Geçtiğimiz hafta sonu Cumartesi günü saat 12:00 sularında, Ölüm Meleği Azrail... Muğla Marmaris karayolunun Sakar Geçidi mevkiindeki virajlı rampada pusu kurmuş ve biraz sonra faaliyet alanını girecek, içerisinde otuz dört can bulunan tur otobüsünü bekliyordu. Ve... tam o nokta da "virajlı rampa" da beklenen vuslat gerçekleşti ve... ölüm meleği tam yirmi dört canımızı ebediyen aramızdan ayırdı.

Türkiye bu bağlam da yani trafik teröründe, dünyanın en yoksul ülkeleri olan... Hindistan, Pakistan, Bangladeş ve Afganistan ile birlikte her yıl şampiyonluk mücadelesi veriyor..! Bu ülkeler de olduğu gibi bizde de trafik katliamları hayatın rutinleri arasında Kİ yerini çoktan almış bile..!

Hangisine ağlarsınız... önceki yıl Manisa da iki kez arka arkaya meydana gelen ve otuzun üstünde çoğu kadın mevsimlik işçilerin birden bire, ansızın, apansız yaşamlarını kaybettiklerine mi yanarsınız..?

Denizli Pamukkale Üniversitesi öğrencilerinin bir başka katliam benzeri kazada yaşamlarını yitirmelerine mi kahrolursunuz. Nikah işlemleri için evrak tamamlamak üzere ilçelerine giden nişanlı çiftin aracına bir tırın arkadan çarparak iki yüz metre sürükleyip parça parça etmesine mi yüreğiniz bitip, tükenmez.

Yaşları on sekiz ile yirmi beş arası değişen ve halı sahaya maç yapmaya giden beş evladımızı kırmızı ışıkta geçen beton mikserinin asfalta gömerek katletmelerine mi kavrulursunuz..?

Hangisine yanıp da kavrulursunuz... Bursa'nın - Orhangazi ilçesi sınırları içerisinde otoyol da uçak hızıyla ilerleyen bir araç. Araçta ki dört can , dört gencecik can Berkay, Eser, Buse ve Sıla birazdan başlarına gelecek ve hayatlarına mal olacak büyük felaketten habersiz şen, şakrak ve neşe içerisinde arkadaşları Eser'in doğum gününü kutlamaya gidiyorlar.

Biraz sonra Berkay'ın uçak hızıyla kullandığı araç önce önündeki kamyona, sonra aynı istikamette giden tırın dorsesine çarparak havada taklalar atmaya ve sürüklenmeye başlıyor.

Araç havada taklalar atarken Sıla ve Buse araçtan dışarıya fırlıyorlar ve kazadan sonra paramparça olmuş cansız bedenlerine olay yerinden 100 metre uzakta bir yerde ulaşılıyor. Aynı kaza da araç sürücüsü Berkay ağır yaralanıyor, Eser ise kazayı hafif bir şekilde atlatıyor. Buse 24, Sıla ise 22 yaşında üniversite öğrencisiydiler.

Her ikisinin de hayata, geleceğe dair hayalleri, umutları ve gerçekleştirmek istedikleri idealleri vardı. Şimdi ikisi de kara toprağın altındalar. Anneleri, babaları, aileleri ve arkadaşları bu iki yavrumuza doya doya gönenemediler, kara toprak sevinsin!, kara toprak gönensin!

Daha geçen ay yine Bursa da yine 2 üniversiteli kız öğrenci yavrumuz Cansu ve Kübra meydana gelen bir trafik cinayetinde yaşamlarını kaybetmişlerdi.
Türkiye yolları kan gölüne, kan denizine dönmüş... gencecik bedenden, piri fani nine ya da dedeye, kundaktaki bebeden akıl baliğ olmamış masum melek sabi çocuğa dahası henüz ana rahminden dünyaya merhaba diyemeyen cenine kadar, öğrenciden, öğretmene, üniversite öğrencisinden asistana oradan üniversite öğretim üyesine, polis memurundan emniyet amir ya da müdürüne...

... işçiden patrona, amirden  memura, kadından erkeğe, seçmenden vekile, müsteşardan bakana kadar her kesimden insanı ve Hakkariden Edirneye, Hataydan Sinop'a kadar tüm Türkiye coğrafyasını tehdit eden ASRIN VEBASI KARA ÖLÜM TRAFİK CİNAYETLERİ.

Ülkemizde her gün yaklaşık 700 ve her saat 40'a yakın trafik kazaları oluyor. Bu kazalarda günde 7 ila 20 arası değişen vatandaşımız ölüyor, 400 kadarı da  yaralanıyor. Ortalama her yıl 7, 8 bin kişi ölüyor binlerce vatandaşımız da çoğu ağır olmak üzere yaralanıyor. Türkiye'de ki bu trafik cinayetlerinin bir numaralı sorumlusu araç sürücüleri yani "İNSAN" dır.

Trafik Cinayetlerinde ki bir numaralı sorumlu olan "İNSAN" unsurundan sonra... acemilik, dikkatsizlik, uzun süre uykusuzluk, hatalı solama, aşırı hız, standart dışı yollar, fazla yük taşımak, alkollü araç kullanmak, uyku verici ilaçları kullanıp yola çıkmak bu cinayetlere davetiye çıkartmaktadır.Yine... trafik kurallarına dikkat etmemek, rutin araç bakımlarını yaptırmamak ta trafik terörünün en önemli nedenlerinin başında gelmektedir. 

Araştırmalar 30km/s hızla çarpmanın araç içerisinde bulunanların vücuduna etkisi 1. kattan düşmeye 90km/s hızla çarpmanın ise 10. kattan düşmeğe eş değer olduğunu göstermektedir. Bunu sayıları yaklaşık 22 milyonu bulan araç sürücüleri içerisinde kaç kişi biliyor?

Yine, 80km/s hızla giden araçta yolculuk yapanların olası bir kazada ölme ihtimalleri 30km/s hızla giden araçtakilere oranla 20 kat daha fazla olduğunu 22 milyon sürücüden kaçı biliyor? Ayrıca, sürücünün görme yeteneğiyle ile hız arasında ki ilişki hız artıkça sürücünün trafik çevresini algılama düzeyi yavaşlayacağını bu da göz 190 ile 200 derecelik bir alanı algıladığını ancak araç kullanırken görme acısı hız ile ters orantı oluşturduğunu kaç araç sürücü biliyor?

Türkiye'de bu taammüden trafik cinayetleri, trafik katliamları hiçbir zaman bitmeyecektir. Bu toplumsal şiddet hiçbir zaman bu ülke topraklarını terk etmeyecektir. Bu ülke bir savaş ortamında olmamasına rağmen her yıl binlerce insanını bir hiç uğruna çeşitli nedenlerle kaybetmeye hızla devam etmektedir ve edecektir de.

SON SÖZ... "...BİNDİK NEFSİN KIRK KATIRINA, BİLMEM Kİ O BİZİ NEREYE GÖTÜRE..."