Haberde, "Bu zaferlerin Türkiye'nin Libya'da vekalet savaşı veren yabancı ülkeler arasında belirleyici bir güç olarak yerini alışına işaret ettiği" vurgulandı.

NYT'nin haberinde,"Türk ateş gücüyle desteklenen Libyalı savaşçıların başkent Trablus'taki büyük bir hava üssünü ele geçirdiği" belirtildi. Haberde ayrıca "Hafter güçlerinin eline yeni ulaşan Rus hava savunma sistemlerinin İHA'larla yok edildiği" ve perşembe günkü saldırıyla, Trablus'un güneyindeki önemli bir bölgeden de çıkartıldıkları kaydedildi.

BBC Türkçe’nin aktardığı NYT'nin haberi şöyle:

"Zaferler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Ocak'ta asker ve silahlı İHA'lar göndermesine kadar, zayıf ve Hafter güçleri tarafından etrafı sarılmış görünen Birleşmiş Milletler destekli Trablus hükümetinin kaderini, çarpıcı bir şekilde değiştirdi. Bu, Türkiye'nin 100 yıldan uzun süre önce Osmanlı İmparatorluğu'nun sona ermesinden bu yana, petrol zengini Kuzey Afrika ülkesine yaptığı en güçlü müdahaleydi."

'TÜRKİYE'NİN LİBYASI'

Düşünce kuruluşu Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nin bir brifinginin "Artık Türkiye'nin Libyası oldu" başlığını taşıdığını söyleyen New York Times, "Hafter'in bir yıldan uzun süre önce Trablus'u ele geçirmek için saldırı başlattığını ve aralarında Rusya'nın da bulunduğu destekçilerini Libya'nın geleceğinde önemli bir rol oynama konumu sağladığını" vurguladı.

Ancak gazete, geçen çarşamba günü Trablus hükümetine sadık güçlerin ele geçirdikleri, Birleşik Arap Emirlikleri'nin satın aldığı, Rus malı bir hava savunma sistemiyle geçit töreni yaptıkları ve bunun Hafter'in en güçlü iki dış destekçisini hedef alan bir aşağılama olduğunu kaydetti.

Hafter güçlerinin daha sonra da başkent Trablus'a 100 kilometre mesafedeki, küçük ama stratejik açıdan önemli Asaba'dan sürüldükleri vurgulandı.

'TAM BİR VEKALET SAVAŞI'

Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Stephanie Williams'ın Güvenlik Konseyi'ni, dış güçlerin sağladığı silahlar, savaş uçakları ve paralı askerlerle artan çatışmaların, Libya'daki çatışmaları tam bir vekalet savaşına dönüştürdüğü uyarısını yaptığı belirtildi.

SURİYE'DEN GİDEN JETLER

Trablus hükümetinin İçişleri Bakanı Fethi Başağa'nın Bloomberg'e yaptığı açıklamada, sekiz Sovyetler döneminden kalma jet ve iki daha yeni Rus savaş uçağının Hafter'e destek vermek için Suriye'den Libya'ya gönderildiğini söylediği aktarıldı.

Bir Avrupalı yetkilinin de benzer bilgiler aldıklarını, ancak jetlerin Suriye'ye mi, yoksa Rusya'ya mı ait olduğunun belirsiz olduğunu söylediği belirtildi.

New York Times, herhangi bir gizli askeri müdahalenin, "şimdiye kadar Libya'daki nüfuzunu Kremlin'le yakın bağlantıları olan özel güvenlik şirketinin gönderdiği ve Hafter'in geçen sonbahar aylarındaki ilerlemesinde büyük rol oynayan paralı askerler üzerinden hissetiren Moskova adına çatışmalara önemli bir müdahale olacağını" vurguladı.

Avrupalı yetkili de "savaş uçaklarının büyük olasılıkla Kremlin'in müdahalesini yavaşlatması ve müzakere yoluyla çözüme geri dönülmesi için Türkiye'ye gönderilen bir mesaj olduğunu" kaydetti.

Rusya'nın bu haberler üzerine yorum yapmadığı, ancak Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'un mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu'yla yaptığı telefon görüşmesinin ardından Rus Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre, iki ülkenin taraflara derhal ateşkes ilan edilmesi ve BM önderliğindeki siyasi sürece geri dönülmesi çağrısı yapıldığı vutgulandı.

BAE'NİN SİLAH SEVKİYATI

Gazete, Rusya ve Türkiye'nin ocak ayında, Uluslararası Libya Konferansı'ndan önce benzer bir çağrı yaptığı, ancak "birini diğerine karşı oynamasıyla sık sık müttefiklerini kızdıran Hafter'in" bu çağrılara kulak asmadığını belirtti ve şöyle devam etti;

"Dünya liderleri, 19 Ocak'ta Berlin'deki konferansta buluşurken, Hafter'in en büyük müttefiki Birleşik Arap Emirlikleri, Doğu Libya'ya askeri malzeme yollamak için gizli bir hava köprüsü kurdu. Bir BM yetkilisi paravan şirketler aracılığıyla tutulan kargo uçakların, Libya'ya uluslararası silah ambargosunu denetleyen yetkililerce soruşturulduğunu söyledi. Türk destekli güçlerin zaferleri, Trablus'ta hava hakimiyetini kazandırdı ve ülkenin batısında Hafter güçlerinin elinde son olarak, başkentin güneydoğusundaki Tarhuna kaldı."

Gazetenin görüşlerine yer verdiği Alman Uluslararası İlişkiler ve Güvenlik Enstitüsü'nden Libya uzmanı Wolfram Lacher de "Askeri dengede büyük bir değişiklik gördük. Bunlar bir arada düşünüldüğünde Hafter güçlerinin morali ve ittifakının uyumu üzerinde büyük etkileri olabilir" dedi.

KAHİRE'DE KAYGI

New York Times, Türkiye'nin Libya'daki başarılarının "Erdoğan'ın ezeli rakibi" diye tanımladığı Mısır lideri Abdülfettah El Sisi'nin önderliğindeki Mısır'da kaygı yarattığını ve Ankara'nın yeni nüfuzunu Libya'da daimi bir askeri varlık elde etmek için kullanma ihtimalinin, Kahire'de alarm zillerinin çalmasına yol açtığını belirtti.

Gazete, dış güçlerin müdahaleleri sürerken, bedeli Libya halkının ödemeye devam ettiğini vurguladı.

BM Temsilcisi Williams'ın 1 Nisan-18 Mayıs arasındaki çatışmalarda, çoğu Hafter güçleri tarafından olmak üzere, 58 sivilin öldürüldüğünü söylediği aktarıldı ve "Uluslararası hukuka göre suçlu olanlar adalet önüne getirilmeli" şeklindeki sözlerine de yer verildi.

Ancak uluslararası toplumun Libya konusunda çok bölünmüş olduğu bir ortamda gerçek bir hesap sorma süreci ihtimalinin çok az olduğu ve uzmanlara göre şu anda en iyi senaryoyu, Hafter'in sonunda siyasi müzakerelere geri dönmesi olarak gördüğü vurgulandı.

Editör: TE Bilişim