Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Rusya'nın Suriye'ye bir sınırı yok.

Rusya Suriye'yle niye bu kadar ilgileniyor." açıklamasını eleştirdi.

Erdoğan'ın Rusya'nın Suriye'de ne işi olduğunu sorduğunu belirten Destici, bir cumhurbaşkanının böyle konuşamayacağını ifade etti.

Soğuk savaşın bir tarafının Rusya olduğunu hatırlatan Destici, "Sen Suriye ile mi savaştığını sanıyorsun? Senin uçağını Suriye mi düşürdü sanıyorsun?

Cuma namazını Şam'da belki Putin'le beraber kılarsın; ne diyeyim yani." ifadelerini kullandı.

Destici'den Erdoğan'a: Cumayı Şam'da Belki Putin'le Beraber Kılarsın

Destici, daha sonra Suriye ile ilgisi bulunan devletleri sıraladı. Büyük Birlik Partisi (BBP), 1 Kasım'da yapılacak genel seçimler için seçim beyannamesi ve milletvekili aday tanıtımını Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda gerçekleştirdi. BBP'nin seçim sloganı ise "safını belirle" oldu. Helikopter kazasında hayatını kaybeden BBP eski Genel Başkanı rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatından kesitlerin yer aldığı video izlettirildi. Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başlayan programda, okunan ayetlerin meali verildi. Bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından BBP'nin amacını anlatan ve Genel Başkan Mustafa Destici'nin sesiyle hazırlanmış bir video izlettirildi. "ÇÖZÜM SÜRECİ ORTADAN KALDIRILACAK" BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, konuşmasında, her işin güzel, çabuk ve az maliyetle yapılabilmesi için işi ehline vereceklerini söyledi. "Hiçbir vatandaşımız arasında, ayrımcılık, kayırmacılık yapmayacağız. İnsan haklarına saygılı, huzurlu, mutlu, barış ve kardeşlik içinde yaşanan bir toplum ve Türkiye için çalışıyoruz." diyen Destici, şöyle devam etti: "Ülkemizde terörü sonlandıracak, sosyal birliği ve kardeşliği tesis edeceğiz. Edirne'deki kardeşinin acısını Kars'taki kardeşi duyan, Diyarbakır'dan yükselen sese Konya'dan ses veren bir Türkiye'yi birlikte inşa edeceğiz. Hepimiz aynı kilimin desenleriyiz. İnsanların bir arada ve mutlu yaşayacağı bir ülkeyi el birliğiyle ilmek ilmek dokuyacağız. Temel insan hakları pazarlık konusu yapılamaz. Devlet, bu hakları vermekle yükümlüdür. Tüm vatandaşlarımız bizim yönetimimizde 1. sınıf vatandaş olacak. Hiç kimse siyasi görüşünden, ideolojisinden, dilinden, inancından, mezhebinden, cinsiyetinden, etnik kökeninden, ırkından vb. dolayı ayrımcılığa ve adaletsizliğe uğramayacak. Ancak devletin varlığı ve milletin birliğinin zaafa uğratılmasına asla tahammül edemeyiz. Lakin, bölücüleri, vayan hainlerini, emperyalist küresel güçlerin uşaklarını hak ettikleri sonla buluşturacağız. Çözüm süreci adı altında PKK'yı güçlendiren, ülkemizi bölünme noktasına getiren kardeşliğimize göz diken, çözül-me sürecini tüm unsurları ve sonuçları ile birlikte ortadan kaldıracağız. Bu süre içerisinde devleti zaafa uğratan, milleti mağdur edenlerden de hukuk önünde hesabını soracağız." MHP ile AK Parti arasında Öcalan konusunda kayıkçı kavgası yapıldığını savunan Destici, Öcalan'ın asılmaması konusunda ikisinin de bu suça ortak olduğunu ileri sürdü. İkisinin de vebali olduğunu, ikisinin de ortak bu suçu işlediğini belirten Destici, "O yüzden kayıkçı kavgasını bırakacaksınız. Birisi dosyayı bekletti; biri de geldi idamı kaldırdı." değerlendirmesinde bulundu. "TRT VE ANADOLU AJANSI İKTİDARIN ÇİFTLİĞİ OLMAKTAN KURTULACAK, ÖZGÜRLEŞECEK" Ahlakı siyasete hâkim kılacaklarını vurgulayan Destici, siyasetin finansmanının şeffaflaştırılacağını kaydetti. Siyasi sorumluluğu bulunmayan Cumhurbaşkanlığı makamına tahsis edilen örtülü ödeneği kaldıracaklarını anlatan Destici, "Kuvvetler ayrılığı prensibini hukukun üstünlüğü ilkesine göre yeniden ve geri dönülmez şekilde tesis edeceğiz, güçlünün hukuku yerine, hukukun üstünlüğü ilkesine işlerlik kazandıracağız. Adaletin olmadığı yerde huzur, güven, barış olmaz. O yüzden once adalet diyoruz." diye konuştu. Referandum müessesesine daha fazla işlerlik kazandıracaklarını, önemli yasaları milletin onayına sunacaklarını anlatan Destici, vatandaşın da kanun teklifi vermesinin önünü açacaklarını ifade etti. "Medyanın objektif ve tarafsız olması, medya sahiplerinin de sadece medya ile ilgili alanlarda faaliyet göstermesi sağlanacaktır." diyen Destici, TRT ve Anadolu Ajansı'nı da eleştirdi: "Diğer tarafta iktidarın medya üzerindeki orantısız hakimiyetine müsade etmeyeceğiz. Milletimizin vergileriyle finanse edilmesine rağmen, iktidarların millet üzerindeki propaganda aracına dönüşen kamu yayın kuruluşları gerçek anlamda kamu yararı için çalışan kurumlara dönüştürülecek ve tarafsızlık ilkesine bağlı kalacaktır. TRT, Anadolu Ajansı iktidarın çiftliği olmaktan kurtulacak, özgürleşecek." "DİZ ÇÖKTÜYSEM ALLAH BENİM BELAMI VERSİN" Basına saldırının bırakın yapmayı, aklından bile geçirilemeyeceğini vurgulayan Destici, basın kuruluşlarına yapılan saldırı ile Ahmet Hakan'a yapılan saldırıyı lanetleyip kınadı. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun ismini kullanıp partiyi yıpratmaya çalışanları da isim vermeden eleştiren Destici, "Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun adını ağzına alıyor; "Son anına kadar yanındaydım" diyor. Yalan söyleme. Doğruyu söyle. "2007 yılında iktidara giremedim diye terk ettim" de. BBP'de fırıldak olmaz. İnsan gittiği yere göre bu kadar mı değişir. Yalan konuşma, milleti kandırma, milleti aldatma. Adam ol adam. Çıkmış alçağın biri, "Muhsin Yazıcıoğlu Aydın Doğan'a şunu söyledi', "ama arkasından gelenler diz çöküyor" diyor. Eğer diz çöküyorsam Allah benim belamı versin, yok eğer değilse sizin belanızı versin." dedi. "GEÇ KALMIŞ ADALET ZULÜMDÜR" BBP'nin üzerinden ellerin çekilmesini isteyen Destici, hukukun ve hukukun üstünlüğü ilkesinin hangi saiklerle olursa olsun içinin boşaltılmasına, zayıflatılmasına izin vermeyeceklerini söyledi. "Hukuku yeniden ihya edeceğiz; masumiyet karinesini en temel ilke olarak tüm vatandaşlarımız için geçerli kılacağız." diyen Destici, şöyle konuştu: "Adalet mülkün temelidir, fakat geç kalmış adalet, adalet değil zulümdür. Adaletin hızlı işletilmesi için usul kanunlarında ve diğer alanlarda gerekli düzenlemeler yapılacaktır. Savcılar ile hâkimler yapısal ve kurumsal olarak birbirinden ayrılacak, iddia ve savunma işlevini yerine getiren savcılar ile avukatların konumları denk hale getirilecektir. İnsan hakları ihlalleri konusunu ele alan, İnsan Hakları İhtisas Mahkemeleri kurulacaktır. Siyaset ve idare, yargıya karışmayacak, yargının siyasallaşması yolu bir daha açılmamak üzere kapatılacaktır." Çiftçiye mazotu 1 liradan vereceklerini dile getiren Destici, AK Parti iktidarını eğitim konusunda da eleştirdi. Fatih Projesi'nin akıbetini soran Destici, "Öğrenciler dersi geçemeyince sınıfta kalıyor; sen niye kalmıyorsun sayın bakan?" dedi. Bülent Arınç'ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkındaki açıklamalarını hatırlatan Destici, "Arınç konuşacam dedi ama konuşmadı. Konuşmazsan vebal altındasın." diye konuştu. Dershane Kanunu'nun yeniden düzenleneceğini belirten Destici, "Eğitim ve öğretime yardımcı ve tamamlayıcı katkı sağlayan Dershaneler Kanunu yeniden düzenlenecek ve bu alanda öğrencilere fırsat eşitliği sağlanacaktır." dedi. Soykırım iddiasından vazgeçmedikçe Ermenistan'ı tanımayacaklarını vurgulayan Destici, şunları söyledi: "Son yıllarda Türkiye siyasi hayatında esen rüzgar, doğru ile yanlışın, hak ile batılın birbirine karışmasına vesile olmuştur. Birçok gönüldaşımız güç merkezlerinin çekimine kapılmış, aslî huviyetlerine uymayan tercihlerde bulunmaya zorlanmıştır. Bu tercihler, güç odaklarınca, milletimizin bağrında tamiri imkânsız yaralar açılmasına vesile olmuştur. İçyüzü gizlenen açılım politikaları, ülkemizi bölünmemin eşiğine getirmiştir. Habur'dan başlayıp Dolmabahçe Sarayı'nda doruk noktasına çıkan ihanet sürecini gizlemeye çalışanlar, milletin asil evlatlarının sesini "kandan beslendikleri" iftiralarıyla bastırmaya çalışmışlardır. Siz, Anadolu'nun mert ve çilekeş insanları, bu ihanete ortak olmadığını haykırmalı ve haysiyetli bir tepki koymalıdır. İktidarın tek başına oynadığı bu oyuna ortak olmadığını göstermeli, devletin ve milletin başına açılan bu tehlikeli belaya dur demelidir. Her karış toprağının bedeli şehit kanıyla ödenmiş Türkiye'nin geleceğinde söz sahibi olduğunu göstermeli, söz sahibi olmalıdır. Bunun için inancının, fikrinin kendisini çağırdığı davete icabet etmesi kâfidir." "KÜÇÜK BİR OLGARŞİK GRUBUN MEMLEKETİMİZİ GETİRDİĞİ DURUM ORTADA" "Milli irade milli irade diye diye, milletin iradesini hiçe sayan, küçük bir olgarşik -her şeyi ben bilirimci- grubun, memleketimizi getirdiği durum ortada." diyen Destici, iktidarın yanlışlarını şöyle sıraladı: "Ülkemizin haline bir bak! Terör almış başını gidiyor, ülkemiz bölünme tehdidiyle karşı karşıya. Ekonomik yatırım dedikleri inşaat ekonomisi, yani AVM ekonomisi. Milyonlarca insanımız işsiz ve borç batağında. Üstüne üstlük, en kutsal bildiğimiz manevi değerlerimiz siyasetin ana malzemesi olarak kullanılıyor. Milletimiz insanlık tarihinin en haysiyetsiz algı operasyonlarına maruz bırakılıyor. Hükümete yapılan en küçük bir itiraz vatan hainliğiyle eşdeğer gösteriliyor; vatan hizmetini canıyla ödeyen şehitlerimizin ailelerinden gelen en küçük serzeniş, hakarete uğruyor. İktidarın yanlışlarını düzeltecek olan en küçük toplumsal muhalefet, en büyük tehlike olarak sunuluyor. Türk milletinin kararlarını hiçe sayarak girişilen yanlış politikalar devletimizi ve ülkemizi her geçen gün yönetilmez noktaya getirdi. Mevcut iktidar, her gün korkutulduğumuz istikrarsızlığın sebebi haline geldi; milletten gizleniyor. Devlet yönetilemez hale geldi. İktidarı kim elinde tutuyor belli değil. Büyük Birlik Partisi olarak insanların yanılmazlığı esası üzerine inşâ edilmiş lider karizmalarını ve lider sultalarını reddediyoruz. İslam'a aykırı buluyoruz. İnsan hayatını ve haysiyetini yalnız siyasetin değil, devlet yönetiminin de temeli sayıyoruz. Bu yüzden 1 Kasım'da sizi haysiyet seçimine çağırıyoruz." Destici, sözlerini "Bir tarafta hırsızlık ve haksızlık; diğer tarafta alınteri ve adalet arayışı. Tercih senin. Safını belirle." diyerek tamamladı.

Editör: TE Bilişim