Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati canlı yayında ağzından, planlanan faiz oranını kaçırdı. Nebati yüzde 12 hedefi olduğunu söyledi sonra da toparlayamadı.

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, A Haber-A Para ortak yayınında ‘Döviz endeksli TL mevduat’ sistemi ve yeni Ekonomi modeliyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

AĞZINDAN KAÇIRDI

Bakan Nebati programın bir bölümünde ise ağzından planlanan faiz oranını kaçırdı. Yüzde 14 olan politika faizine ilişkin Bakan Nebati yüzde 12 hedefi olduğunu söylese de hemen toparlamaya çalıştı.
Nebati canlı yayında, “Cumhurbaşkanımız geçen hafta yaptığı toplantıda Türkiye ekonomi modelini herkese dağıttı. Bu artık kamu malı. Önümüzdeki sürecin hangi yol ve yöntemlerle yöneteceğini gösteren bir belge oldu bu. Türkiye dış dünyada paranın bol olduğu dönemde, 1 TL- 1 dolar olsun diye tartışılıyordu, ithalat patlaması yaşandığı hoş bir ortamı yaşadı. Bu hoş ortamın optimal noktasıydı. İhracatın ithalatı karşılama oranı %56’lara düşmüş, dış borcu 450 milyar dolara çıkmış.” İfadelerini kullandı.

20 ARALIK MESAJI

Devamında Nebati, "Altyapımızla bunu karşılayabilecek bir durumu sağladık. Dışardan saldırılarda da artık kolay kolay oynayamıyorlar. 3 aylık süreçte hafızanızı tazeleyin. Doğru olmayan ve sürekli bireyleri dövize yönlendiren, başta muhalefet olmak üzere geliyor gelmekte olan lafı. Ben de kullanmaya başladım. ‘Geliyor gelmekte olan’ bu model. Bu bireyleri çok hızlı bir şekilde kanalize ettiler. Geçen pazartesi itibarıyla bu bitti. Çünkü çok önemli bir motifimiz var Türkiye’de. Taş üstüne taş koyan adeta devrim yapan insanı ortaya çıktı ve modeli kamuoyuna ifade etti. Bazılarının şok yaşadığı bir gece oldu. Çok doğal olan, bireylerin dövizlerini bozdurarak adeta internet sitelerini çökerttiği bir gece oldu. 20 Aralık bundan sonra Türkiye’nin en önemli günlerinden birisi olarak anılacaktır. Türkiye’nin siyasal gelişimini gösteren en önemli günlerden bir tanesi oldu. 3 ay boyunca bu ülkenin ekonomisini ciddi bir şekilde kilitleyenlerin bir daha hayal kırıklığına uğradığı bir gece oldu. Hiçbir şekilde kimse devreye girmedi. Binlerce bireysel satıcı devreye girdi. O gece birbirleriyle adeta yarıştılar. Türkiye Cumhuriyeti ya da aklı başında bir ülke herhangi bir anda enstrümanını kullanır. Dünyada bütün MB’ler bütün kamu maliyesi araçları bu işler içindir. Türkiye’ye para politikası ile mali politikanın birlikte yürüdüğü bütüncül bakış açısıyla uyumlu olduğu bir sürecin içindeyiz." şeklinde konuştu. 

Nebati'nin canlı yayındaki diğer açıklamaları:

"HARP UYGULANDI"

Türkiye’nin makro ekonomi göstergelerinde bu duruma düşeceğini kanıtlayacak hiçbir delil yok. Daha önemlisi Türkiye, dünya için en önemli pozitif ayrışan, ayakları sağlam basan ülke. Nasıl oluyor da 3 ayda o seviyeye geldi. Çünkü harp uygulandı. Finansal istikrar sağlanırsa, Türk toplumu dolarize olmaya meyilli bir toplum. Şimdi bu sağlandı. Önümüzdeki dönem, daha güvenli, istikrarlı ve göstergelerin olduğu bir döneme geliyoruz. Bundan sonrası bunun üzerine inşa edilecek olan, ihracatın artırılması, teknolojinin geliştirilmesi, katma değerli ürünlerin sağlanması bunun içinde selektif alanlarda ithalatın engellenmesi ve birçok adımın atılması lazım. Bankaların bilanço kısmına girerseniz kredileri görürsünüz. Artık yeni bir araç geliyor. Proje kredileri. Bir banka vermiş olduğu bireysel krediyi eğer verdikten sonra takip etme gibi bir dürtüsü varsa bundan sonra bizim belirlediğimiz alanlarda gerçekleştirilecek projelerin takip edilmesini sağlayacak imkanı vereceğiz.

“YENİ BİR MODEL”

Proje odaklı olacak. Al parayı istediğin gibi kullan git dolara keyfini sür. Ticari krediye gitmesi gereken paranın, yata, kata ya da dolara gittiğini gördüğümüzde, hangi ülke olursa olsun doğru amaca hizmet etmediğini anlarsınız. Proje olarak verdiğiniz krediyi sıkı bir şekilde takip edeceğiniz bir mekanizma oluşturuyoruz. Biz kutsal olmayan ihtiyaçlara göre gerçekleştirilmiş, yeni eklemelerin de yapılabileceği, dünya örneklerinin alındığı ve içerideki dinamiklerin uyumunun sağlandığı bir model çıkardık.

20 ARALIK İÇİN ‘MİLAT’ DEDİ

19 yıldır net soru soruyorum. Serbest piyasayla ilgili bir geri adım atılmış mı? Borsa İstanbul dünyanın en şeffaf kurumları arasında birinci sıradadır. TÜİK, her an denetlenebilen şeffaf bir kurumdur. Bu iki kurumumuzun üzerine gidiyorlar. Kurumlarımızı yıpratmak için her şeyi yapıyorlar. Serbest piyasa ekonomisine yüzde 100 bağlıyız. 550 bin kalemde fiyat alıyor. Ayda 3-4 defa piyasadan fiyat alıyor. Buna müdahil olmanız buranın rakamlarıyla oynamak için deli olmak lazım. Hiçbir TÜİK başkanı böyle bir şeye cesaret edemez. Ya da Merkez Bankamız. Merkez Bankası şeffaftır. Bilançoları açıktır. Git oku bilgileri. Bu rakamlar üzerinde oynama yapması, kamu otoritesinin farklı yöne gitmesi mümkün değil. Demokratikleşmeyi içselleştirmiş bir toplum burası. Şimdi bütün bunları gözardı edip birilerinin söylemiyle hareket edemeyiz. Serbest piyasa ekonomisi demek birilerinin istediği gibi at koşturması demek değildir. Türkiye’de can güvenliği, mal güvenliği, ırz güvenliği tartışılmaz. Bunlarla ilgili tartışma açan iktidar yerinde duramaz. 20 Aralık bir milattır. Bu ülkedeki küçük yatırımcıdan büyük yatırımcıya kadar bunların söylemlerine bakmıyorlar. %3’lük kesimi mutlu ediyorlar. Geriye kalan kısmı göremiyorlar. Post modernizmin ne olduğu bilmeyen, insanları robot gibi görüp istediği gibi hareket ettirebileceklerini gören bir güruh.

Editör: TE Bilişim