Kahramanmaraş merkezli 11  ili etkileyen depremde tarım ve hayvancılık da büyük zarar gördü. Depremde büyük zarar gören barajlardaki hasar nedeniyle afet bölgesinde tarımın zor ayağa kalkacağı, besicilerin desteklenmediği sürece haayvancılıkta da yeni bir kriz yaşanacağı, bunun ise et ve süt ürünlerine yansıyacağı bildirildi.

Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Hakan Çakıcı, 6 Şubat'ta yaşanan deprem felaketinin yaz  aylarıyla birlikte tarım ve  hayvancılıkta kendini gösterdiğini, Türkiye genelinde büyük bir gıda krizi yaşanabileceğini söyledi. Deprem  bölgesindeki bu olumsuzluğun sebze, meyve ile et ve süt ürünlerinin fiyatlarına zam olarak yansıyabileceğini belirten Çakıcı, “Afet yaşanan bölgede tarımı ayağa kaldırmak çok zor olacak ve bu uzun süre alacak. Kaybedilen canlı hayvan sayısı ise tarım ile birlikte bir krizin sinyalini veriyor" dedi.

Cumhuriyet'in haberine göre, yaz aylarından itibaren bölgenin geçim kaynakları arasında yer alan et ve süt ürünleri ile pamuk, domates başta olmak üzere pek çok sebzede sorunlar yaşanacağını ifade eden Çakıcı, şunları söyledi:

DEPREM BÖLGESİNDEKİ ÜRETİM VE TEDARİK BİR SÜRE SIKINTILI OLACAK

“Afet bölgesinde en büyük zararı hayvancılık gördü. Ülkedeki üretim potansiyelinin yüzde 10 ile 15 arasındaki bölümünü afet bölgemizdeki illerimiz tek başına karşılıyordu. Kaybedilen canlı hayvan sayısını ve üreticinin maddi kaybını tam olarak bilemiyoruz. Ama şu bir gerçek ki yaşanan depremler ve ortaya çıkan yıkım bu bölgedeki kent merkezleri kadar kırsalı da vurdu. Barajlar zarar gördü, haliyle sulu tarım faaliyetleri de ilerleyen vadede bundan olumsuz etkilenecek.

Bakanlık burada çiftçi kayıt sistemi üzerinden kayıtlı üreticiye yardımlar sağlayacak. Ancak 1-2 hayvan ile üretim yapan küçük üreticinin, kaydı olmayan küçük işletmelerin ne olacağı belli değil. Süt ürünleri ve et gibi ürünlerin yanı sıra, sebze üretiminde ciddi zararlarımız söz konusu olacak.

Bir süre daha buradan ürün çıkmayacak ya da üretim miktarı azalacak. Bol su isteyen ve oradaki toprağa özgü pamuk, kayısı ile mısır, domates ve diğer birçok ürünün gelecek süreçte tedariki sıkıntılı olabilir.

“YARDIMLAR İVEDİLİKLE HAYATA GEÇİRİLMELİ”

Depremin ardından tarım ve hayvancılıkla uğraşan çok sayıda üreticinin diğer illere göç ettiğini, bu nedenle bölge üretiminin büyük ölçüde düştüğünü kaydeden Çakıcı,şöyle  devam etti:

"Deprembölgesinde çiftçilerin yaş ortalaması 50-55 arasındaydı. Ancak bu nüfus büyük kentlere göç etti. Bu üretimde düşüş demektir. Yapılacak yardımlar ivedilikle hayata geçirilmediği takdirde, köylü toprağından ayrılırsa, bölgede tarımın ayağa kaldırılması en az bir yıl sürecektir.

Bu durum da çarşıda, pazarda fiyatlara yansıyacaktır. Et, süt, sebze gibi gıda fiyatları ateş pahası olacaktır. Bu durumda oluşacak kriz bu yaz etiketlere yansır.

Önümüzde sulama mevsimi var, sebzenin önemli bir bölümünde hasat dönemi yaklaşıyor. Ayrıca tedarik anlamında sıkıntılar yaşanabilir.

Bölgeye girdi desteği sağlandığı takdirde, oradan da ürünü buraya getirebilirsek bu süreci zarar görmeden aşarız.”

Editör: Yadigar Hanım