DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Kanal 42 Televizyonu’nda yayınlanan Reaksiyon programında, gazeteciler Rumeysa Zügül ve Muhammed Okur’un sorularını yanıtladı.

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu programda HDP ve Gergerlioğlu güzellemeleri yaparken, MHP’nin ve Devlet Bahçeli’nin 2015 Çözüm sürecinin hesabını sorduğunu vurguladı.

DEVA Parti’li Yeneroğlu “ Bahçeli HDP’nin yasaklanmasını meclis kürsüsünden ısrarla savunuyor, yargıda bunun gereği yapma noktasında bir sürece girdi. İddianameye bakıyorum, adeta çözüm sürecini yargılıyorlar. Zaten MHP “Çözüm Sürecinin” yargılanmasını istiyordu. Geçmişte Cumhurbaşkanı ile ilgili “bunu yüce divana göndermezsem ben ne olim falan” diyordu. Zannedersem sayın Bahçeli böyle bir süreç işletiyor.” dedi.

YENEROĞLU: GERGERLİOĞLU’NUN BAŞKA YÖNLERİNDEN DOLAYI VARLIĞINDAN RAHATSIZ OLANLAR VARDI. BUGÜN YAŞANANLARIN ARKASINDA BU RAHATSIZLIK VAR.

Yeneroğlu, Gergerlioğlu’nun vekilliğininin düşürülmesi konusu üzerine ilginç bir yorum yaptı. Yeneroğlu’nun iddiasına göre, Gergerlioğlu’ndan rahatsız olanlar kendisinin vekilliğinin düşürülmesi için yargıya baskı yaptılar. Yeneroğlu’nun ifadeleri şu şekilde:

“ Sayın Gergerlioğlu, görüşlerini beğenirsiniz veya beğenmezsiniz bu ayrı bir konu ama hiç kimsenin kimliğine bakmaksızın herkesin hakkını hukukunu mücadelesini verme çabası içerisinde olan bir milletvekiliydi. Yani HDP kimliğinin de ötesinde, kendi şahsi tutumlarından dolayı, geçmişte Mazlum-Der Genel Başkanlığı vs.. yapmış; bu ilkelerden hareketle siyasette varlığını sürdürüyordu. Tabi bundan ciddi manada rahatsız olanlar vardı. Bu rahatsız olanlar da devamlı yargı üzerinde baskı yaptıkları için bir süreç işlettiler. Bu yeni bir mesele değil, uzun zamandan beri takip ettiğimiz bir konu ve en son Yargıtay’a da bu sürecin hızlandırılması noktasında baskı yaptılar. Bunun neticesinde böyle bir karar çıktı, halbuki böyle bir kararın hukukla uzaktan yakından alakası yok, Anayasa ile de alakası yok.

MUSTAFA YENEROĞLU: İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDE HANGİ MADDELER AİLE DEĞERLERİMİZE, DİNİ DEĞERLERİMİZE AYKIRIYMIŞ? GELİN BENİ İKNA EDİN. YOK ÖYLE BİR ŞEY.

Yeneroğlu ayrıca, İstanbul Sözleşmesi’nde aile yapısına dini değerlere aykırı maddeler olmadığını savundu. Yeneroğlu’nun İstanbul Sözleşmesi konusu üzerine ifadeleri şöyle:

“ Bir çok insan bana geldi, dediler ki: “Mustafa Bey, bu sözleşme değerlerimize, geleneklerimize ve törelerimize, aile yapımıza aykırı.” Ben de buyurun arkadaşlar, sözleşmeyi getirin, sözleşmenin lafzından hareketle beni ikna edin dedim. Hangi konu aile değerlerimize, dini değerlerimize aykırıymış? Yok böyle bir şey. Bakın dönüp dolaşıp söylenmek istenen şey şu: Ben karımı döverim de, severim de… Eve kimse karışamaz. Temel mantık bu. İşin bahanesi olarak da başka şeyler öne sürüyorlar, efendim bu sözleşme eş cinsel yaşam biçimini meşru gösteriyormuş, bunu teşvik ediyormuş. Nerede yazıyor? Hiçbir yerde yazmıyor. Orada cinsel yönelim diye bir kavram var, bu cümleyi okuduğunuz zaman diyor ki, hangi sebepten dolayı olursa olsun, yani kadının cinsel yönelimiydi şu veya bu boyutuydu, ne gerekçe olursa olsun, devlet herhangi bir ayrımcılık yapmadan bütün kadınları şiddetten korumalı. Ben şimdi diyorum, peki ne demek istiyorsunuz diyorum, bir kadının sizce rahatsız olduğunuz cinsel yöneliminden dolayı şiddet mi görsün diyorsunuz? Diyorum. “Hayır öyle şey mi olur diyorlar” Peki ne diyorsunuz?