TEKİRDAĞ İLİMİZDE ATATÜRK’ÜN AZİZ HATIRASINA YAPILAN SALDIRILARLA İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI Atatürk, Türk Milleti’nin büyük kurtarıcısıdır. Atatürk Türk Milleti’nin Başbuğudur. Atatürk büyük bir Türk Milliyetçisidir. Tekirdağ ise, Çanakkale’de Türk Milleti’nin yazdığı destanın en önemli unsurlarından 19. Fırka’nın, 57. ve 27. Alayların hazırlandığı, toplandığı ve Mustafa Kemal’in komutanlığındaki bu birliklerin Çanakkale’ye yürüyüşünün başladığı ildir. Aynı zamanda, şehrimiz açısından çok büyük önemi olan Namık Kemal, Mustafa Kemal ve Yahya Kemal’den dolayı da “Üç Kemaller Diyarı” olarak anılan şehirdir Tekirdağ… Tekirdağ, Gazi Mustafa Kemal önderliğinde başlatılan Milli Mücadele’nin ilk kıvılcımlarından olan Trakya Paşaeli Cemiyeti’nin kuruluşunda, Cumhuriyetimizin kuruluşu ve inkılâpların milletimizin benliğine işlenmesinde önemli bir yere sahiptir. Tekirdağ, Atatürk’üne ve Cumhuriyetin kazanımlarına her zaman sahip çıkmış mavi gözlü şehirdir. Geçtiğimiz günlerde Tekirdağ’ın Marmara Ereğlisi ilçesinde Atatürk büst ve heykellerine yapılan saldırılar, hepimize bir kere daha şunu hatırlatıyor ki devletimize, milletimize, Cumhuriyete ve kazanımlarına ve nihayetinde devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e her zamankinden daha fazla sahip çıkmalıyız. Bu yapılan saldırılar tabii ki bir provokasyondur. Ancak bütün bu saldırıları provokasyon yani Türkçe karşılığıyla “kışkırtma” olarak geçiştirmemek gerekir. Çünkü bu saldırıların zihinsel altyapısını oluşturan, millî şuûrdan yoksun bazı uygulama ve kararlar, söz konusu hain odaklara cesaret vermektedir. Şöyle ki; Andımız’ın kaldırılması, Ne Mutlu Türk’üm Diyene levhalarının indirilmesi, Devlet madalya ve nişanlarından Atatürk kabartmasının kaldırılması, Kültür Bakanlığına bağlı müzik korolarının çoğundan Türk isminin kaldırılması, Atatürk’e açıkça düşman olan bazı tarihçi görünümlü Türk düşmanlarına okullarda, üniversitelerde kadro sağlanması ve konferans verdirilmesi gibi uygulamalar, bu saldırıları yapanlara cesaret vermektedir. Atatürk büst ve heykellerine yapılan saldırılardan şikayet etmeye hakkımız olması için yukarıda saydığımız millî şuursuzluk hali içeren uygulamaların aslına döndürülmesi şarttır. Türk Milleti’nin vicdanı bunu istemektedir, beklemektedir. Devletimizin güvenlik güçlerinin bu saldırıyı yapan alçakları en kısa sürede yakalaması yüreğimize su serpse de, Büyük Türk Milleti adına karar veren Yüce Türk Adaleti'nin bu konuda en ağır cezaları vermesi en büyük dileğimizdir. Bu konularda tüm milli dernek, vakıf, parti, teşkilat ve diğer yapıları tek ses, tek yumruk olmaya davet ediyoruz. Büyük Türk Milleti’ne, Kamuoyuna ve Devletimizin yetkililerine saygılarımızla arz olunur."