Son dönemlerde Batı Avrupa Türk Toplumunun en büyük sıkıntılarından bir tanesi de

“ HEMŞERİCİLİK ” dernekleri adı altında yapılan örgütlenmedir.

Avrupa’da son yıllarda kangren gibi büyüyen “ HEMŞERİCİLİK ” dernekleri, 60 yıllık Federasyonlara, camilere, Cem Evlerine, siyasi teşkilatlara büyük darbeler vuruyor.

Muhakkak HEMŞEHRİCİLİK dernekleri de önemli işler yapıyordur, yıllarca derneklerde görev yapan biri olarak, ne kadar meşakkatli iş olduğunu bizzat kendim biliyorum.

Fakat bu HEMŞEHRİCİLİK o kadar abartıldı ki, bırakın Giresunlular, Sivaslılar, Elazığlılar, Denizliler, Çorumlular, Trabzonlular derneğini,

artık köy kasaba dernekleri bile kurulmaya başladı.

Hollanda'da Yozgatlılar, Bekcika'da Afyonlular, Fransa'da Sivaslılar, İngiltere'de Kahranmaraşlılar gibi.

Kasabalar, Köylüler hatta aile dernekleri kurulmaya doğru gidiyor.

Bu hemşericilik o derece oldu ki ;

Avrupa şehirlerinde şu soru soruluyor Şarkışla'mı, Çorum'mu, Denizli'mi,Giresun'mu büyük Türkiye mi ?

Hiç bir ulusal, milli sorunlarımızda bu HEMŞEHRİ derneklerini bir araya toplarlayamıyoruz.

Bir kaç defa şahsen şahit oldum, örneğin Ermeni Soykırım meselesinde, ana dilde eğitimde yüzlerce HEMŞEHRİ dernekleri davet edildi, ortak bir tepki gösterelim diye, ama maalesef sonuç alınamadı...!!!

Her hemşeri derneği, köyüne engelli sandalyesi, öteki belediye başkanına araba, bir başkası ilçeye itfaiye, öteki ilçedeki çocukları giydirme derdinde.

Türkiye'de bile Milletleşmemize engel olan, bu hemşericilik dernekleri, Avrupa’da karşımıza çıktı.

Kaldı ki, biz Avrupa'da zaten azınlığız, bunu hemşeri dernekler aracılığı ile parçalamak, tam da Batının “ böl parçala yönet ” oyunu olmuş olmuyor mu?

Bunu iyi fırsat bilen Avrupa hükümetleri biz muhatap bulamıyoruz, tabiri caizse her kafadan bir ses çıkıyor, önce siz fikir birliği oluşturun sonra gelin diyorlar ki ; bunu bu yapılarla sağlamak mümkün değil.

Yardım dayanışma yapılmak isteniyorsa, var olan hayır dernekleri veyahut devletin resmi yardım kuruluşları bulunmakta, bunlar aracılığı ile her vatandaş yardımını bağışını yapabilir.

Avrupa'da Türkler zaten düğün, nişan, gibi etkinliklerle yöresel kültürlerini yaşatıyorlar.

Kısacası 50 yıldır Avrupa’da yaşıyorum, Alman toplumu ile de iç içeyim, her gün onlarca Alman ile oturuyor, konuşuyor muhabbet ediyoruz.

Yaşım 60' a geldi, şu yaşıma kadar tek bir tane Kölnlüler Derneği, Berlinliler Derneği, Münihliler Derneğini ne gördüm ne şahit oldum.

Özellikle bunun altını, batı Avrupa’da yaşayan bir Türk Milliyetçisi olarakta çiziyorum.

İsmail Gaspıralı'nın ifadesi ile ;

Dilde, fikirde, işte birliği sağlamamız gerekiyor.

Kalın sağlıcakla

Almanya Köln 2020