Demokles’in kılıcı deyiminin anlamı: Bu deyim, “idarecilerin, makamlarının büyüklüğüne aldanmamaları, o makamların büyüklüğünün, taşıdığı ağır yük ve sorumluluktan geldiğini, hiçbir zaman unutmamaları gerektiği” manasında kullanılır

Demoklesin Kılıcı Deyiminin Kısaca Hikayesi Şöyle:

İ.Ö. 400 yıllarında yaşamış, Siraküza hâkimi Diyonisyüs’ün yardımcısıdır. Demokles, sarayında sürülen debdebeden dolayı efendisinin herkesten daha mutlu olduğunu sağda solda abarta abarta anlatırmış. Diyonisyüs, görünüşte çok gösterişli olan bu saray hayatının aslında ne kadar ağır bir sorumluluk ve sıkıntı taşıdığını Demokles’e anlatmak istemiş.Bir gün bir ziyafette, Demokles’i kendi yerine geçirmiş. Hizmetçilere, kendine nasıl hizmet ediyorlarsa Demokles’e de aynı şekilde hizmet etmelerini istemiş. Bu durumdan çok zevk alan, gururu okşanan Demokles, büyük bir keyifle kendinden geçtiği bir sırada, başını yukarı şöyle bir kaldırdığında; tepesinin üstünde, ağzı keskin, sivri bir kılıcın, bir at kılıyla asılı durduğunu birden bire görmüş ve heyecandan elindeki bardağı yere düşürmüş. Böylece iktidar koltuğunun, dışarıdan göründüğü kadar, rahat bir yer olmadığını anlar. Başında sallanırken Demokles’in kılıcı, Hep korkuyla yaşarsın.

Demoklesin kılıcı hikayesinden hareketle, Türkiye’nin stratejik ortağı(!) ABD Senatosu’nun dün yaptığı oylama sonucu ‘1915 Ermeni Soy Kırımı’ masalının kabul edilmesi Türkiye tarafından kabul edilecek bir durum değildir. Yıllardır bu Ermeni Tasarısı her ABD Başkanı döneminde gündeme gelir ve ‘Büyük Trajedi’ ( ne demekse ) olarak isimlendirilerek geçiştirilirdi. Bu defa Türkiye’nin başında tutulan Demokles’in Kılıcı neredeyse düşmek üzere. ABD Senatosu’nun aldığı bu skandal karar, bizim reisin(!) kankası ABD Başkanı Donald Trump’ın onaylaması için önüne gelecek. Bakalım daha neler olacak?

Türkiye – ABD stratejik ortaklığı Ak parti iktidarları döneminde öyle bir hal aldı ki, Türkiye’yi karanlık bir çıkmaza doğru sürüklemektedir. Bu stratejik ortaklık karanlık bir tünele girmiş bulunuyor. Tünelin ne ucu görünüyor, ne de bir ışık görünüyor. Sonu belli olmayan bir meçhule doğru sürükleniyoruz.

Türkiye bir NATO ülkesidir. Türkiye NATO’ya 1951 yılında rahmetli Adnan Menderes döneminde girilmiştir. NATO. Diğer ifadeyle Kuzey Atlantik Paktı’na Türkiye’yi soğuk savaş döneminde Komünist ülkelerin saldırısından korunmak üzere girilmiştir. Ancak, Demirperde ülkelerinin bir bir çözülmeleri başta SSCB’nin dağılması ile NATO bir süre bocalama dönemine girmiştir. SSCB’nin dağılmasından sonra Rusya’da yapılan yeniden yapılanma dönemi ile soğuk savaş dönemi sona ermese de bloklar arasında ılımlı bir siyaset yerini almıştır. İki blok ülkelerinin uzay çalışmalarında ortak hareket etmeleri, silahsızlanma çalışmaları, nükleer silahsızlanma anlaşması ve çalışmaları vb. ortak çalışmalar bu iki blok arasında yumuşama olduğunun birer göstergesidir.

Tüm bu gelişmelere rağmen yine de Varşova Paktı olsun, Kuzey Atlantik Paktı olsun kendi saha çalışmalarına devam etmektedirler. Bu ortamda Türkiye’nin bir NATO ülkesi olarak gidip Rusya’dan S-400 füze savunma sistemi alması akıl alacak iş değildir. İlk etapta S-400 Savunma sistemi alınması gururumuzu okşamıştır. Hoşumuza gitmiştir. Ancak ardından başımıza gelecekleri düşündüğümüz zaman dehşete kapılıyoruz. İddia ediyorum. Her ne kadar S-400 Füze Savunma Sistemini almış olsak ta aktif olarak kullanamayacağımızı düşünenlerdenim. Dolayısı ile S-400 alımı iç siyasete kurban gitmekten ileriye gidemeyeceğini tahmin ediyorum.

Türkiye’nin bu ikircikli dış politikası NATO ülkeleri başta ABD olmak üzere ‘Demokles’in Kılıcı’nın’ başımız üzerinde sallanmaya daha çok devam edeceği anlamına gelmektedir. İşte daha dün ABD Senatosu’nun aldığı ‘Ermeni Soykırımı Tasarısı’ ilk işaretlerini vermeye başlamıştır. Başımıza daha neler gelecek Allah bilir.

Son söz olarak diyebilirim ki ‘Demokles’in Kılıcı’ Ak Parti iktidarı ve kayıtsız ve şartsız destekçisi, küçük ortağının yanlış dış politikaları nedeniyle Türkiye’nin tepesinde daha çok sallanmaya devem edeceğe benziyor.

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE, VE DİYEBİLENE