Büyük Ortadoğu Projesi ABD tarafından 1990’lı yılların başında planlanan, kökü 19’uncu yüzyılda İngiltere’nin “Şark Planı"na dayanan, halende yaşadığımız geniş coğrafyada uygulanmakta olan bir emperyalist projedir.

Başlangıcı İngiltere’nin Türkleri Avrupa’dan Asya’ya, geldikleri yerlere geri göndermek, Osmanlıyı parçalayıp yıkmak, Ortadoğu’nun tüm yeraltı zenginliklerini gasp etmek olarak başlamış.

Projenin uygulanması sırasında projeye, Yahudilere Filistin bölgesinde bir yurt, devlet teşekkül ettirilmesi ilavesi yapıldı.

BOP’un birinci perdesinde, çeşitli savaşlar, devlet yöneticilerinin satın alınması, devletin tefeci faizleri ile varlıklarına el konulması gibi yöntemlerle zamanın büyük devlet gücü Osmanlı devleti yıkıldı.

Ve Ortadoğu’da bir boşluk üretildi.

Planın birinci perdesinin sonucunda, üretilmiş bağımlı aşiret devletleri ve cetvelle sınırları çizilmiş bir nevi koloniler kurulmuştu. Artık emperyalizm Ortadoğu’nun zengin yeraltı kaynaklarına el koyabilir duruma geldi.

İkinci dünya savaşından sonra Ortadoğu bölgesinde emperyalizmin bir jandarma karakolu olarak İsrail kuruldu.

İsrail’in kurulması Ortadoğu’ya hem emperyalist hançerin saplanması hem de gerek Avrupa gerekse ABD’de yaygın bir inanç olan Evangelizm’in inananlarına bir ödül oldu.

İkinci Dünya savaşından sonra dünya emperyalizmini İngiltere’den devir alan ABD gerek CİA gerekse İsrail eli ile bölgede ekonomik ve siyasal etkinliğini sürdürdü halende sürdürüyor.

Büyük Ortadoğu Projesini gerek askeri gerek ekonomik gerekse teolojik amaçları ile şöyle izah edebiliriz.

Afganistan’dan, Fas’a, Sudan’dan, Kırım’a kadar olan coğrafyanın siyasal, ekonomik ve askeri bağımlılığının ABD emperyalizminin emrine girmesi.

Bölgenin sürekli kontrol altında tutulması için bölgenin ortasında bir ABD üretilmesi gerekiyordu işte İsrail Ortadoğu’nun ortasında bir ABD’dir.

ABD’nin BOP gereği uygulamaya koyduğu bir gerek de “Büyük İsrail” projesidir.

İsrail eli ile Suriye’yi, Irak’ı, Mısır’ın kuzeyini Süveyş kanalını, Doğu Akdeniz’i kontrol edecek.

İsrail’in bu jandarmalığına karşı İsrail’in ekonomisi zenginleşecek.

İsrail 9 milyon nüfusu olan ama 375 milyar dolar ekonomik hacmi olan bir devlet.

Kişi başına düşen GSMH yaklaşık 40 bin dolar.

Türkiye 83 milyon nüfus ile 750 milyar dolarlık ekonomik hacme sahip kişi başı GSMH yaklaşık 8 bin dolar.

Ortadoğu’da kişi başına düşen gelir yönünden petrol zengini şeyhliklerin dışında İsrail kadar zengini yok.

Büyük İsrail projesi bir zaman sonra bizim ülkemizin en önemli beka sorunlarından biri olacak.

Ve bu projeye karşı mutlaka ve mutlaka bir milli proje üretip hayata geçirmemiz en mührem yapmamız gerekenlerden biridir.

Hamasetle değil, düşmanlıkla değil, akılla, çalışmayla, üretmeyle, caydırıcılıkla, bağımsızlık ruhu ile bir Büyük Türk birliği projemiz olmalı.

Biz beka hesabı yapacağımıza, bize beka hesabı yaptıranlara beka hesabı yaptırmalıyız.

Tabii bunları yapmak için GSMH Eşbaşkanlığı yapanları, Yahudi üstün hizmet madalya sahiplerini, devşirme işbirlikçileri, her yöne dönücüleri, kişisel hırsları akıllarının önüne geçmişleri devre dışı bırakarak.

Ülkemizin yönetimini Milletin bağrındaki gerçek Türk milliyetçilerine emanet etmek gerekiyor.

Geç olmadan.....