Emekliİ Büyükelçi Faruk Loğoğlu, Rusya ile bir krizde NATO’ya fazla güvenilmemesini, çünkü bu kurumun geçmişte Türkiye’yi birçok kez yalnız bıraktığını söyledi.

Emekli Büyükelçi, Türkiye söz konusu olduğunda NATO’da şartların değiştiğini, NATO’ya güvenerek Rusya’ya kafa tutmamamız gerektiğini söyledi. Loğoğlu, “1964’de Kıbrıs Barış Harekâtı öncesi ve 2003 Irak müdahalesinde de yalnız bırakmıştı” dedi. 

Loğoğlu, Lüksenburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn’un, NATO temsilcisi gibi konuşamayacağını ancak yine de bu kuruma çok güvenilmemesi gerektiğini söyledi. Loğoğlu,  NATO’da şartların değiştiğini ve Türkiye’nin NATO’ya güvenerek Rusya’ya kafa tutmaması gerektiğini kaydetti. NATO’nun geçmişte de Türkiye’yi yalnız bıraktığına vurgu yapan Loğoğlu, şöyle dedi:

Türkiye’ye böyle oluyor

“Lüksemburg Dışişleri Bakanı, NATO’nun bir temsilcisiymiş gibi konuşamaz. Ama bir ihtimaldir ki, olası bir Türkiye-Rusya gerginliğinde NATO destekçimiz olmayabilir. 1964’te Kıbrıs Barış Harekâtı öncesi Türkiye saldırısına Rusya karşılık verirse Türkiye’nin yanında olmayacağız açıklaması yapılmıştı. Aynı şekilde 2003’te Irak müdahalesinde de aynı tarz açıklamalarda bulunmuştu. Yakın zamanda istediğimiz Patriot füzeleri de gecikmeli bir şekilde yerine getirildi. Konu Türkiye olunca böyle şeyler olabiliyor.” Jean Asselborn’un, “Türkiye, Rusya’yı askeri bir gerginliğe kışkırtması halinde NATO’nun desteğine güvenmesin” sözlerine bir sert tepki de Emekli Orgeneral Necati Özgen’den geldi. Necati Özgen,  “Tutun ki Don Kişot gibi bir delilik yaptık. NATO’ya bilgi vererek bu müdahaleyi yaparsak kesinlikle NATO da bu meseleye dahil olmalıdır. Lüksemburg Dışişleri Bakanı’nın söylemleri mümkün değildir, kabul edilemez. O zaman NATO diye bir teşkilat olmaz. NATO’nun mevcudiyeti bunun içindir” dedi.  NATO’nun var oluş sebebini ve herhangi bir üyesine müdahale olduğu takdirde devreye gireceği maddesini anımsatan Özgen şunları söyledi:

Kuruluş nedeni bu

“Biz NATO üyesiyiz. NATO’da kararlar biraz geç alınıyor. Ama NATO’nun 5’inci maddesine göre herhangi bir üyesine başka üyeler saldırırsa NATO’nun hemen müdahalesi olmak zorundadır. Eğer bir müdahale olursa ABD başkanlığındaki ülkelerin birlikte hareket etmesiyle ancak mümkün olabilir.” Kendi başımıza bağımsız olarak kara harekâtına girişmemizin de yanlış olacağını anlatan Özgen, şöyle devam etti: “Çünkü orada Rusya var. Rusya kara harekâtı yapmamızı zaten istemez çünkü PYD’yi destekliyor. Böyle bir durumda NATO’yu devreye sokmak lazım. Üyelerinden herhangi bir ülkeye müdahale olduğunda devreye girmesi kuraldır. Suriye’de oluşturmak istenen Kürt Koridoru’nun birleşmesi halinde Hatay da tehlikeye girer, Türkiye egemenlik sorunu yaşar. Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt koridoru oluşturuyorlar. Eğer Azez ile Cerablus birleşirse Hatay tehlikeye girer, PYD denize açılır. Olacakları görmek için haritaya bakmak kâfidir. Bu iki aranın birleşmemesi gerekir.” 

Editör: TE Bilişim