Sedef Güler Davası'nda Dördüncü Duruşma: Tutukluluk Devam Ediyor
Bakırköy Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün, Haziran 2024'te Büyükçekmece'de denizde halıya sarılı halde bulunan Sedef Güler'in öldürülmesi davasının dördüncü duruşması gerçekleşti.
Duruşmada, sanıklar Fırat Baykara ve Yavuz Güngör hazır bulunurken, CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Hatice Selli Dursun ve birçok yurttaş da salonu doldurdu. Tanık Recep Türk'ün ifadesine göre, Fırat Baykara ve bir kişi, olaydan önce nalburiyesinden 7 metrelik bir zincir ve iki asma kilit almıştı. Anne Gülizar Sezer ise, kızının onuruna leke sürülmemesini isteyerek, olayı tasarlanmış bir cinayet olarak nitelendirdi ve kendisine tehdit olarak gönderilen halıdan kurtulmak istediğini belirtti. Sezer, kızının uyuşturucu bağımlısı veya hayat kadını olmadığını, yokluğun kurbanı olduğunu vurguladı.
Avukat Türkan Kara, Sedef Güler'in uyuşturucu kullanmadığını, ancak sanık Yavuz Güngör'ün kanında yüksek miktarda kokain tespit edildiğini belirtti. Kara, Sedef Güler'in yüksek maaş teklifiyle baskı altında işe girdiğini, olay yerine güvenerek gittiğini ve Dilara ile İzel isimli tanıkların bulunamadığını dile getirdi. Ayrıca, Sedef Güler'in vücudunda iki farklı DNA örneği bulunduğunu ve olayın geçtiği evde daha önce kavga çıktığına dair ifadeler olduğunu açıkladı. Sanık Baykara'nın, Sedef Güler'in telefonunu açık-kapalı tuttuğuna dair ifadesi ve cesedin sarılı olduğu halının savcılık talimatıyla alındığı iddiasının da açıklığa kavuşturulması talep edildi.
Savcının tutukluluk talebi mahkeme tarafından kabul edildi. Fırat Baykara ve Yavuz Güngör'ün tutuklulukları devam ederken, firari sanık Yiğit Hüseyin Ayvalık için yakalama kararı sürdürülecek. Avukat Türkan Kara, tüm taleplerinin kabul edildiğini, Yavuz Güngör'ün kızının yurt dışında olduğunu itiraf ettiğini belirtti. Anne Gülizar Sezer ise, bir buçuk yıl sonra ilk defa kendini ifade edebildiğini söyledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.