Gezi olaylarına ilişkin yargılanma sürecine geçtiğimiz gün başlandı. İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Cezaevi Kampüsünün karşısında yer alan duruşma salonunda görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Osman Kavala, Yiğit Aksakoğlu, 7 tutuksuz sanık ve avukatları katıldı. Duruşmanın dünkü oturumunda Osman Kavala, Yiğit Aksakoğlu, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay ve Mücella Yapıcı savunma yapmıştı. Bugün ise tutuksuz sanıkların savunmaları alınmaya devam ediyor.

“İtiraz ederek demokrasi yönetimine katılmaya çalışıyoruz”

Duruşmada savunma yapan sanık Can Atalay, “Demokrasi denilen şey sadece sandık olabilir mi? Demokrasi sandığa sıkıştırılabilir mi? Devlet yönetimine katılmanın tek biçimi sandık mı? Dava açarak, itiraz ederek demokrasi yönetimine katılmaya çalışıyoruz. Taksim, İstanbul’un ötesinde Türkiye’nin meydanıdır. İnsanlar sevinçlerini, coşkularını, hüzünlerini Türkiye’nin meydanında yaşamak isterler. Bu nedenle son 50 yılda Taksim Meydanı önemli bir mekan olmuştur. Gezi, insanın kendi kaderini eline alma iradesi, kararlılığıdır. Gezi bu memleketin eşitlik, özgürlük ve adalet umududur” dedi.

“KÜLTÜR BAKANLIĞINDA GÖREV YAPTIM”

Atalay’ın ardından söz alarak savunmasını yapan sanık Tayfun Kahraman, “İddianamede bana yöneltilen suçlamalardan biri olan “Kültür Varlıkları Kanunu’na muhalefet” suçunu en iyi bilenlerden biriyim, çünkü bir dönem Kültür Bakanlığı’nda uzman olarak görev yaptım. Taksim Dayanışması’nın talepleri barışçıl, makul ve kabul edilebilecek basitlikteydi” ifadelerini kullandı.

Mahkeme, duruşmaya 14.30’a kadar ara verdi. Sonraki oturumda sanık Tayfun Kahraman savunma yapmaya devam edecek.

Kaynak: iha