Yeni Zelanda da cuma namazı çıkışında 2 camiye yapılan saldırı dünya gündemine bomba gibi düştü. Son gelen bilgilere 40 kişi hayatını kaybetti ve 48 kişi de yaralandı. Polis, ülkedeki tüm camilere kapılarını kapatması uyarısında bulundu. Sapkın katilin Türklere olan kinini dışa vurduğu manifesto ve silahına kazıdığı Viyana göndermesi şoke etti. İşte yazdıkları:


Saldırıyı gerçekleştiren Brenton Tarrant sosyal medya hesabından saldırının sinyalini vermiş. Katliamda kullandığı silah ve teçhizatların görsellerini paylaşan katil, silahına Osmanl'nın 2. Viyana Seferine yaptığı 1683 tarihini kazımış. 


Silahın üzerinde "Türk Yiyici" yazan caninin ( Deus Vult ) Haçlı seferlerinin mottosu olan "Tanrı bunu istedi" yazıyor. 


Cani saldırgan şarjörlere ise “Rotherham, Alexandre Bissonnette, Luca Traini için” yazmış. Katliam için ilhan aldığı Alexandre Bissonnette, 2017'de Kanada'da camide ibadet eden altı kişiyi öldürmüştü. Katilin ilhan kaynağı olan Luca Traini ise geçen yıl Afrikalı 6 göçmeni öldürdü. 
 Osmanlı'nın da içinde bulunduğu eski savaşların tarihlerini yazan saldırganın aynı zamanda göçmenleri de hedeflediği ortaya çıktı. Katliam teçhizatların birinde “İşte göç kompaktınız!” mesajını yazmış.

 Silahlarında 1889 Viyana savaşı ve 1877 Shipka Pass savaşı dahil olmak üzere 1189 Dönümlük Kuşatma ve Osmanlı İmparatorluğu savaşları gibi savaş tarihlerine yer vermiş. Katliam silahında ayrıca Osmanlı'nın 2. Viyana seferini durduran Feliks Kazimierz Potocki'nin adı da yer aldı.

Potocki'nin yanı sıra, 700'lerin Fransız askeri lideri Charles Martel'in adının da yazıldığı görüldü. Tarrant ayrıca hesabından Avrupa’da aşırılıkçılık, çokkültürlülük ve önceki terör saldırılarıyla ilgili makalelere sık sık link vermiş.

Türklerle ilgili kin dolu sözleri
Katliam öncesi bir manifesto yayınlayan katil, şunları yazmış: 
-"Topraklarınızda huzur içinde yaşayabilirsiniz, size zarar gelmeyecek. Boğaz'ın Doğu yakasında. Ama Boğaz'ın Batı yakasında bir yerde yaşamayı denerseniz, Avrupa'ya gelirseniz sizi öldüreceğiz.  Konstantinopolis'e gelir, tüm cami ve minareleri yıkarız. Ayasofya minarelerden kurtulacak ve Konstantinapol hak edildiği gibi tekrar Hristiyan şehri olacak".

Editör: TE Bilişim