Dünyada yaşlı nüfus artarken, ömür süreleri de uzadı. Bu konulardaki bilimsel verilerden yola çıkarak onlara paralel bir yaş dilimleri listesi yayınlayan Dünya Sağlık Örgütü yeni kriterlerini açıkladı. 

Bu yeni kriterlerine göre 0-17 yaş arası ergen, 18-65 yaş arası genç, 66-79 yaş arası orta, 80-99 arası yaşlı sayılıyor. 

Dünya Sağlık Örgütü’nün ortaya koyduğu veriler, yaşam standardı, yaşlanma kriterleri ve ortalama yaşam ömrüne dayanıyor. Bu, yaşlanmaya dair bildiklerimizi yeniden düşünmemiz demek. 

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri de Dünya Sağlık Örgütü verileriyle paralel. Türkiye’de kadınlarda ortalama yaşam süresi 80,7 yıl. Erkeklerde 75,3. Ortalama yaşam ömrü de 78. 

Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sabahat Tezcan, TÜİK verilerinden yola çıkarak yaşam süresinin 30 yıl uzadığını söylüyor.  Tezcan’a göre yaşam süresi 2020’de daha da artacak. 

1950’de bu Türkiye’nin yaş ortalamasının 45 olduğu hesaba katılınca aradaki fark daha net anlaşılıyor. 

Yaşlılık tanımları ne olacak?

Dünya Sağlık Örgütü’nün verileri kronolojik yaş dilimine işaret ediyor. Yani doğumdan itibaren insanın içinde bulunduğu zamana kadar geçen sürece. Buna karşın, dünyada yaşlanma algısının değişmesi de gündemde. 

Sosyal rollerin ve alışkanlıkların yeniden tanımlanması, ilerleyen yaşlara ilişkin beklentileri yeniden yapılandırılıyor. Aynı zamanda yaş almakla beraber sağlıklı bir bedene sahip olmak da yaşlanmayı pozitif hale getiren bir diğer etken. Aerobik kapasitenin korunması, hafıza kayıplarının önlenmesi, hücre kayıplarının azaltılması uzun vadeli bir yaşlanma planından geçiyor. İnsanların 30’lu yaşlarından itibaren sağlık bir hayata yatırım yapması bir diğer önemli faktör. Bedensel hasarların minimuma indirilmesi için erken yaşlardan bir farkındalık olması önemli. 

Yaşlanma çalışmaları, bu farkındalığın oluşturulması için faaliyet gösteriyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün raporu dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yaşlanma ve yaşlılığın yeniden konuşulacağının habercisi. 

Editör: TE Bilişim