Independent Türkiye’den Adem Demir’in haberine göre; Tarihi Darülaceze başta olmak üzere İBB'nin Kayışdağı Huzurevi'nde Kovid-19 nedeniyle yaşamını yitiren yaşlı olmadığı belirtildi

Çin'in Vuhan kentinden tüm dünyaya yayılan koronavirüs salgınının, Türkiye'deki olumsuz etkisi artarak devam ediyor.

Açıklanan veriler, geçen mart-nisan dönemini bile geçti. Artışın önüne bir türlü geçilemiyor.

İstanbul başta olmak üzere birçok kentin koronavirüs haritası artık kıpkırmızı.

Edinilen bilgiye göre vaka ve can kaybının sürekli artış gösterdiği kentlerden biri de Çorum.

Anadolu'nun bu kentinde mevcut dört hastanede yoğunluk üst seviyede.

Öyle ki, her koronavirüs tedbirleri kapsamında kısıtlama getirilen yaşlılar da bu artıştan fazlasıyla nasibini almış durumda.

Çorum Atıl Üzelgün Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nden gelen haberler bunun en açık kanıtı.

Alınan tüm tedbirlere rağmen bu merkezde kalan sakinlerle personelde koronavirüs tespit edildi.

Çorum'daki bir huzurevinde 70 kişinin testinin pozitif çıkması gözleri diğer kurumlara çevirdi.


Önlemlere rağmen 70 kişinin testi pozitif çıktı

Huzurevinde görev yapan personel, her gün teste tabi tutulmasına rağmen, 52'si yaşlı huzurevi sakini olmak üzere toplam 70 kişi, Kovid-19'a yakalandı.

Testi pozitif çıkan huzurevi sakinleriyle personelin tamamı Çorum'daki hastanelerde tedavi altına alındı.

Çorum Atıl Üzelgün Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi de diğer merkez ve huzurevleri gibi sıkı tedbirlerin uygulandığı bir yer.

Personel 3 vardiya şeklinde görev yapıyor. Değişim yapıldığında huzurevinde çalışacak personel mutlak suretle teste tabi tutuluyor.

Yapılan tüm testler negatif çıkmasına rağmen, geçen süre zarfında huzurevinde bulaş olduğu tespit ediliyor.

Huzurevindeki sakinlerin farklı kronik rahatsızlıkları bulunduğu için bunlar zaman zaman hastanelere götürülerek tedavileri yapılıyor.

Farklı bir rahatsızlığı bulunan bir sakin, hastaneye gidip, tedavisini görüp geliyor. Hastanede virüs kapan yaşlı sakin, hiçbir belirti göstermiyor. Birkaç gün sonra yapılan testlerde virüsün huzurevini sardığı acı şekilde öğreniliyor.

Bakanlık: Testi pozitif çıkanlar tedavi altında

Türkiye'deki tüm huzurevi, yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezlerinin bağlı bulunduğu Aile Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, 70 kişinin Kovid-19 testinin pozitif olduğunu kabul etmiyor.

Independent Türkçe'ye bilgi veren bakanlık yetkilisi, hepsinin tedbir amaçlı hastaneye sevklerinin gerçekleştirildiğini söyledi.

Bakanlık yetkilisi, böbreklerindeki rahatsızlık nedeniyle diyaliz tedavisi alan bir yaşlı hariç diğerlerinin sağlık durumunun stabil olduğunu ve gerekli tedavinin uygulandığını belirtti.

Çorum'daki bu haber, yakınları huzurevi, yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezlerinde kalanların yüreklerini ağızlarına getirmeye yetti.

27 bin 454 kişi nasıl korunuyor?

Çünkü sadece Çorum'da bile iki adet huzurevi bulunuyor. Türkiye çapında 81 ilde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na bağlı olarak 425 huzurevi, yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezinde toplam 27 bin 454 insan kalıyor.

Bakım ve sağlık hizmeti alan bu kişilerin yüzde 50'si 80 yaşın üstünde. 95 yaşın üzerinde de 238 kişi bulunuyor.

Pandemi süreci Türkiye'de henüz başlamadan önce, ocak başından itibaren bu merkezlerde spesifik koruyucu önlemler alındı.

Resmi ve özel 425 huzurevinin tamamında koronavirüse karşı ziyaretçi yasağından, "sabit vardiyalı" çalışma sistemine kadar pek çok önlem devrede.

Bakanlık, huzurevi sakinlerini günde 4 kez ateş, nabız, solunum, koku almama, karın ağrısı gibi belirtilerin takibiyle olası risklere karşı korumaya çalışıyor.

Çalışmalar "sabit vardiya" sistemine göre sürdürülüyor

Merkezde görevli harici kimselerin içeri girişine getirilen kısıtlama devam ediyor. İlaç, kargo, temel ihtiyaç malzemeleri ile göreve başlayacak personelin valizleri de iki saat dışarıda bekletilip dezenfeksiyonu yapılmadan içeri alınmıyor.

Kuruluş personeli, salgın sürecinde diğer huzurevleri ile engelli bakım merkezlerinde olduğu gibi, "sabit vardiya" sistemine göre, 14 gün kurumda yatılı kalarak çalışmalarını sürdürüyor.

Bakanlığın talimatları doğrultusunda vardiyaya başlayacak personele 14 günde bir, burun ve boğazdan sürüntü yöntemiyle örnek alınan PCR testi yapılıyor.

Sağlık ve bakım hizmeti alan yaşlı insanlara gönüllüler gereken özeni gösteriyor


Personel, Kovid-19 test sonuçları çıkmadan görevine başlayamıyor.

Göreve başlayacak her personel de öncelikle dezenfekte olup, ateş ölçümleri yapıldıktan sonra içeri alınıyor.

Huzurevinde şüpheli bir durum olması halinde de tüm kuruluşa test yapılıyor. Bu testler 7-10 gün arasında tekrar ediliyor.

Restoran ve kafeteryaların kapalı olduğu huzurevinde, dışarıdan yemek girişine izin verilmiyor. Yemekhanede hazırlanan yemekler, yaşlılara odalarında, tek kullanımlık tabaklarda servis ediliyor.

Odalar ve huzurevi genelinde her gün dezenfeksiyon işlemleri yapılıyor.

İBB: Bin 70 kişinin sağlık ve bakım hizmeti hassasiyetle yapılıyor

Bütün bu kuralları uygulayarak huzurevinde kalan misafirlerini korumaya çalışan kurumlardan biri de İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB).

16 milyonluk kentin yerel yönetiminin sorumluluğundaki İstanbul Darülaceze Müdürlüğü Kayışdağı Yerleşkesi'nde yaklaşık 1000 kişi kalıyor.

Ayrıca 70 kadar kişiye de farklı noktalarda sağlık ve bakım hizmeti veriliyor. İBB'den verilen bilgiye göre, şimdiye kadar ilgili yerlerde kalan bin 70 kişi arasında koronavirüsten dolayı hayatını kaybeden olmadı.

Önlemlerin alındığı ilk günden itibaren yani 11 Mart'tan bu yana yapılan tüm testlerde 4 kişinin testi pozitif çıktı. Bunlar da izolasyona alınarak gerekli şekilde tedavi süreçlerinden geçirildi.

Kayışdağı Yerleşkesi'nde çok uzun süre hayat sıfır vaka ile devam etti. 4 kişinin dışında kalan sakinlerde olumsuz bir durum yok. Huzurevinde kalanlar, maske, mesafe ve temizliğe azami ölçüde dikkat ediyor.

Üstelik bunlara gelen ziyaretçi kısıtlaması devam ettiği gibi sakinlerin de dışarıya çıkmaları durumunda ciddi tedbirler uygulanıyor.

Dışarı gidip gelen personel de 14 günlük vardiya sistemine göre çalışıyor. Yani 14 gün yatılı kalan personel, görevini yapıp gittiğinde yeni gelen ekiplere test uygulandıktan sonra bunlar 14 gün boyunca sakinlerle birlikte yerleşkede kalıyorlar.

Böylece yaşlı ve bakıma muhtaç kişilerin koronavirüse yakalanmaları engellenmeye çalışılıyor.

Cebeci: Darülaceze'de Kovid-19 nedeniyle can kaybı yok

İstanbul'un bir diğer yaşlı, bakım ve rehabilitasyon merkezi de Darülaceze.

II Abdülhamid döneminde kurulduğu 1895 tarihli Darülaceze'de de şimdiye kadar Kovid-19 nedeniyle can kaybının yaşanmadığı belirtildi.

Independent Türkçe'ye konuşan Darülaceze Başkanı Hamza Cebeci, Türkiye'nin yaşlılarına çok iyi baktığını söyledi.

Hamza Cebeci, Türkiye'nin huzurevi, yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezlerinde kalan insanlarına iyi baktığını bunun da en iyi örneğinin Derülaceze olduğunu söyledi


"Kimsenin şüphesi olmasın Türkiye yaşlılarına iyi bakıyor" diyen Cebeci, bu konuda Darülaceze'nin bir dünya markası haline geldiğini ifade etti.

Şu ana kadar Darülaceze'de Kovid-19'dan dolayı kimsenin ölmediğini vurgulayan Cebeci, "Dezavantajlı insanların kaldığı 450'ye yakın insanın çalıştığı bir yer Darülaceze. Can kaybının olmamasının nedeni ise alınan tedbirlerdir. Bizim çok iyi bir kadromuz var. Doktorlarımız, hemşirelerimiz ve bakım personelimiz çok deneyimli. Bir de alanımız çok geniş, insanlar kalabalık oluşturmadan rahat nefes alabiliyorlar" dedi.

Cebeci, şu bilgileri verdi:

Dışarıdan gelen stajyerlerimiz vardı. Bunları yönelik kısıtlama uyguladık. Aylarca plastik tabak, çatal ve kaşık kullandık. Ziyaretçileri geçici bir süreliğine durdurduk. Sadece bizde değil, devletin kontrolündeki diğer huzurevlerinde de çok olumsuzluklar yaşanmadı. Düşünün Avrupa Birliği ülkelerinde huzurevlerinde bakım ve sağlık hizmeti verenler, yaşlılarını bırakıp kaçtılar. Bizde gönüllülük esastır. İnsanlar yaşlılarına büyük saygı gösteriyor. Vakalar yükselince yine tedbirleri sıklaştırdık. Pozitif vaka görüldüğünde hem çalışanlarımızı hem de sakinlerimizi anında izole ediyoruz. Bu konuda gerekli yerlerimiz var. Eğer hastalık ciddi seyrederse de hastaneye sevkleri gerçekleştiriyoruz. Yatağa bağlı 150 insanımız bir o kadar da kronik rahatsızlığı ya da ciddi hastalığı olan sakinimiz var. Bu bakımdan onları korumak için elimizden geleni gayreti gösteriyoruz. 8 aylık sürede Kovid-19'dan dolayı can kaybı yaşanmadı, inşallah bundan sonra da yaşanmaz.

Kaynak: Independent Türkiye

Editör: TE Bilişim