Trump'ın hesabı, taraftarlarının 6 Ocak'ta Amerikan Kongresine yaptığı baskın ve Trump'ın taraftarlarına attığı destek mesajlarının ardından "süresiz" olarak askıya alınmıştı.
Denetleme Kurulundan yapılan açıklamada, o dönem sürmekte olan ciddi şiddet riskinin askıya alma kararına haklı bir gerekçe olduğu, ancak Facebook'un hesabı "süresiz" askıya almasının uygun görülmediği kaydedildi. Açıklamada Facebook'un "muğlak ve standardı bulunmayan bir ceza vererek ve konuyu Denetleme Kuruluna havale ederek sorumluluklarından kaçmaya çalıştığı" da kaydedildi.
"Ya tamamen kapatılmalı ya da süresi belirlenmeli"
Kurul, devlet ve hükümet başkanlarına karşı diğer kullanıcılarla aynı kuralların geçerli olması gerektiğini, bu bağlamda Trump vakasında da ya hesabın tamamen kapatılması ya da süresi net bir şekilde açıklanmış bir zaman diliminde askıya alınması gerektiğini kaydetti.
Kurul Eş Başkanı Michael McConnell, gazetecilere yaptığı açıklamada "Biz, sosyal medya âlemine hükmeden polisler değiliz" ifadesini kullandı.
Trump'ın 6 Ocak'ta attığı iki mesajın şiddete karışmış kişileri övme ve destekleme yoluyla Facebook ve Instagram'ın içerik standartlarını ciddi bir şekilde ihlal ettiği konusunda ise Kurul Facebook'a hak verdi. Trump, mesajlardan birinde taraftarlarına "Sizi seviyoruz. Siz çok özelsiniz" demiş, ikincisinde de onları "muhteşem vatanseverler" olarak nitelendirerek "bu günü sonsuza dek hatırlamalarını" istemişti.
"Cezalar ve süreler netleştirilmeli"
Kurul Facebook'a, 7 Ocak'ta uygulamaya başladığı "keyfi ceza"yı yeniden gözden geçirmesi için altı ay süre verdi ve bazı tavsiyelerde bulundu. Tavsiyeler arasında, siyasilerle diğer nüfuzlu kullanıcılar arasında keskin bir çizgi çekilmemesi, bu kişilere karşı uygulanacak yaptırımların kamuoyuna açık bir şekilde netleştirilmesi, askıya alma kararlarında sürenin net bir şekilde belirlenmesi de bulunuyor.
Facebook'un Trump'ın hesabını süresiz askıya alma kararı dünyada yoğun tartışmalara yol açmış, bir kesim şiddete teşvik içeren paylaşımların daha da sert bir şekilde cezalandırılmasını talep ederken diğer kesim teknoloji devlerini sansürle suçlayarak demokratik sistemlerdeki yargıç, jüri ve soruşturma makamlarının yerini almaya çalıştıkları endişesini dile getirmişti.
