Arduç’un her an suç makinesine dönüşebileceği, 2005 baharında askerliğini yaparken fark edilmiş. Arduç, hakkındaki çok ağır rapora rağmen gerekli özen gösterilmeyip toplumun içine salınmış.

9 Mart ve 5 Nisan 2005 tarihlerinde askerlikten firar eden Arduç için hazırlanan raporda, “Mizacı kızgın, saldırgan, suça meyilli” ifadeleri kullanıldı.

Hürriyet’ten İsmail Saymaz’ın haberine göre, Arduç 9 Mart ve 5 Nisan 2005 tarihlerinde askerlikten firar etti. Ardından 21-22 Mayıs 2005’te de askeri cezaevinde isyana kalkıştı. Bu gelişme üzerine, askerliğe elverişli olup olmadığının belirlenmesi için 15-16 Haziran 2005’te Sarıkamış Askeri Hastanesi Psikiyatri Kliniği’ne yatırıldı.

‘Askerliğe elverişli değildir’ raporu verilerek terhis edildi

Ruhsal muayenesinde “Mizacı kızgın ve sosyabilitesi güven telkin etmiyor” denilerek Arduç için şu teşhis konuldu:

“Çocukluğundan beri otoriteyle problemlerinin olduğu, impulsivite (davranışlarına bir limit koyamayan), saldırganlık, askerliğin gereklerini yerine getirmediği, suç işlemeye meyilli olduğu anlaşılmaktadır.”

İleri derecede antisosyal kişilik bozukluğu tanısı konan Arduç, 9 Mart 2005’te ‘Askerliğe elverişli değildir’ raporu verilerek terhis edildi.

Cezai ehliyeti yok

Arduç, terhis edildikten birkaç ay sonra, 6 Ağustos 2005 tarihinde Ordu’da o zaman 15 yaşında olan Dinçer Akçevre’yi bıçakladı. Arduç, saldırıdan sonra Ordu Devlet Hastanesi’nde muayene edildi.

9 Mart 2006 tarihli muayene raporunda, ‘Cezai ehliyetini etkileyecek düzeyde psikiyatrik hastalık tespit edilmediği’ vurgulandı. Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu’nun raporunda da, ‘antisosyal kişilik bozukluğunun tek başına cezai sorumluluğu etkilemeyeceği’ belirtildi.

Editör: TE Bilişim