İktidar ve küçük ortağı başbaşa vermişler, Ali Babacan’ın kurduğu ‘DEVA PARTİSİ’ ve Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu ‘GELECEK PARTİSİ’ni yakın gelecekteki seçimlere girmelerini engellemek için formüller arıyorlar. Ama mızrak çuvala sığmadığı için bir türlü çıkış yolu da bulamıyorlar. 

Erken Seçim lafları son günlerde bir hayli dillendirilmeye başladı. Ancak iktidar bir arada bir derede kalmış durumda. Erken seçime gitse bu ekonomik darlık içinde yüzde yüz kaybedeceğinin farkındalar. Seçimleri normal zamanı olan 2023’te yapmaya kalkışsalar, bu defa yeni partiler zaman kazanmış olacak ve seçimlere rahatlıkla girebilecekler. Yine kaybedecekler.  İktidar ve küçük ortağı şaşkın ördek gibi ne yapacaklarını bilemez halde savrulup duruyorlar. Benim bu iktidara bir önerim var. Seçimlere kısa bir süre kala arkadaş ben seçimleri kaldırdım, artık bu ülkede seçim meçim yok derlerse ancak paçayı kurtarabilirler. 

Ak Genel Başkan Yardımcısı seçim kanunu ile ilgili bir çalışmamız yok diyor. Grup Başkanvekili böyle bir çalışmamız var arkadaşlarımız konu üzerinde çalışmalarına devam ediyorlar diyor. Hangisine inanacağız. Savrulma devam ediyor. Yeni kurulan partilerin önünü kesmek için kara kara düşünüyorlar. Hatırlarsanız İYİ Parti’nin önünü aynı düzenbazlıklarla kesmeye ve 24 Haziran 2018 seçimlerine sokmamak için atmadıkları takla kalmamıştı. Neyse ki 100 yıllık köklü ve Demokrasi geleneği olan CHP ortaya çıktı ve İktidar ve küçük ortağının oyunlarını bozdu. 

Ak Parti iktidarı pandemi’den daha tehlikeli zihniyete sahip. Şöyleki; beni tanıyanlar bilir ben iktidara karşı hiçbir zaman peşin hükümlü olmadım. Doğru yaptıklarını geçmişteki yazılarımda alkışladığımı ve desteklediğimi okuyanlar bilir. Yazılarım halen internette duruyor. Ancak bu iktidarın alkışlanacak yaptığı hizmetler o kadar az ki, yaptığı yıkım faaliyetleri o iyi hizmetlerini gölgede bırakıyor. Daha önce de yazdık. Her biri iki milyon dolara mal olan Atatürk Hava Limanındaki iki adet uçak pistinin kırılarak hastane yapılması hangi hastalıklı kafanın ürünü bir türlü anlayamadık. Atatürk Havalimanındaki binalar boşaltıldığı için hastane olarak kullanılmaya son derece müsaitti. Ama Ak Partili müteahhitler son zamanda aç kaldılar anlaşılan. Onlara ihale ile rant elde edebilmenin yolunu bu şekilde bulduklarını zannediyorum. 

Başka bir konu ise, İstanbul Büyükşehir Belediyesinde oynanan ali cengiz oyunu. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu pandemi nedeniyle fakirleşen ve yardıma muhtaç olan kişilere ödenmek üzere belediye meclisinden 4.3 milyar borçlanma yetkisi istiyor. Ak Parti ve küçük ortağı MHP’li meclis üyeleri tarafından istek kabul edilmiyor. Ama İBB Meclisi Ak Parti Grup Başkanvekili Tevfik Göksu, kendi başkanı olduğu Esenler Belediyesi’nden 10 milyon TL ek ödenek bütçesini oy birliği içinde çıkarıyor. Ama iş CHP’li İBB başkanının talebine gelince engelleme başlıyor. Şimdi bu zihniyet geçirmekte olduğumuz COVİD-19 salgını veya diğer tabiri ile pandemi salgınından daha tehlikeli değil mi?

Yine ekonomiden sorumlu bakan damat Berat Albayrak, 18 yıllık fiyaskoyu örtmek için ve halen yaşanmakta olduğumuz ekonomik darlığı kamufle etmek için gitmiş 20 yıl önceki kişileri sorguluyor, oralara atıfta bulunuyor. Bugün bu darboğazdan nasıl çıkabiliriz bunun reçetesini vermesi lazım ama maalesef iktidarın eski alışkanlıkları yine depreşmiş olmalı ki Yahudi tüccar gibi eski defterleri karıştırmaya başladılar. 

Coronavirüs salgınını bir şekilde başımızdan defetme şansımız var. Ama bu başımızdaki sağlıksız ve pandemiden daha tehlikeli zihniyeti defetmek için daha uzun bir zamana ihtiyacımız var. Durum onu gösteriyor. 

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE, VE DİYEBİLENE