile, birde bilir kişi raporuna...

Bilirkişi demişken, oda kalkmalı bence.

Hâkim en İYİ Bilen olmalıdır.

O zaman ne yapmak lazım?

Branş hakimleri yetiştirmek lazım.

Nasıl inşaat mühendisi ile uçak mühendisi aynı değilse, Hakimlerde teknik konularda branş üzerine ayrılmalı ve yetiştirilmelidir.

Özellikle, Asliye Hukuk, Sulh ve Ceza Mahkemeleri yükü ağır.

Bu Mahkemelerde de karar hâkimi ile tetkik ve raportör hakimleri olmalı ki yük azalsın, kararlar hem sağlıklı hem de hızlı çıkabilsin ki, toplumun adalete güveni artsın.

Demem o ki!

Yargıda yeniden bir reform şart.

Adalette, yerel mahkeme kürsü hakimleri en iyi kararlar verebilsin ki, hazineden terör örgütlerine para ödemeyelim.

2022'de Adaletimiz ve Huzurumuz İYİ olsun.