2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti Bursa etkinlikleri, kapanış programıyla sona erdi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi Osmangazi Salonu’nda düzenlenen törende, 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti Bursa’nın tempolu bir yılı geride bıraktığını söyledi.
Bursa’nın emaneti güzel şekilde teslim ettiğini belirten Çam, kentte güzel etkinliklerin bundan sonra da devam edeceğini vurguladı. Çam, Bursa’da unutulmaya yüz tutmuş değerlerin yeniden gün yüzüne çıkarıldığını ifade ederek, “Bursa’nın anlamlı bir şekilde manevi ve tarihi yükü var. Sadece Orta Asya’da değil Balkanlar’da özellikle Bursa’nın çok önemli izleri var. Balkanlar’ın da Bursa’da çok özel izleri var. Afrika’da, Orta Doğu’da bütün coğrafyada inşallah bu çalışmaların artarak devam edeceğine inanıyorum. Her faaliyetlerimiz artarak devam edecektir. Kültür başkenti unvanıyla artık asırlara salih bir şekilde bütün çalışmaların devam edeceğine inanıyorum. Balkanlar’daki son gelişmelere baktığımızda da Türkiye’nin bu kadar başarılı olması, tarihten gelen yansımasını hissettirmesinden dolayı birtakım Batılı dostlarımızı, müttefiklerimizi rahatsız ediyor ki, sürekli ‘Batı Balkanlar’ ifadesini kullanmaya çalışıyorlar. ‘Batı Balkanlar’ ifadesi oradaki Türk kimliğini, Müslüman kimliğini, tarihini ve köklerini görmeme üzerine kurulmuş bir korkunun yansıması ama korkunun ecele faydası yok tabiriyle ne yaparlarsa yapsınlar orada bir gerçek var. Oradaki değerlerimiz bütün Türk dünyasına yansıtıyor.” dedi.
“ŞUŞA HEPİMİZ İÇİN ÖNEMLİ VE ANLAMLI BİR YER”
TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev de yaklaşık bir yıl önce güzel Bursa’yı Türk dünyası kültür bakanlarının ortak kararıyla kültür başkenti olarak seçtiklerini anımsattı. Kadim kentin bu anlamlı unvanı layıkıyla taşıyacağı konusunda hiçbir kuşkularının olmadığını dile getiren Raev, şunları söyledi:
“Şunu söylemeliyim ki Bursa, bu özel unvanı sadece taşımakla kalmadı, örnek teşkil edecek pek çok adım atarak, Türk Dünyası Kültür Başkenti programına yeni bir soluk getirdi. Bayrağı Karabağ’ın incisi, 2023 Türk Dünyası Kültür Başkentimiz, can Azerbaycanı’mızın Şuşa şehrine devredeceğiz. Şuşa hepimiz için çok önemli ve anlamlı bir yer. Şuşa zaferi, geleceğimizi şekillendirme hususunda bizleri birbirimize sıkı sıkı bağlayan, şanlı ve kutlu bir sürecin sembolü oldu. Şimdi sıra zaferimizi tüm Türk dünyası ile birlikte kutlayarak onu ortak kültürümüzün zenginlikleri ile taçlandırmakta. TÜRKSOY olarak yeni kültür köprüleri inşa etmek üzere yorulmadan çalışacağımızın sözünü veriyoruz.”
AHMADLİ'DEN TÜRK-AZERİ ORTAK YAPIMI FİLM
Azerbaycan’ın önde giden müzik plak şirketlerinden olan Universal Vorld Tv kurucusu Elnur Ahmadli, en büyük hayalini gerçekleştirmek için harekete geçerek Türkiye-Azerbaycan ortak yapımı bir filme imza atmak için senaryo çalışmalarını hızlandırdı.
Elnur Ahmadli, söz yazarı, besteci, müzisyen ve bir müzik şirketinin sahibi olmasının yanında birde film yapım şirketi de olan sanatçı 2023’ün ilk çeyreğinde Türkiye’ye gelerek İstanbul-Ankara ve Bursa’da söz verdiği çekimlere başlanacağını birkez daha açıkladı.
Elnur Ahmadli, “Bursa’ya bir gönül borcum var. Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti Bursa’dan çekimlere başlamak istiyoruz. Bursa’nın bende çok özel yeri vardır. Bursa’da çok anı biriktirdim. Filmin konusundan da bir miktar bahsetmek gerekirse. Sovyetlerin dağılması ile 1988-1994 yılları arasında Azerbaycan ve Ermenistan arasında başlayan çatışmalarda Karabağ’ımız işgal edilmişti. Karabağ’da bir aile düşünün yokluklarla mücadele ederken bu savaş patlak veriyor. Ailenin bir baba ve onun 2 oğlu, annenin dışında da 3 kızı var. İlk çatışmalarda iki erkek kardeş ve bir baba şehit düşüyor. Kalanlar ise tabiri caiz ise yalın ayak Gence kentimize ulaşıyor. Hayatları bir konteynırda geçiyor. Kadın 3 çocukla çaresiz ne yapsın. Kendi gibi eşi ölmüş bir Karabağ düşkünü birisi ile evlendiriyorlar. Bu evlilikten de 1 kız çocukları oluyor. Ailenin en yeni üyesi azmediyor ve Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde hemşirelik okumak için geliyor. Yıllar geçiyor Makine Mühendisi bir delikanlıya gönlünü kaptırıyor. Bu sırada da 2’ci Karabağ Savaşı patlak veriyor. Memleketine aşık kız binbir zorlukla Karabağ’daki soydaşlarına dönerken, hem kıza hem de Turan ülküsüne aşık olan delikanlı da onunla aynı zorluklara katlanıp Karabağ’a göçüyor. 105 dakika olarak düşündüğümüz film projemize başladık. Bursa’da da bir arkadaşımız hikaye kısmını teşvik eden düşüncüleri ile destek veriyor. Yılbaşına kadar senaryoyu tamamlamayı hedefliyoruz. Çekim alanları olarak senaryoya katkı koyan arkadaşımız 35 mekan belirlediğini ifade etti. Bursamızı bu film ile dünyaya da tanıtmış olacağız. Bursa’dan başlayıp Şuşa’da iki sevdalıyı şehit olarak sonlandıracağımız filmle kardeşliğimizi birkez daha dosta düşmana kanıtlayacağız. Türkiye ve Azarbaycan’ın böylesine büyük acılar yaşamamasını temenni ediyorum. Filmin gelirinin büyük bir kısmını da sosyal projeleri desteklemek için harcayacağız.” ifadelerini kullandı.
