Yunanistan, son dönemde sadece içine düştüğü ekonomik krizle değil aynı zamanda 1980'de kurulan, neo-Nazi ideolojisine sahip olan ve 2012 genel seçimlerinde yüzde 7'lik oy oranı ve 18 milletvekili ile parlamentoya giren aşırı milliyetçi Altın Şafak'ın eylemleriyle de uluslararası gündemi meşgul ediyor.

Son dönemde partinin kurucusu ve lideri Nikos Mihaloliakos ile milletvekillerinin yanısıra çok sayıda üyesinin de tutuklanmasının ardından Altın Şafak milletvekili ve basından sorumlu sözcüsü İlias Kasidiaris Anadolu Ajansı'nın sorularını yanıtladı.


 
Kasidiaris, Altın Şafak Partisi'ni sık sık "neo-Nazi" yanlısı olarak nitelendiren Yunan basınını sert bir dille eleştirerek başladığını konuşmasında, "Tüm bunlar gerçek dışı iftiralardır. Biz milliyetçi bir partiyiz. Siyasi rakiplerimizin bizim neo-Nazi olduğumuz yönündeki iddiaları tamamen asılsızdır. Bu kamuoyunu korkutmak ve partimizi lekelemek amaçlıdır. Biz 1990'dan beri seçimlere katılan siyasi bir partiyiz ve hedefimiz Yunanistan'a tekrar milli bağımsızlık ve halk egemenliğinin getirilmesidir" dedi.

Karşı karşıya kaldıkları tutuklanma olayları ve halkın tepkisinin sorulması üzerine Kasidiaris, parti lideri Nikos Mihaloliakos'un çıkarıldığı mahkemece yasadışı faaliyetlerde bulunduğu iddiasıyla tutuklanmasının ve bazı parti üyelerinin televizyonlarda kelepçelerle gösterilmesinin dünyada görülmemiş bir olay olduğunu vurgulayarak, liderlerinin tutuklanmasını Başbakan Erdoğan'a hapis cezası verilmesine benzetti. Altın Şafak sözcüsü "Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı da dönemin iktidarı tarafından hapsedildi, devamında ise Başbakan oldu. Mihaloliakos da Erdoğan gibi önce tutuklanıp sonra Yunanistan Başbakanı olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

-"Her dine saygımız var... cami istemiyoruz"

Saygınız olduğu için mi istemiyorsunuz 

 

 

Editör: TE Bilişim