Anlaşıldı ki, AKP ve Genel Başkanı Barzani’ye karşı zayıflar. Esip gürlemenin neticesi, Barzani’nin, “Habur’u kapatırlarsa bizim kadar Ankara’da zarar“görür.” Restini göremediler ve görmeye de niyetleri yok.

Onun için biz kaldığımız yerden ülke meselelerine dönelim.

Eğitim de neler oluyor? “Ben TEOG’u istemiyorum” emriyle bir saniyede TEOG’u kaldıranlar, Habur kapısını kapatamadılar.

Eğitim yaz-boz tahtasına döndü. AKP Genel Başkanı, “Biz eğitimde istediğimiz neticeyi almadıkça yeni arayışlar içinde olmamız gayet doğaldır” diyerek, bugüne kadar uyguladıkları sistemlerin başarılı olmadığını kabul etmiş oluyorlar.

On beş yılda altı bakan ve onlarca sistem değiştiren Türk eğitim sistemi; tıkandı ve çıkmaza girdi. Girmesi de gayet normaldi. Bizim, “Bin biliyorsan da bir bilene danış/sor” diye bir sözümüz vardı. İnsan bu değişiklikleri yaparken eğitimcilere, okullara, üniversitelere, eğitim fakültelerine, değerli öğretmenlere bir sorsaydınız kıyamet mi kopardı, onurunuz mu zedelenirdi?

Yapmayın feryatlarımıza rağmen uygulanan bitiştik dik yazı kurbanı öğrenciler ne olacak? Dört yıl bitişik dik yazı yazan bu yavruların günahı ne, bu günahı kim nasıl yüklenecek?

Son beş yıldır uygulanan, “ her okulu İmam-Hatip “yapalım gayreti de eğitimde dökülmeye, dünya ölçeğinde nal toplamaya neden oldu.

Bu durumdan muzdarip olan varsıl/zengin veliler, liseye gidecek çocuklarını yurt dışında okutmaya başladılar. İstatistiklere göre en çok tercih edilen ülkeler; ABD, İngiltere, Kanada, Almanya imiş.

Neden Türk yavrular yurt dışına kaçıyor, pardon okumayı tercih ediyor?

Çünkü Türk eğitim; sistemi dengesiz ve kalitesiz.

Bunda değerli öğretmenlerin elbette suçu yok. Uygulanan eğitim sistemi ezberci, biat eden, sorgulamayan, hazır yiyici ve maddeci bir nesil istemekte.

Dengesiz sistemden kaçan öğrenciler, yanlarında beyinlerini de götürmekteler. Çünkü okulu birincilikle bitiren, derecelere giren öğrencilerin de okul bitişinde; bir önceliği olmuyor. Torpil, hamili kart, sendika ve particilerin istekleri, bu değerli öğrencilerimizin önüne geçiyor, morallerini bozuyor.

Siz zengin biri olsanız böyle bir sistemde çocuğunuzu Türkiye’de okutur musunuz?

Yurt dışına giden beyinler, genelde Türkiye’ye de dönmüyorlar. Çünkü eğitim aldıkları ülkelerde daha adil, daha rahat ve aldıkları eğitime göre iş bulmaktalar.

Bu yanlış ve sakat eğitim sisteminin farkına varan AKP Manisa Mv. Sn. Selçuk Özdağ, FOX’ta İsmail Küçükkaya’ya: “Her okulu İmam-Hatip yapmak çok yanlıştı” derken Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan’da, “Kaybettiğimiz kültür ve bilim adamlarının yerine ne yazık ki yenilerini yetiştiremiyoruz” serzenişi ile eğitimdeki dökülmeye ve çarpıklığa dikkat çekmişlerdir.

Akılcı, çağdaş, sorgulayan, araştıran ve üretken bir EĞİTİM SİSTEMİNE acilen ihtiyacımız vardır.

Geleceğini kurtaran ve medeniyeti yakalayan, çağdaş eğitim sistemleri, ülkelerin kalkınmasının temel taşlarıdır.

Esen kalınız.