AB Bakan Yardımcısı Ali Şahin KRT'de Çağlar Cilara'nın programında doğunun çocuklarının batıda neden can verdiğine yönelik tarihi bir konuşma yaptı.

Pakistan Peşaver'de doğup büyüyen 23 yaşındaki Selman Khan'ın Türkiye'de son bulan hikayesini twitter adresinde paylaşan AB Bakan Yardımcısı Şahin, konuyla ilgili gazeteci Cilara'nın sorularını yanıtladı. 

Selman Khan, Peşaver'den yola çıkıp Türkiye üzerinden Bulgaristan'a geçtiğinde, Bulgarlar ayakkabılarını dahi alıp Selman'ı sınıra bırakmış ve Peşaverli Selman o gece donarak can vermişti. 

Ali Şahin, bu trajedilerle ilgili "Doğunun çocukları yüzyıl önce batının atalarının kendi topraklarından alıp götürdüklerini, çalıp götürdüklerini tekrar almak adına böylesine bir gelecek yolculuğuna, hayal yolculuğuna çıkıyorlar" dedi.

"AFRİKA'NIN ÇOCUKLARI DA ATALARININ SÖMÜRÜLMÜŞ ZENGİNLİKLERİNE ULAŞMAK İSTEYECEK"

AB Bakan Yardımcısı Şahin, bir gün Afrika'nın çocuklarının da, atalarının sömürülmüş zenginliklerine tekrar ulaşmak için o yolculuklara çıkacaklarını ve bunun hesabını soracaklarını söyledi.

İşte Ali Şahin'in o tarihi açıklamaları:

"Selman'ın hikayesi bana ulaştığında ilk aklıma gelen Sezai Karakoç'un masal şiiridir. Orada Sezai Karakoç, doğulu bir babanın batıya giden ve bir daha geri dönemeyen, orada kaybolan 7 oğlunun hikayesini anlatır. Selman'da böyle bir hikayeydi. Peşaver'de doğmuş büyümüş ve Peşaverli bir anne babanın 8 çocuğundan birisiydi. Kendi coğrafyasında bulamadığı yaşam standardını, kalitesini batıda aramak adına başlattığı dramatik yolculuktu Selman'ın yolculuğu. Hayal ettiği gibi gitmedi. Doğunun marifetli bir evladı batının merhametsiz, soğuk sınırlarında can vermek durumunda kaldı. Bunun aslında birçok nedeni var. Niçin doğunun çocukları batının sınırlarında can veriyor veya niçin doğunun çocukları batının sınırlarına bu denli muhtaç. Bunun farklı nedenleri var. Yüzyıldan bu yana doğunun sömürülüyor olması, doğu için kurulmuş bir sömürü sisteminin hala yeryüzünde hakim olması bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi. Yeryüzünde yüzyıldan bu yana bir kaba kuvvet ve sömürü çağı kurulmuş, inşa edilmiş. İnsanların kimi zaman çatıştırılarak, kimi zaman Akdeniz'in serin sularında ölüme terkedilerek bu coğrafyalarda kurulan sömürü sistemi işletiliyor. Türkiye'nin öncülüğünü yapmak istediği şey de tam bu. Yüzyıldan bu yana yeryüzünde kurulan kaba kuvvet ve sömürü çağı yerine bir merhamet ve paylaşım çağı inşa edebilmek. Belki de doğunun çocukları yüzyıl önce batının atalarının kendi topraklarından alıp götürdüklerini, çalıp götürdüklerini tekrar almak adına böylesine bir gelecek yolculuğuna, hayal yolculuğuna çıkıyorlar. Sykes-Picot sınırlarının sonuçları bugün böyle bir kaos ortaya çıkardı. Selman Khan'ın dramatik yaşamı aslında bundan yüzyıl önce Hindistan yarımadasında yaşanan çok katı ve acımasız sömürü neticesinde ortaya çıktı. Ama gün gelecek acımasızca sömürülmüş Afrika'nın çocukları da farklı yollardan atalarının sömürülmüş zenginliklerine tekrar ulaşmak için o yolculuklara çıkacaklar ve bunun hesabını mutlaka soracaklar. Allah'ın adaleti var. O adalet tecelli eder."

Editör: TE Bilişim