Perseverance ile Mars'a giden Ingenuity nihayet havalanmayı başardı. Minik helikopterin, başarısız test sürüşleri ve birkaç defa ertelenen uçuşundan sonra bu hafta Mars'ta havalanmayı başardığına dair haberler geldi. Mars yüzeyinden 3 metre yukarıda ve 30 saniye havada kalmayı başaran Ingenuity, bir uçağın başka bir gezegendeki ilk uçuşuydu. Bu da insanlığın Mars'ı keşfinde bir kilometre taşı demek…

Peki yapımı 6 yıl süren Ingenuity'nin Mars'taki uçuşu neden bu kadar önemliydi?

TEKNOLOJİK ZORLUKLAR

Apollo 11'in Ay'a gittikten sonra Dünya'ya dönebilmesi ne kadar önemliyse, atmosferi olmayan bir ortamda uçuş sürdürebilmek de o kadar önemli denilebilir.

Başka bir dünyada helikopter uçuşu yapmanın birkaç teknolojik zorluğu var. Birincisi ve en önemlisi; helikopterlerin uçmak için bir atmosfere ihtiyacı var. Çünkü yükselme, yalnızca bir tür atmosferin varlığında söz konusu olabilir. Mars’ın bir atmosferi var, ancak Dünya’nınkinden çok çok daha ince. (Yaklaşık 100 kat daha ince)

Ingenuity'nin Dünya üzerinde test edilebilmesi için Mars’ın atmosferinin taklit edilmesi gerekiyordu, bu da havanın çıkarılacağı basınçlı bir odayı gerektiriyordu. Bunun yanında yerçekimi konusunda da büyük bir farklılık vardı. Mars’ta yerçekimi var, ancak bu, Dünya’daki yer çekiminin yaklaşık üçte biri kadar.

ATMOSFERİN YARATTIĞI ENGELLER

Ingenuity’nin Mars atmosferindeki engellerin üstesinden gelebilmesinin iki ana yolu vardı:
İlk olarak, kaldırma kuvveti oluşturmak için, iki rotorun (karbon fiberden yapılmış) Dünya üzerindeki herhangi bir helikopterden çok daha hızlı dönmesi gerekiyordu. (Bir helikopterin kanatları, kaldırma kuvveti oluşturmaya yetecek kadar hızlı dönmeli.)

Yeryüzündeki çoğu helikopter ve insansız hava aracı, dakikada yaklaşık 400-500 devirde dönen rotorlara sahip. Ingenuity'nin rotoru ise dakikada yaklaşık 2.400 devirde dönüyordu. Aynı zamanda farklı bir uçak-kanat açıklığı oranına sahip.

SİNYAL PROBLEMİ

Bunların yanında uçuşun başlaması için sinyalin iletilmesi bile bir dizi ileri teknoloji gerektiriyordu. Radyo sinyallerinin Dünya ile Mars arasında seyahat etmesi sadece dakikalar gerektirse de bu sinyallerin helikoptere ulaşmasında hâlâ saatlerce gecikme vardı.

Sinyaller, Dünya üzerindeki bir bilgisayardan uydu çanağına, Mars Keşif Gezgini’ne, Perseverance'a ve son olarak da helikoptere ulaşmalıydı. Bu da pek kolay bir süreç değildi.

YENİ UÇUŞLAR PLANLANDI

Ingenuity'nin önümüzdeki birkaç hafta içinde Perseverance’tan yaklaşık 300 metre uzakta kalkış ve seyahat etmeyi içeren üç veya dört uçuşu daha gerçekleşecek.

Uçuşlardan elde edilen veriler analiz edilecek ve daha gelişmiş uçakların gelecekteki tasarımları için kullanılacak. Bu teknoloji uygulandığında da insanlığın Mars serüveni bambaşka bir boyuta ulaşacak.

Mars’ta çalışan dronlar ve helikopterler yapılıp keşif görevi görebilir ve oraya seyahat etmenin güvenli olup olmadığını doğrulamak için arazi araştırması yapılabilir. Bu tür uçaklar, Mars yüzeyinde su ve yaşam arayışına bile yardımcı olacaktır.

2035’te de insanların Mars’a inmesi bekleniyor. Haliyle Ingenuity sayesinde elde edilmeye başlanan bilgilerin insanlara zarar verebilecek engeller olup olmadığını anlamak, bu engelleri önlemek ve yaşam koşullarına uygun bir şekilde hazırlanabilmeleri için son derece önemli.

GEÇMİŞE SAYGI

NASA'da Ingenuity ekibinde çalışan bilim insanları bu sıra dışı uçuşa hazırlanırken, insanlığın uçma serüveninde yerleri ayrı bir öneme sahip olan Wright Kardeşleri de anmayı ihmal etmediler. Ingenuity'nin güneş panellerinden birinin altındaki bir kabloya, Wright kardeşlerin 1903 Wright broşüründen küçük bir kanat parçası bağladılar.

ZORLU GÖREVLER

Diğer gezegenlerde motorlu uçuşun engellerini aşmak için çalışmalara devam ediliyor. Örneğin; Dragonfly helikopterinin özellikle Satürn’ün uydularından biri olan Titan’ın yüzeyinin üzerinde uçması planlanıyor ve varışının 2034’te yapılması planlanıyor.

Editör: TE Bilişim