Hani şu yıllarca Deniz Fenercisi Zahit vasıtasıyla AKP davulu çalan RTÜK...
 
Hani şu son dönemde “Araf”ta kalan “hükümet kâğıtçısı”nın, “RTÜK üyeleri geldikleri partinin üyeleri gibi davranıyor, bazı gizli bilgileri dışarı sızdırıyor, bana yazılı medya ve internet medyası için de RTÜK benzeri bir kurul oluşturulması için talepler geliyor” diye dertlendiği RTÜK...
 
Hani HSYK, AYM, Yargıtay, Danıştay, ÖYM’lerin yandaş düzenlemesi bitince sırada bekleyen RTÜK!
 
Diktacılar, RTÜK’ü istedikleri noktaya getirerek, muhalif 3-5 medya kuruluşunu da yok etmek sevdasında...
 
RTÜK, milletin medya tarafından kandırılmaması, adil yayın yapılması, yayınlarda Türkçenin, Cumhuriyet ve millî değerlerin korunması, halkın şikâyetlerinin değerlendirilmesi için 1400 radyo ve televizyonu denetlemekle görevli kurum... Adı Padişah ve AKP yüzünden sık sık gündeme geliyor.
 
TMSF eliyle havuz yosması olmuş TV kanalları ile millet parasından yemli ama iktidar borazanı TRT’nin halini sık sık görüşen RTÜK’te bir yiğit Anadolu çocuğu var.
 
AKP’nin çoğunluk üyeleri marifetiyle AKP lehine alınan kararlara delikanlı gibi karşı duran, şerh koyup millete ilan eden bir millî ses...
 
2010’da DDK’nin 2006-2007-2008 denetleme raporunda yer alan “RTÜK’teki yüzlerce milyarlık Ankara-İstanbul arası uçak yolculuğu parası”nı deşifre edip oturduğu lojmanın elektrik, su, gaz ve aidat giderlerini kendisi karşılayan bir vatansever...
 
O, MHP kontenjanından seçilen RTÜK’ün milliyetçi üyesi Esat Çıplak’tır...
 
Memleketi yalaka, yandaş ve dalkavukların sardığı bir devirde, Kanal A’da yayınlanan programda Atatürk’e “Allahsız”, “rüşvetçi” hakaretini gündeme taşıyıp AKP’li üyelerin oylarıyla programa ceza verilmemesini yargıya taşıyan cesur yürektir.
 
Sanatçı kılıklı iktidar şarlatanlarının saldırılarına gereken cevabı veren odur RTÜK’te. Esat Çıplak, konser alanında “koymuşum RTÜK’e” diyen Sezen Aksu’ya “Bu sözleri değerlerin içini boşaltanlara da söylerse bir duruş sahibi olduğuna inanırım” diyebilen insandır.
 
Eylül 2013’te, ekranlarda yayınlanan ve Türk milletini aldatmaya yönelik “gıda takviyesi ürünler”le ilgili raporu yazıp Sağlık Bakanlığı ile ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlıklarının yetkilerini kullanmadığına dikkat çekerek ”Yan gelip yatıyorlar. Ölümler olursa bu iki bakanlık sorumludur” diye haykıran vatan evladıdır!
 
Yine Temmuz 2013’te, RTÜK’ün, Cumhuriyet belgeselinde sigara içen Atatürk görüntüsü nedeniyle Kaçkar TV’ye para cezası vermesine, tepki göstererek, “Bu cezanın Atatürk’ün çok az sayıdaki siyah-beyaz görüntüsü üzerinden verilmiş olması”na kahrolan adamdır!
 
Anayasa ve kanunun kendisine verdiği yetki ve sorumluluğu korkusuzca kullanır. Aralık 2013’te, İstanbul C. Başsavcılığı’nın yolsuzluk soruşturması ile ilgili RTÜK’e gönderdiği “Gereği yapılsın” yazısına, “Üst Kurul üyeleri görevlerini yerine getirirken hiçbir makam ve merciden talimat almaz. Başsavcılığın basın bildirisine konu yazısında yapılan tespitler yetki tecavüzü niteliğinde. Yayın yasağı olmadan bu şekilde RTÜK’e bir talimat göndermenin yerinde olmadığı kanısındayız. Biz görev ve yetkilerimizin bilincindeyiz” diyebilen bir Bozkurttur!
 
Geçtiğimiz Ekim’de, “Her zaman eleştirilen kurumun hiçbir dönemde bugünkü kadar politize olmadığını, RTÜK’ün iktidara göre şekil değiştirerek taraflı davranmasının ve sürekli cezalarla gündeme gelmesinin büyük bir yanlış olduğuna” dikkat çeken Türk milliyetçisidir.
 
O, bugün Padişahın talimatıyla baskın yapılan basın özgürlüğüne çok önceden dikkat çekerek, “Gezi sürecinde Halk TV'ye sürekli baskı uygulandı. Kanunlar aynı, yönetmelikler aynı, 17 Aralık'a kadar Samanyolu Grubu, yayın ilkelerine uyması noktasında her zaman övülen bir kurumdu, ne değişti? Bir dönemde 44 tane yayın durdurma cezası veriyorsan ve 1 milyon küsur lira para cezası kesiyorsan bunun izahı yok. Hakkaniyeti kaybetmiş oluyorsunuz. RTÜK olsun, TRT olsun, devletin tüm kurumlarının içi boşaltıldı. Devletin çatısı çöktü. Bu dönemde adalet, hak, eşitlik yok edildi. Dinî kavramlar, dinî kurumlar, sosyal kurumlar politize oldu, taraf oldu” ikazında bulunan RTÜK’ün vicdanlı Bozkurtudur.
Esat Çıplak, RTÜK’e acımasızca “Eskiden mazlum diye gördüğümüz bu kitle şimdi erki, iktidarı ele geçirince tamamen farklı bir tavra büründü. Geldiğimiz sonuç, yeni mazlumların geçmişin mazlumları tarafından üretilmesi oldu. Eski mazlum bu sefer güç zehirlenmesi yaşayarak, insanlara hakkaniyetle, eşitlikle davranmayı unuttu” diyebilen demokrattır.
 
Ve...
 
Alın size O’nun dilinden acı hakikat: “Deniz Baykal'ın ve MHP'lilerin kasetleri sırasında onların özel hayatları, aileleri görülmedi. O insanlar medya aracılığı ile yerle bir edildi. Çocukları vardı, hayatları vardı. Bunlar görülmedi, kimsenin de vicdanı sızlamadı. RTÜK burada hiçbir şey yapmadı, miting alanlarında anlatıldı, televizyonlar verdi, insanlar aşağılandı. Seçim dönemindeki yayınlar da öyle, hükümeti eleştirirsen hemen ceza alıyorsun, saatlerce hükümet yanlısı yayın yapan kanalları görmüyorsun.”   
 
RTÜK üyesi Esat Çıplak, yandaş havuz medyasının korkulu rüyası... RTÜK’ün vicdanı, mazlumların yiğit sesi... Ülkenin geldiği noktayı, kapıdaki tehlikeleri, basın hürriyetinin değerini çok iyi biliyor. “Zalimce milletin milli, dini, insanlık değer ve kavramlarını hoyratça kullanan ama asla yüreğinde hissetmeyenlerin pençesinde hiçleştirilmekte” diye yakınıyor.
 
MHP’nin, Ülkücü Hareket’in RTÜK’teki cesur temsilcisi Esat Çıplak’ın sitemizdeki haberini Türk milliyetçileri mutlaka dikkatle okumalıdır..
 
Gözlemleriyle, 17-25 Aralık hırsızlarının zıvanadan çıkıp neler yapabildiklerini anlatıyor ve kalemini satmış kahpelerin meslektaşlarına operasyon düzenlenirken peşin peşin polis tarafından yaka paça sorguya alınan meslektaşlarını suçlu ilan etmelerini gözler önüne seriyor.
 
Her durumda Ülkücülere ve milliyetçilere yapılan algı operasyonlarında ve de vicdansızca atılın iftiralar, yapılan haysiyet cellatlığı karşısında sus pus olanları bir nebze olsun nedamet getirmeye davet ediyor...
 
Hareket’in kendisine verdiği görevi layıkıyla yerine getirmenin gururunu yaşadığını tahmin ediyorum Esat Beyin... Var olun milletin asil evlatları!

 

MUSTAFA ÖNDER

Editör: TE Bilişim