Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB), 11 Kasım'da camilerde okunacat hutbenin konusunu "tedbir" olarak belirledi. DİB'in hutbesinde 12 Kasım'da yapılacak tatbikata katılım çağrısı yapılırken, 10 Kasım'ın hemen ardından Atatürk'ün hutbede anılmamasına tepkiler büyüyor.

Ulusal gün ve bayramlarda program düzenlemeyen, cuma hutbelerinde cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’e yer vermeyen Diyanet, son olarak cumhuriyetimizin 99. yılına denk gelen cuma günü cumhuriyeti dahi kutlamamıştı.

HUTBE KONUSU TEDBİR VE TEVEKKÜL

DİB, bu hafta hutbenin konusunu, “Önce tedbir, sonra tevekkül” olarak belirledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Amasra’daki maden faciasının ardından yaptığı “kader” açıklamasının aksine hutbede, “Deprem gibi afetlere engel olmak elbette mümkün değil. Ancak akıl, bilim ve tecrübe ışığında afetlere karşı tedbir almak ve bunların yol açacağı tahribatı en aza indirmek öncelikli görevimiz. Dinimiz, önce bütün tedbirleri almamızı, üzerimize düşen bütün sorumlulukları yerine getirmemizi emreder. Afetlerin kötü neticelerinin bir kısmı kendi hata ve ihmallerimiz sebebiyledir. O halde afetlere karşı bilinçli, tedbirli ve hazırlıklı olalım” denildi.

12 Kasım’da ülke genelinde gerçekleştirilecek “çök, kapan, tutun” sloganlı deprem tatbikatına değinilerek, “Bu tatbikatta yer almaya, AFAD tarafından verilen eğitimlere katılmaya davet ediyorum” ifadeleri kullanıldı.

"AKP DÖNEMİ DEVLET VE DİN YAŞAMI AÇISINDAN FETRET DÖNEMİ"

Öte yandan Emekli Müftü Gani Aşık, cuma hutbesinde 10 Kasım ve Atatürk'e yer verilmemesine tepki gösterdi. AKP döneminin “devlet ve din yaşamı açısından fetret dönemi” olduğunu vurgulayarak, “İktidar hem siyaset yöntemi hem de hükümet etme biçimi olarak halkın ak ve kara günlerdeki paydaşlık duygusunun manevi bağını bilerek yok etti ve toplumun gönül iklimine ayrılık ve kin tohumları ekerek siyasi ömrünü uzatmaya çalıştı” ifadelerini kullandı.

Aşık şöyle devam etti: “Böylesine badirelerle dolu süreçte yurttaşları siyasetin zehirinden esirgeyecek olan en güçlü manevi sığınağımız hem İslam’ın sevgi potasında hem de devletimizi kuran ulusal kahramanımıza ebedi minnet temelinde buluşmaktır. Ne yazık ki Atatürk’ün önemli bir cumhuriyet kurumu olarak inşa ettiği Diyanet’in, devleti ve kendisini kuran Türk ulusunun büyük evladına ve atasına karşı pervasız saygısızlığı devam ediyor. Cumadan bir gün önce, 10 Kasım’da aramızdan ayrılan Atatürk’ü yok sayan Diyanet, milletle zıtlaşma ve Ata’ya ihanette ısrar etmiştir. Bu günler geçecek, sorumlular hukuk çerçevesinde yeni bir çök, kapan, tutun süreci yaşayacaktır.”

Editör: Yadigar Hanım