"Dün siyasi tarihimizin en karanlık dönemlerinden birinin sembolü olan 28 Şubat müdahalesinin 24. yıldönümünü geride bıraktık. Hiç şüphe yok ki 28 Şubat hadisesi 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül gibi milli iradeyi, milletin bizatihi kendisini hedef alan darbe girişimidir.

Sandıkla iktidara gelmiş, anayasa ve yasalar çerçevesinde idare eden hükümet bir kısım medya, sivil toplum kuruluşların da yer aldığı kirli senaryolarla istifaya zorlanmıştır. Sermayenin renklere bölünmesi, esnafından holdingine bu ülke için üreten, çalışan, ihracat yapan şirketin ötekileştirilmesi ekonomimizde derin yaralar açmıştır.

"MİLLETİMİZİN MİLYARLARCA LİRASI BANKALAR VASITASIYLA HORTUMLANMIŞTIR"

Türkiye tarihinin en büyük soygunlarından biri bu dönemde yaşanmıştır. Milletimizin milyarlarca lirası bankalar vasıtasıyla hortumlanmıştır. Anayasal suç işleyenlerle ilgililerle hiçbir işlem yapılmamıştır. Binlerce, on binlerce insanımız sırf inançlarından, fikirlerinden, siyasi görüşlerinden dolayı hukuksuzluğa ve zulme maruz kalmıştır.

Ortaokul, üniversite, Kuran Kursu, camilere, hatta vatandaşımızın kestiği kurbanlara kadar ağır baskıyla karşılaşmıştır. Başındaki örtüsünden dolayı evladının yemin törenine katılamayan anneler, kimliğindeki fotoğraf sebebiyle kanser tedavisi göremeyen nineler 28 Şubat'ta yaşanan garabetlerden sadece bir tanesidir. İkna odaları bu dönemin alametifarikası olarak milletimizin hafızasına kazınmıştır.

Kimi faşist üniversite yöneticilerinin geçen hafta yayınladıkları bildiride özgürlükten bahsetmeleri tam bir kara mizah örneğidir. Tarih her türlü baskıya rağmen iradesine sahip çıkanlar ile vesayete selam duranları elbette unutmamıştır, unutmayacaktır. Attıkları manşet, köşelerindeki yazdıkları iğrenç yazılarla darbe şakşakçılığı yapanlar bin yıl bile geçse alınlarındaki o kara lekeyi asla silemeyecektir.

Tıpkı 27 Mayıs'ın, 12 Eylül'ün mimarları gibi. 28 Şubat'ın mimarları da aziz milletimiz tarafımdan ademe mahkum edilmiştir. Milletimiz daha beşinci yılını doldurmadan 28 Şubat zihniyetini sandığa gömmüştür. 27 Mayıs, 27 Mayıs bildirisinden cumhuriyet mitinglerinin tamamı hezimete uğramıştır. 15 Temmuz gecesi yaşananlar milletimizin istiklal ve istikbalini koruma kararını dost düşman herkese yazılan tarihi destanla göstermiştir.

Milletin inancıyla, değerleriyle kavga edenler, dün olduğu gibi yarın da kendilerini bekleyen acı akıbetten kurtulamayacaklardır. Milletimiz bir daha asla yeni 27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat'ların yaşanmasına müsaade etmeyecektir. Türkiye'nin bir daha böyle acılar, utançlar yaşamaması için bugüne kadar elimizden geleni yaptık, inşallah bizden sonraki nesillere bu irade ve inancını devredeceğiz.

Milli iradenin üzerine gölgesi düşen pek çok antidemokratik uygulamayı kaldırdık. Türkiye'yi eski günlere döndürmek isteyen darbe heveslilerine bırakmayacağımızı gösterdik. Hak ve özgürlükleri genişleterek Türkiye'de milli iradeyi yeniden egemen kıldık. Sadece 15 Temmuz sonrası attığımız adımlar dahi başlı başına birer devrimdir. Cumhur İttifakı ile tarihe geçirdiğimiz Cumhurbaşkanlık sistemi ve reformları ülkemize kazandırdık.

Yargı reformunu yasama Meclis'te, idare boyutuyla Cumhurbaşkanlığımız ve kurumlarımızla hayata geçirdik. Çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yarın İnsan Hakları Eylem Planımızı kamuoyuyla paylaşacağız. 9 başlık altında yüzlerce faaliyet yer alıyor.

İnsan Hakları Eylem Planı'nda hemen her konunun dönüp dolaşıp darbe anayasasının sıkıntılarını gördük. Yeni anayasa teklifimiz bu eylem planının da adeta çatısını; yani tacını oluşturuyor. Biz tüm samimiyetimizle siyaset kurumunun en önemli sorumluluklardan birinin Türkiye'yi ayağına vurulan darbe anayasası prangasından kurtulması gerektiğine inanıyoruz.

"YENİ VE SİVİL ANAYASA MESELESİNİ TARTIŞMAYA AÇARAK YENİ BİR YOLA ÇIKIYORUZ"

Yeni ve sivil anayasa meselesini tüm platformlarda tartışmaya açarak herkesin katkısını almak üzere bir yola çıkıyoruz. 10 yıldır ülkemizin gündemine müteaddit defa getirdik. İnşallah bu defa bunu başaracağız. Kendi hazırlık çalışmalarımıza şimdiden başladık. Korkularla, önyargılarla, ideolojik at gözlükleriyle hareket edersek ne tarih ne de millet bizi affeder.

"TÜM PARTİLERİ YENİ ANAYASA SÜRECİNDE YER ALMAYA DAVET EDİYORUZ"

Yeni ve sivil anayasa çağrımızın bilhassa darbelerden mağdur olmuş farklı kesimlerde oluşturduğu heyecanı memnuniyetle takip ediyoruz. Bu konuda söyleyecek sözü olan herkesi yeni ve sivil anayasa hazırlanması sürecinde yapıcı bir anlayışla yer almaya davet ediyoruz. Gelin ülkemizi darbe anayasalarına mahkûmiyet utancından kurtaralım. Gelin cumhuriyetimizin 100. yılını sivil bir anayasa ile karşılayalım.

Editör: TE Bilişim