Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru Musul’daki Türk konsolosluk binasına IŞİD tarafından yapılan baskını değerlendirdi. Önemli bilgiler paylaşan Naci Koru Irak’ın konsolosluğa haber vermeden askeri güçlerini konsolosluk binasının çevresinden çektiğini açıkladı.

 Dışişleri Bakan Yardımcısı Naci Koru; Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün 10 Haziran'da Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu'nu işgal etmesi ve personeli alıkoymasının ardından ilk bilgilendirme toplantısını bugün yaptı. Koru'nun ve Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin açıklamaları ile Musul'daki saldırının arka planda kalan boyutları ortaya çıktı. Saldırı ve öncesinde yaşanan gelişmeler özetle şöyle:

IRAK ASKERİ VE POLİSİ ÇEKTİ
Türkiye'nin değerlendirmelerine göre Maliki'nin mezhep anlayışına dayalı siyaseti nedeniyle son 6 ay içinde IŞİD, Irak'ta etkin hale geldi. Musul'a saldırı 6 Haziran'da başladı. Daha önce risk nedeniyle başkonsolosluğun personel sayısı azaltılmıştı. 8 Haziran'da IŞİD, Musul'u ele geçirdi. Ankara, gelişmeleri yakından izlemeye aldı. Ankara'dan belgeleri imha edin ve Türkiye'ye gelecek şekilde tahliye hazırlığı başlatın talimatı verildi. Ancak olaylar Ankara'nın hiç ummadığı bir seyir izledi. Irak yönetimi, başkonsolosluğa haber vermeden askeri güçler ile polisi başkonsolosluğun korumasından çekti. Polis ve asker Musul'u terk edince başkonsolosluk korumasız kaldı. Ankara'dan tahliye talimatı verildi. Ancak Başkonsolos Öztürk Yılmaz, "Efendim, bu şartlarda buradan çıkamayız. Asker ve polis çekildi. Koruma desteği olmadan tahliye edemeyiz. Bina dışarıdan daha güvenli şu anda" karşılığını verdi.

10 DAKİKADA TESLİM OLUN
10 Haziran'da 900 kişilik IŞİD gücü başkonosolosluğu kuşattı. Ağır silahlı grup, "10 dakikada teslim olun" mesajı gönderdi. Başkonsolos, Ankara'yı aradı. Dışişleri Bakanlığı; ABD'de bulunan Ahmet Davutoğlu ile Başbakan Erdoğan'ı anında bilgilendirdi. Ankara'dan Musul'a, "Çatışmaya girmeyin" talimatı verildi. 3 - 4 dakikalık bir zaman dilimi içinde bu karar alındı. Koru, "Karşı konulması aklımızdan bile geçmedi. Ordaki polisin görevi çok sayıda silahlı grup ile çatışmaya girmek değildi" dedi.

3 KADIN İKİ ÇOCUK VAR
IŞİD; saat 11.20'de Başkonsolosluğa girdi. 40 personel, önce bir binaya sonra da halen bulundukları yere götürüldü. 49 kişinin 31'i özel harekat polisi. Başkonsolos Öztürk'ün yanısıra 2 diplomat ve bir ticaret ateşi bulunuyor. Diğerleri sözleşmeli personel. 3 kadın ve iki çocuk var. Rehin alınan 4 kişi ise o gün konsoloslukta bulunan Türk vatandaşları.

HABER BEKLENİYOR
Rehin alınan personelin hepsi bir yerde tutuluyor. Kötü muamelede bulunulmadı. Sağlık sorunları yok. Koru, "Bir an önce serbest bırakılmalarını istiyoruz. Salıverilecekler diye bekliyoruz. Kendi içlerinden haber alacaklar sonra bırakacaklar diye bekliyoruz" dedi. Aynı gün 31 şöförde IŞİD tarafından rehin alındı. Bunlarla ilgili Ankara'ya bir fidye talebi iletilmedi. Koru, temasların hassas olduğunu belirterek, bu nedenle temasların içeriğiyle ilgili bilgi vermedi. Koru, "Bizim vermediğimiz hiç bir bilgiye itibar etmeyin" dedi.

HAVADAN TAHLİYE MÜMKÜN DEĞİLDİ
Personelin helikopter ile alınması Musul'daki durum nedeniyle çok riskliydi. Havalimanı kapalı olduğu için hava yoluyla önceden tahliye imkanı da olmadı.
Irak'ta mahsur kalan şöförlerle temas kuruldu. Onlar için şu anda yakın bir tehlike bulunmuyor. Musul'un Kuzeyi'ndeki bir yerde hepsi birada bulunuyor.

ERDOĞAN BAŞKONSOLOS İLE GÖRÜŞTÜ
Musul'dan göçeden 500 bin kişi AFAD, insani yardım çalışması başlattı. Ekipler, bölgeye gitti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın rehin alındıktan sonra Başkonsolos Öztürk Yılmaz ile telefon aracılığıyla görüştüğü öğrenildi

Editör: TE Bilişim