Azerbaycanlı Gazetecilerden CHP'ye sert tepki
7 Haziran Milletvekili seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin İstanbul 2. Bölge birinci sıradan aday gösterdiği Ermeni asıllı Selina Doğan’a büyük tepki Azerbaycan’dan da geldi.
CHP’nin İstabul 2. Bölgeden seçilebilecek ilk sıraya Ermeni asıllı Selina Doğan’ı koyması ülke genelinde büyük tepki toplarken, kardeş Azerbaycan’da da kamuoyu tarafından büyük tepkilere neden oldu.
HaberAzerbaycan.com’a açıklamalarda bulunan Azerbaycanlı gazeteciler tepkilerini şöyle dile getirdiler.
Yenicag.Az İnternet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Genel yayın Yönetmeni Agil Alesger:
Meselenin pragmatik ve duygusal boyutları var. Pragmatik olarak, her hangi şahıs bir ülkenin vatandaşıysa, onun seçmek ve seçilmek hukuku var ve her kes bu hukuka saygı göstermek zorunda. Bu sebepten AK Parti'den Markar Esayan'ın, CHP'den Seline Doğan'ın adaylığında hukuken problem olmasa da, CHP'li adayın faşizmi çağrıştıran söylemleri, uluslararası bir yalan olan sözde soykırım savunuculuğu yapması ile Kılıçdaroğlu’nun onu yüzde yüz milletvekili olacak yerden aday göstermesi sıkıntılıdır.
Bu bayan yarın dünyaya Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin üyesi olarak taktim edilecek ve bunun sözleri Türkiye Devleti'ni sıkıntıya sokacak. O açıdan Kemal Kılıçdaroğlu bu kararı ile Türkiye Devletine ihanet etmiştir. Bu bir iktidar-muhalefet meselesi değil ve Ermeniler yüz yıldır Türkiye düşmanlığı sergiliyorlar. Sen ise o hainlerin sözcüsüne mazbata verip, T.C. Milletvekili statüsü verip, onların borazanlığını yapmasına meydan veriyorsun. Bu aslında beklenen bir idi.
19 Ocak'ta Türkiye devletine karşı "soykırımla yüzleş" mitingi yapan Ermenilerle aynı safta yer alan Sezgin Tanrıkulu, Umut Oran ve Şafak Pavey'e arka çıkan zihniyet yarın Türkiye Devleti'nden Ermeni Soykırımını tanımayı da talep ede bilir. Artık karşımızda devletçi bir CHP yoktur. Karşımızdaki CHP halkçı adına sığınan, komünist-internasyonel bir partidir. Kaderin acı cilvesidir ki, Mustafa Kemal Paşa'nın kurduğu parti ismi Kemal olan bir başka birisi tarafından genleri değiştirildi. Bu saatten sonra "Ermeni Soykırımı Yoktur" diyen Mustafa Kemal'ın CHP'si diye bir parti yoktur. Kemal Kılıçdaroğlu Selina Doğan kararı ile partinin doksan yıllık geleneklerini alt-üst etmiştir.
Palitra Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Namık Aliyev:
Osmanlı zamanında Ermeniler yüksek devlet görevlerinde temsil ediliyorlardı. Onların arasında hatta bakanlar, generaller, diplomatlar vardı. Sonu nasıl oldu? Devlete ihanet etmediler mi? Şimdi onları Türk'ün milletvekili yapmakla, güya bir şeyler mi değişecek? Aksine yeni statülerini kullanıp Ermeni halkına daha çok fayda vermeğe çalışacaklar. Üstelik CHP’nin Sözde Ermeni Soykırımın 100. Yılında Ermeni asıllı bir kişiyi aday göstermesini doğru bulmuyorum. Osmanlı zamanından da bildiğimiz gibi sonuç yine hüsran olacak.
Gun.Az Haber Ajansı Genel Yayın Yönetmeni Emil Guliyev:
Hepimize malum, her bir vatandaşın milletvekilliğine aday olmaya hakkı var. Ayrıca hiç kimseye sır değil ki, Türkiye'de Ermeni asıllı Türk vatandaşları yaşıyor ki, bu insanlara da Türkiye vatandaşlarına ait tüm haklar geçerlidir. Bu konunun bir boyutu. Konunun bir diğer boyutu ise, ülkede faaliyet gösteren siyasi partilerin aday olarak ileri sürdükleri kişilerin kim olduğunu kendileri için detaylı araştırmalarıdır.
Sözde Ermeni Soykırımının 100 yıldönümünü tüm dünyada kitlesel bir şekilde anılacak bir yılda, Türkiye'nin Ermeniler tarafından hedef alındığı bir zamanda siyasi hayatta liderliğe iddialı olan bir partinin Ermeni asıllı insanlardan milletvekilliğine aday olarak kullanmak en azından siyasi oyundur. Muhtemelen, CHP seçimlerde tarafsızlık göstermek istiyor, Ermeni asıllı Türkiye vatandaşlarının da oylarını almak istiyorlar. Bunu diğer bir faktörle anlatmak mümkün değildir. Fakat, tarihe ve şimdiki yaşanan olaylara da göz yummak hiç te iyi değil. Bu, parti imajını olumlu yönde etkilemez.
KarabakhNEWS.az İmtiyaz Sahibi Zaur Garipoğlu:
Bana göre CHP’nin Ermeni asıllı bir vatandaşı aday göstermesi yanlış. Yavaş - yavaş Türklerin kendi eliyle devlette temsil edilme, daha sonra ise yönetimde yer almak istiyorlar. Her zamanki gibi sahte, sinsi Ermeni siyaseti... Onu da belirteyim ki, CHP’nin siyasetinde milletçiliğe yer verilmediği için belki de bunu normal bir olay gibi kabul ediyorlar. Fakat anlamıyorlar ki, kendilerini Türkler için evrensel değerlere hizmet eden gibi gösteren sinsi Ermeniler zamanı geldiğinde, kendi çıkarları olduğunda milliyetçi oluyorlar.
Rupor.Az Haber Sitesi İmtiyaz Sahibi Hasan Elbrusoğlu Babayev:
Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si Ermenistan tarafından işgal edilmiştir. Şimdiki Ermenistan yönetimi Hocalı'da Azerbaycanlılara karşı yapılan soykırımda bizzat emir veren kişilerdir.
Bu noktada Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in 2014 yılının 24 Nisan tarihinde "Doğu Ortaklığı" programının 5 yıldönümü olunan Zirvesi'nde seslendirdiği fikirlere dikkati çekmek isterdim.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı, söz konusu zirvede bildirmişti ki, bugün maalesef, Ermenistan Cumhurbaşkanı fırsattan yararlanarak Türkiye'ye yeniden saldırıyor. Bunu yapmak kolaydır, çünkü bu masada Türkiye temsilcileri yoktur: "Ancak ben buradayım ve Türkiye-Ermenistan sınırının neden kapalı olduğunu söyleyebilirim. Türkiye ile Ermenistan sınırı Azerbaycan'ın Kelbecer ilçesinin 1993 yılı Nisan işgalinden sonra kapanmıştır".
Türkiye yönetimi işgal altında olan Dağlık Karabağ ve etrafındaki diğer illerle ilgili her zaman hassasiyetle yanaşarak Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü destekledi.
Zannımca Cumhuriyet Halk Partisi'nin 2015 Milletvekili Seçimlerinde Ermeni asıllı vatandaşları aday göstermesi tarihi bir hatadır. Cumhuriyet Halk Partisi'nin attığı bu adım aslında dışarıdan demokratik görünse de, Türklere yapılan haksızlıklara, soykırımlara yumuşak tabiriyle göz yummaktır, tarihin yeniden tekrarlanmasına yeniden zemin oluşturmaktır. Umarım CHP yakın zamanda bu düşüncesinden taşınacak ve düzgün karar verecek.
Haber: Anar ASADOV
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.