İki video izledim ikisi de birbirinden beter.

Birincide Rize’de ÇAYKUR kurumuna kura ile işçi alınacak. Noter huzurunda kura çekiliyor. Kutuda çoğunluğu beyaz az olarak da pembe isim yazılı kâğıtlar var. Pembe renkler kurada seçilecekler. Beyaz kâğıtlar ise göstermelik kutuya konmuş isimler.

Seçici kâğıtları noter huzurunda karıştırıyor, karıştırıyor bir kâğıt seçiyor.

Yan gözle bir bakıyor ki kâğıt beyaz.

Yani kurada seçilmemesi gereken bir kişi.

Noterin gözünün önünde kâğıdı kutuya atıyor ve daha dikkatli bir şekilde yeni çekimini yapıyor.

Notere ve seyirciye gösteriyor, tabii ki pembe.

Kura istenilen kişilere çıkıyor.

Herkesin gözünün önünde.

İkincisi İYİ Parti TBMM gurubundan.

İYİ Parti başkanı Meral Akşener son zamanlarda partisinin gurup toplantılarında toplumun çeşitli guruplarının temsilcilerini kürsüye çıkartıyor ve onlara kısa da olsa söz hakkı veriyor.

Bence başarılı bir uygulamaya imza atıyordu. Down sendromlu bir çocuğa “Andımız”ın okutulması, atanamayan bir öğretmen, çiftçi, dükkânını açamayan esnaf, hep gurup kürsüsünden hitap etme şansını bulmuştu.

Dünkü gurup toplantısında bir emniyet mensubunu çıkarmak istediler.

Emekli bir haneımefendi emniyet mensubu davet edildi. Kürsüye çıkınca Meral Akşener’e kendisini tanıttı “Efendim ben emekli emniyet müdürüyüm, İYİ Parti İstanbul il başkan yardımcısıyım, aynı zamanda İYİ Parti’den milletvekili adayı idim”.

Meral hanımparmağını kendi ağzına götürerek, emniyet mensubu diye getirilen partisinin İstanbul il başkan yardımcısını alel acele susturuyor ve kendisini tanıtmasının üstünü örtmeye çalışıyor.

Tabii insanın aklına İYİ Parti gurup toplantılarına konuşmacı olarak davet edilenler için de acabalar gelmiyor değil. Ve anlayabildiğimiz durum bir samimiyetsizliği ve halkın bir aldatmaca ile karşı karşıya olduğudur.

Bu partiler maalesef insanların bir kısmının umut bağladığı partiler. Koskoca emekli emniyetçi toplumundan birini bulamıyorlar partilerinde bir görevliyi halktan biri gibi kürsüye çıkartıyorlar.

Anlatılan iki olayda da bir halktan kopukluk, kapalı devre bir yaşam, kendilerinden başkasını adam yerine koymama güdüsü var.

İktidar partisinin neden inişte olduğu ama muhalefet partilerinin ise neden yeterince güven veremediğine bu iki video örnektir. Tabii bu tip uygulamalar toplumuzda çokça yaşanmakta, görülmektedir.

Toplumun, seçmenin yaklaşık yüzde 30 unun rey verme davranışlarında kararsız olmasının en önemli sebeplerinden bir bu tip davranışlardır.

Millet olarak bu ikiyüzlü, göründüğü gibi olmayan, topluma tepeden bakan, sadece ve sadece önemli bir makama odaklanmış, kalbinde millet sevgisi olmayan yapılara mahkûm olmamalıyız.

“Al birini vur ötekine” diye bir atasözümüz var.

Milletin evlatlarının sahaya çıkmasını bekliyoruz....