Dolkun İsa’nın duruşmasının ardından mahkeme önünde, İYİ Parti Mersin Milletvekili Behiç Çelik, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Özdağ, BBP Türk Dünyasından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Keser, Doğu Türkistan’da yaşanan baskılar ve Doğu Türkistanlıların Türkiye’de ve dünyada vermiş olduğu mücadeleye dikkat çekerek, Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Dolkun İsa’nın Türkiye yasağının bir an önce kaldırılması çağrısı yaptı.

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Selçuk Özdağ dava çıkışında basın açıklaması yaptı.

Selçuk Özdağ, Dünya Uygur Kongresi Başkanı Dolkun İsa'nın Türkiye'ye girişine izin verilmemesini eleştirdi.

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, konuyla ilgili yaptığı açıklamada Dolkun İsa’nın bütün dünya ülkelerine girebildiğini hatırlatarak Türkiye’nin de giriş izni vermesi gerektiğini söyledi.

Özdağ, İsa’nın dünyada iki ülkeye giriş izni olmadığını bunlardan bir tanesinin Çin, diğerinin ise Türkiye olduğunu kaydederek, Çin’in bölgedeki Türkleri asimile ettiğini, edemediklerini ise yok etmek istediğini belirterek Türkiye’ye alınmamasını ‘ayıp’ olarak nitelendirdi.
Türkiye’de beş milyon Suriyelinin yaşadığını hatırlatan Gelecek Partili Özdağ, “Elbette onlar da bu ülkede yaşayacak. Anadolu mazlum coğrafyasıdır ama beş Doğu Türkistanlının Türkiye’de yaşamasına tahammül edemeyeceksiniz” diye konuştu.

Özdağ şunları söyledi "Dolkun İsa Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisine sokulmaması ile ilgili bir duruşma var. Avukatlarımız kurulla ilgili savunmalarını yaptılar fakat Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bir ayıbı ile karşı karşıyayız. 
Biraz önce Sayın milletvekilimizin de söylemiş olduğu gibi, Türkiye’de  bir yandan Boraltan Köprüsü nde yaşanan dramı trajediyi anlatacaksınız,  bir diğer yandan beş milyona yakın Suriyelinin Türkiye'de bulunmasına göz yumacaksınız. Elbette ki onlar da bu ülkede yaşayacaklar elbette ki bu ülke tüm mazlumlara kucak açacak.

Anadolu coğrafyası böyle bir coğrafyadır ama beş Doğu Türkistanlının, Uygur Türkünün, Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde olmasına tahammül edemeyeceksiniz ve bunu da izah edemeyeceksiniz.
Dolkun İsa meselesidir, birincisi budur. Dolkun İsa ile ilgili Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurumları derhal acil olarak ivedilikle buraya savunmasını göndermeli, Dolkun İsa hem bir yandan hukukun kendisine tanımış olduğu 15 yıllık süre bittiği için Türkiye'ye gelebilmeli.
 Çünkü Dolkun İsa bütün dünya ülkelerine gidebiliyor.  Kendisi Avrupa'da yaşıyor. Dün de yine aynı şekilde 3-4 gün süren İngiltere'de bir soykırım davası vardı. Çin'in Doğu Türkistanlılara yapmış olduğunu zulüm ve soykırımla ilgili, kendisi de oradaydı ve ama iki ülkeye giremiyor Dolkun İsa.

Bir Çin Cumhuriyeti'ne giremiyor. Çin hükümetinin Devleti'nin sınırları içerisinde olamıyor. İki Türkiye Cumhuriyeti.

Çin’in almamasını anlıyoruz.  Çin zaten oradaki insanları, Doğu Türkistan'da yaşayan Kırgızları, Kırgız türkünü Kazak Türkünü ve Uygur Türkünü asimile etmek istiyor. Edemediklerini orada yok etmek istiyorlar ama bir diğer yandan Türkiye Cumhuriyeti Devleti Dolkun İsa’yı Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları almıyorsa bugünkü hükümet bu hükümetin ayıbıdır, eksikliğidir aynı zamanda utanç vesikasıdır ve tarih bunları yazacak 
İkinci husus şu Dolkun İsa Türkiye'ye gelecek.

Dolkun İsa’da tüm kamuoyu Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tüm vatandaşları 83 milyon her mazlumla beraber Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni seven her mazlum her mağdur Türkiye'ye gelir Türkiye Cumhuriyeti'nin şefkatli kolları içerisinde yaşar.

Özellikle Türk dünyasının mağdurları, burası Onların da vatanıdır. Nasıl Ata yurdumuz Doğu Türkistan'dan buralara geldi isek bugün ana yurdumuz Anadolu'da da onların yurdudur. Birlikteyiz, beraberiz.

Çin’de bir zulüm var. Çin’de bir trajedi yaşanıyor bir dramı yaşanıyor.  Çin  hükümetini birinci  olarak anayasasına uymaya davet ediyoruz.

Orada bir Çin’li hangi şartlara haizse bir Doğu Türkistanlı veya orada başka ettik yapılara sahip Çinliolmayanlar da aynı ekonomik, insani, kültürel eğitim haklara sahip olmalıdır.

Ama Çin hükümeti özellikle Doğu Türkistan’ı işgal ettiğinden bu güne kadar burada Türklerin varlığından Kırgızların, Uygurların, Kazakların veya o bölgede yaşayan etnik yapıların varlığından rahatsız.

Evet onlar vatandaş Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşları değil onlar Çin hükümetinin Çin Devleti'nin vatandaşı ama onlar aynı zamanda başka bir etnik yapıya başka bir kültürel hayata sahipler onlar istiyorlar ki dilimizi konuşalım dinimizi yaşayalım,  kültürel hayatımızı yaşayalım ve de Doğu Türkistan'da Özerk bölgede Özgür yaşayalım istiyorlar.”

Dolkun İsa "Türkiye’ye girebilmeyi diliyorum"

Sosyal medya hesabı üzerinden konuyla ilgili paylaşım yapan Dolkun, Türkiye’nin ikinci evi olduğunu ifade ederek, “Arkadaşlarımı, profesörleri ziyaret etmek ve davet edildiğim programlara katılmak için Türkiye’ye girebilmeyi diliyorum. Umarım mahkeme doğru kararı verir ve 2008’den beri girmeme engel olan bu idari hatayı düzeltir” dedi.

“DOLKUN İSA’NIN HUKUKA AYKIRI OLAN GİRİŞ YASAĞINA SON VERİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ”

Mahkeme önünde basın açıklamasında bulunan Dünya Uygur Kurultayı Vakfı Başkanı Abdürreşit Abdülhamit’in, Dünya Uygur Kurultayı Vakfı, Doğu Türkistan Araştırmaları Vakfı, Doğu Türkistan Vakfı, Uygur Akademisi, İsa Yusuf Alptekin Vakfı ve Doğu Türkistan Gençlik Derneği adına verdiği demeçte şu ifadeler yer aldı:

“Çin devletinin talebiyle Türkiye Hükümeti’nin 2008 yılında Dolkun İsa hakkında verdiği  Türkiye’ye giriş yasağı kararı Türk toplumunda Uygurların maruz kaldıkları soykırımın yaşandığı ve tartışıldığı bir ortamda kamu vicdanını yaralayıcı olmuştur.  Türkiye Cumhuriyetinin Türk Dünyasındaki  imajına da olumsuz etki yapmaktadır. Ayrıca bu giriş yasağı ve bu yasağın kaldırılması talebinin reddedilmesi de  hukuka aykırıdır ve bu durum Türkiye’ye derin bir sevgi besleyen üniversiteyi Türkiye’de okuyan Dünya Uygur Kurultayı Genel Başkanı Dolkun İsa’da telafi edilmez manevi acılara yol açmaktadır. Bugün bu dava için buradayız.  Bizi desteklemek için buraya kadar gelen herkese şükranlarımızı sunarız.

Bilindiği üzere Dolkun İsa Bey  1995’te Doğu Türkistan Vakfı kontenjanından YÖK tarafından sağlanan burs çerçevesinde önce TÖMER’de Türkiye Türkçesi öğrenmiş ve daha sonra 1995’te Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset ve Uluslararası İlişkiler bölümünde yüksek lisans programına başlamıştır. Türkiye’de bulunduğu sürece hiçbir adli olaya karışmamıştır.  Türkiye’de Türk Dünyası Dostluk ve Kardeşlik Kurultayına katılmış, heyecanlı konuşmalar yapmıştır. O,  1996’da Almanya’dan siyasi sığınma talebinde bulunmuş ve bu isteği kabul edilmiştir. Çin devleti 1997’de onun tutuklanması için Interpol’de hakkında süreç başlatmıştır. Dolkun İsa, 2004’te Münih’te Dünya Uygur Kongresi’nin kuruluşunda aktif görev almıştır.

Dolkun İsa Bey, Almanya vatandaşı olduktan sonra da ikinci vatanı olarak gördüğü Türkiye’ye ailesiyle birlikte yaz tatillerinde bir veya iki defa turist olarak gelmekteydi. Ancak 22 Ağustos 2008’de Antalya havaalanına giriş yaparken gözaltına alınmış ve giriş yasağı olduğu gerekçesiyle 23 Ağustos 2008’de Almanya’ya geri gönderilmiştir.  Aynı işlem 11.10.2016 tarihinde de tekrar edilmiştir. Türklerin ata yurdu  Doğu Türkistan’daki Uygur, Kazak ve Kırgızlara karşı yoğun bir soykırım uygulamakta olan Çin devletinin baskı ve iftiraları sonucu Dolkun İsa hakkında 1997’de İnterpol araması başlatılmış olsa da bu talebin mesnetsiz olduğu ortaya çıkmış ve tutuklama talimatı 2018’de kaldırılmıştır.  Dolkun İsa Bey şu an  Çin ile Türkiye dışındaki ülkelere gidebilmektedir. Dolkun İsa Bey başkanlığını yaptığı  Dünya Uygur Kurultayı da Alman Yasalarına göre kurulmuş sivil toplum kuruluşu olarak, dünya ülkeleri tarafından kabul görmektedir.

Dolkun İsa Bey’e, ‘Türkiye’nin güvenliğine tehdit unsuru oluşturur’ diyerek giriş yasağı konulmuştur. Ancak böyle somut bir sebebin mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Zira Türkiye devleti Dolkun İsa’yı  çok iyi tanımaktadır ve o, Uluslararası Platformlarda Türk soylu bir STK başkanı olarak elinde geldiği kadarıyla Türkiye’nın yüksek çıkarını korumaya çalışmaktadır. Ayrıca her zaman Türkiye’yi ikinci vatanı olarak gören biridir. Diğer yandan Dolkun İsa Beyin Türk kamu düzeni için bir tehdit oluşturacağından hareket etmek eşyanın doğasına aykırıdır.

Yukarıda açıklandığı üzere hukuka açıkça aykırı olan ve telefi edilmez sonuçlara yol açan, 12 yıldan beri Türkiye’ye girişine izin verilmemesine neden olan 5.10.2020 tarihli  idari işlem hakkında öncelikle YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA, Türk Adaletinin tecelli etmesini,  Dünya Uygur Kurultayı Reisi Dolkun İsa Bey’in bir an önce Türk kardeşleriyle hasret giderebilmesi için  Türkiye’ye girişine izin verilmesini, talep ederiz.”

Editör: TE Bilişim