CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, 17 Ağustos 1999 depreminin ardından oluşturulan deprem ortak toplanma alanlarına iktidarın rezidans ve AVM yaptıklarını söyledi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, İstanbul’da deprem toplanma alanlarının sayısının arttırıldığı ve afetlere karşı hazırlık çalışmalarının devam ettiği yönündeki açıklamasına da tepki gösteren Tekin, “Deprem için vatandaşın vergilerinden toplanan paralarla duble yol yaptık diyenler, İstanbul’a ihanet edenler bunca yılda bir arpa boyu bile yol alamadıklarını utanmadan çıkıp söyleyebiliyorlar. Toplanma alanlarına rezidans, AVM yaptılar. Bu alanların yüzde 70’i buhar oldu, ranta kurban gitti” dedi.

Uzmanların deprem uyarısı yapmasına rağmen iktidarın insan hayatını umursamadığını ve ranttan başka hiçbir şey için çalışmadığını savunan Tekin, şunları söyledi:

"İNSAN HAYATINI DEĞİL PARAYI TERCİH ETTİLER"

"Daha barınma ile toplanma arasındaki farkı bilmiyorlar. Türkiye genelinde ve İstanbul’da riskli binaları bile yerinde dönüştürmeyi bunca zaman başaramadılar. Çünkü bu bir siyasi tercih. Para mı insan hayatı mı? Para dediler, insanların deprem anında ilk olarak sığınacağı toplanma alanlarına rezidans yaptılar. 17 Ağustos 1999 depreminin ardından dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in talimatıyla, İstanbul’da olası bir deprem için vatandaşların barınması amacıyla, 493 deprem toplanma alanı oluşturuldu. Ankara, İstanbul, İzmir gibi illerde ranta dönüşebilecek yerlerin önemli bölümünün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve belediyeler eliyle imara açıldı. Bu alanların üzerine AVM’ler ve lüks konutlar, gökdelenler yapıldı. 
Toplanma alanlarının yüzde 70’i buhar oldu. Deprem dönüşüm alanlarının kimlere peşkeş çekildiği belli değil. Kentsel dönüşümü ise sürgüne çeviriyorlar. Konutların ve binaların depreme dayanıklılık durumu incelenmeli ve acilen yerinde dönüşüm yapılmalı. Yıllardır söylüyoruz, uzmanlar uyarıyor. Meclis araştırsın diyoruz, reddediyorlar. Böyle bir vurdum duymazlık olamaz…Unutulmasın ki olası bir faciada kaybedilecek her canın sorumlusu bellidir, vebali boyunlarınadır.

Halen daha risk durumu haritası bile tamamlanamadı. Devletin bugüne kadar yapmadığını İBB yapmaya çalışıyor. Tahliye-transfer-acil barınma-çadır alanları, kapalı geçici barınma alanları risk durumunun belirlenmesi, verinin sayısallaştırılması gibi çalışmalar yapılıyor. 5 bin 599 adet acil toplanma alanı, 130 adet çadır alanı, 28 adet hayvan barınağı, 36 adet kültür ve mali değer tahliye alanı, 197 adet transfer alanı belirlenmiş durumda. Bunu yapan saray değil.

İstanbul'da 20212 den bu yana 60 yerde toplam bin 200 hektar alan riskli alan olarak ilan edildi.
Bu riskli alanların çoğu deprem riski açısından en riskli alanlarda değildi. İBB yenilenme projesi kapsamında 38 ilçe ve 584 mahalleden, 468 bin 904 kişiyi kapsayan 5 bin 452 dönüşüm başvurusu aldı. Sistemden alınan tüm başvurular, yaklaşık olarak 4 bin 165 parsel, 12 bin 151 yapı, 117 bin 226 konut ve 10 bin 770 ticari olmak üzere toplam 127 bin 996 bağımsız birimi kapsıyor. Bunlar sadece başvuranlar. Devlet bugüne kadar bu insanları görmezden geldi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu böyle söylüyor da, gel gör ki İstanbul'daki deprem toplanma alanlarını gelin birlikte gezelim deseniz inanın bir çoğunun rantçı tayfalarına peşkeş çekildiğini göreceksiniz!
AKP demek ülkemizdeki arsa ve maden de dahil  bir çok alanda olduğu gibi değerli arazileri peşkeş ve yandaşa çeşitli hülle yolarıyla yok pahasına satılmış, devletimiz büyük zararlara uğratılmıştır. İstanbul'un her köşesine mahallesine, varoşuna, çeperlerine kadar karış karış gezen benim!"

SOYLU DEPREM TOPLANMA ALANLARININ İKİ KATINA ÇIKTIĞINI SÖYLEMİŞTİ

İçişleri Bakanı Soylu, “İstanbul'da deprem toplanma alanlarının sayısı 2 bin 864'ten 5 bin 633'e çıktı. Türkiye’deki toplanma merkezi sayısı 27 bin 800, bunun yüzde 75’inde kanalizasyon altyapısı, elektrik ve su var. İstanbul’da ise yüzde 56’sında var. Türkiye’de 81 ilin risk azaltma planı var. İstanbul’da 1999’dan itibaren 459 bin bağımsız bölüm riski belirlendi. Ve bu riskli bölümlerden 408 bin 298’i yıkıldı. Geri kalan da yıkılıyor. Depremde, selde afette ne yapacağımızı ortaya koyan stratejilerimiz, planlarımız hazırlıklarımız çalışmalarımız var” demişti.

Editör: Yadigar Hanım