İddianamede firari eski savcı Zekeriya Öz’ün de aralarında olduğu şüphelilerin 42 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Malatya’da 2007 yılında meydana gelen 3 kişinin öldürüldüğü Zirve Yayınevi katliamı ile ilgili yetkisiz olmalarına rağmen İstanbul’da soruşturma başlatan ve aralarında Hurşit Tolon’un da olduğu 13 kişi hakkında yasa dışı işlemler yaptığı ileri sürülen 5 eski hakim ve savcı hakkında 29 sayfalık iddianame hazırlandı.

“ESKİ SAVCI ZEKERİYA ÖZ SORUŞTURMANIN GİZLİLİĞİNİ İHLAL ETTİ”

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, şüphelilerinden firari eski savcı Zekeriya Öz’ün soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği, ihlal edenler hakkında herhangi bir işlem yapmayarak masumiyet karinesini göz ardı ettiği, dosyada gizlilik kararı bulunmasına rağmen gizli tanığın dosyadaki ifade tutanaklarını ve şikayetçilerin ses kayıtlarını Bugün gazetesinin Ankara temsilciliğine servis ederek soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği anlatıldı. İddianamenin devamında Öz’ün gizli tanığın kimlik bilgilerini deşifre ederek can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü ve ’Bi Ermeni Var’ isimli kitapta gizli tanığın beyanlarına yer vererek soruşturmanın gizliliğini ihlal eden Adem Yavuz Arslan ile bu ifadeyi veren İstanbul Emniyeti TEM Şube Müdürlüğü görevlileri hakkında soruşturmanın gizliliğini ihlal etmeleri nedeniyle herhangi bir işlem yapmadığı belirtildi.

“HAKSIZ YERE GÖZALTI, ARAMA, EL KOYMA VE TUTUKLAMA TALEBİ”

Öz hakkında ayrıca Malatya’da işlenen Zirve Yayınevi cinayeti ile ilgili, şikayetçileri Ergenekon Terör Örgütü ile bağlantılı göstererek haksız şekilde iletişimlerinin dinlenmesi ve kayıt alınması için mahkemeden talepte bulunduğu, şikayetçiler hakkında haksız yere gözaltı, arama, el koyma gibi işlemler yaptığı, haksız yere tutuklama talebiyle mahkemeye sevk işlemini gerçekleştirerek adil yargılanma hakkını ihlal ettiği de açıklandı.

"KURGU İFADELERLE SUÇ İSNADI YAPILMIŞ"

Zekeriya Öz’ün ayrıca kurgulanan ifadelerle suç isnadı yaptığı, eksik soruşturma yaptığı, savunma hakkını kısıtladığı ve keyfi suçlamalar ile mağduriyete sebep olduğu da iddianamede anlatıldı.

“MESLEĞİN ŞEREF VE ONURUNU BOZACAK EYLEMLERDE BULUNULDU”

İddianamede yapılan tüm eylemlerin FETÖ üyesi kolluk görevlileri ile birlikte hareket ederek FETÖ/PDY ile mücadele eden çoğunluğu Jandarma Teşkilatına mensup şikayetçileri Malatya’da görülen Zirve Yayınevi cinayetine dahil ederek mesleğin şeref ve onurunu bozacak eylemlerde bulunulduğu aktarıldı. Bunları yaparak FETÖ’nün amacı doğrultusunda hareket edildiğinin açıklandığı iddianamede yargı yetkisinin kötüye kullanıldığı da aktarıldı.

“GEREKÇE GÖSTERMEDEN TUTUKLAMA KARARI VERİLDİ"

İddianamede eski hakim Birol Bilen‘in ise Zirve Yayınevi olayında şikayetçiler hakkında haksız yere gözaltı, arama, el koyma gibi güvenlik tedbirlerinin uygulanması için kararlar verdiği, Zirve Yayınevi davası olarak bilenen davada İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının yetkisiz olduğunu dikkate almadan 3 aylık dinleme sonunda şikayetçilerin iş ve ikamet adreslerinde hiçbir somut delil göstermeden arama yaptırdığı, sözde Ergenekon Terör Örgütü’ne üye olma suçlamasıyla ve bu örgütün amacı doğrultusunda Zirve Yayınevi katliamına azmettirme şüphesi ile haksız yere arama ve adreslerde bulunan eşyalara el koyma işlemlerini gerçekleştirdiği aktarıldı. İddianamede ayrıca evlerde ele geçirilen eşyalarda hiçbir somut delil bulunmamasına rağmen delil ve ya gerekçe göstermeden tutuklama kararı verdiği de açıklandı.

İddianamede eski savcı Cihan Kansız’ın, şikayetçiler hakkında yürüttüğü soruşturmada gizliliğin ihlal edildiği ve ihlal edilenler hakkında da herhangi bir işlem yapılmadığı açıklandı. Eski savcının masumiyet karinesini göz ardı ettiği de iddianamede anlatıldı. Eski hakimler Hadi Çağdır ve firari Mehmet Karababa’nın ise görevlerini kötüye kullandıkları ve haberleşmenin gizliliğini ihlal ettikleri de aktarıldı.

42 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ

İddianamede 5 şüpheli Birol Bilen, Cihan Kansız, Hadi Çağdır, Mehmet Karababa ve Zekeriya Öz hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olma’, ‘görevi kötüye kullanma’, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, ‘kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği’ ve ‘görevi ihmal’ suçlarından 8 yıldan 42 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

Kaynak: iha