2012’de getirilen 60 aylıkların okula başlatılması ve 4+4+4 sistemi nedeniyle sınava giren öğrenci sayısı yüzde 50 oranında katlanacak. 

Geçen yıl 8’inci sınıflardan 1,2 milyon kişi mezun olmuştu. 

Bu sayı 2020’de 1,8 milyonu bulacak.

Bu da yeni sorunları beraberinde getirecek. 

Eğitim Uzmanı Ali Taştan, "70’li yıllarda yapılan bir sistem var: Üçlü eğitim. Ona geçmek zorunda kalabiliriz. Şu an bile 20.50’de okuldan çıkan çocuklar var. Bu sisteme mecbur kalırsak çocuklar gece yarılarında çıkmak zorunda kalabilir" dedi.

Hali hazırda kontenjan sorunu yaşayan Anadolu liselerinin bu problemi daha da büyüyecek.

Ayrıca sınavla öğrenci alan ‘nitelikli’ liseler arasında yer alan Anadolu liseleri nicelik olarak zaten yetersizken, öğrenci sayısının artmasıyla bu durum içinden çıkılmaz hale gelecek. 

Şu an sınavla öğrenci alan nitelikli liselerin yüzde 56’sı imam hatip ve meslek liselerinden oluşuyor.

Velilerse daha çok fen liseleriyle Anadolu liselerini tercih ediyor.

 Akademik eğitim veren fen liseleri ve Anadolu liselerinin kontenjanlarının düşük olması nedeniyle sınavla yerleşemeyen öğrenciler daha sonra da çember sistemi nedeniyle ilçe milli eğitim müdürlüklerinin yönlendirmesiyle imam hatip veya meslek lisesine gitmek zorunda kalıyor. 

Kontenjanlar 

Şu an var olan lise türleri ve bunların kontenjanları ile okul sayıları şöyle:

2 bin 582 Anadolu lisesinin kontenjanı 1 milyon 522 bin 20
310 fen lisesinin kontenjanı 124 bin 219
92 sosyal bilimler lisesinin kontenjanı 39 bin 540
5 bin 138 dini eğitim veren lisenin kontenjanı 1 milyon 300 bin
3 bin 753 meslek lisesinin kontenjanı 1 milyon 509 bin.

Ortalamalar

Bu rakamlar da gösteriyor ki okul türü başına en az kontenjan dini eğitim veren liselerde bulunuyor. Buna göre okul türlerine göre öğrenci ortalamaları şöyle:

Anadolu liseleri: 533
Meslek liseleri: 402
Fen liseleri: 400
Dini eğitim veren liseler: 253

"25 bin yeni dersliğe ihtiyaç var"

Eğitim Uzmanı Ali Taştan “İmam hatipler dışındaki okulların hem kontenjanları yüksek hem de birçoğu tam kapasite çalışıyor. Burada büyük bir adaletsizlik var. İmam hatiplerin ortalaması 250’lerde ama bazı yerlerde bunun da altında. Özellikle 20’nin 30’un altında öğrencisi olan imam hatipler var. 1,8 milyon çocuk seneye liseye başlayacak. Sınavla öğrenci alan liselerin kapasitesi 126 bin 510. Öğrencilerin geçen yıl yüzde 1’lik dilime girmesi gerekiyordu. 

Önümüzdeki yıl yüzde 0,7’lik dilime girmesi gerekiyor. 200 çocuktan biri girecek bu okullara nerdeyse. Bu kuşağın böyle bir şanssızlığı var. AK Parti iktidarının 4+4+4 geçiş sürecinde eğitimcileri dinlememesinin sonucu bu. Bu çocuklar hem kötü ve niteliksiz eğitim aldılar hem de çok daha zor bir sınava girecekler. Ayrıca bu çocuklar için 25 bin yeni dersliğe ihtiyacı var. Anadolu liseleri zaten dolu, gelecek yıl imam hatipler de dolacak. Çocukların gideceği okul olmayacağı için mecburen dolacak imam hatipler. Bu adrese dayalı sistem nedeniyle imam hatipleri de bu şekilde doldurmuş olacaklar” dedi.

"Üçlü eğitime geçilebilir"

Bu öğrencilerin liseye başlamasıyla birlikte AKP’nin sürekli söylediği “ikili eğitimi kaldıracağız” vaadinin de hayale döndüğünü ifade eden Taştan şunları söyledi: “İkili eğitimin kalkması artık mümkün değil. Mevcut zaten 40 bin 50 bin derslik ihtiyacı varken şimdi de 25 bin derslik ihtiyacı ortaya çıkıyor. O nedenle liselerde tekli eğitime geçilmesi önümüzdeki 5 yılda mümkün değil. Bakanlığın bu kadar dersliği yapacak bir bütçesi de yok. Yatırım bütçesi yüzde 4,6’ya indi. 97-98’de 8 yıllık zorunlu eğitim dönemindeki gibi bir atılım yapılmazsa çözüm mümkün değil. Anadolu liselerinin neredeyse tamamı ikili eğitime geçecek. İmam hatiplerin 9’uncu sınıfları dolacak. Hatta 70’li yıllarda yapılan bir sistem var: Üçlü eğitim. Ona geçmek zorunda kalabiliriz. Şu an bile 20.50’de okuldan çıkan çocuklar var. Bu sisteme mecbur kalırsak çocuklar gece yarılarında çıkmak zorunda kalabilir.”

SERVİS VE SERVİSÇİNİN ÖNEMİ

Siyasi ve ekonomik sebepler bir tarafa, bu durum okul servislerinin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Gece geç saatlerde okuldan çıkacak öğrenciler evlerine nasıl dönecek?

Güvenlikleri nasıl sağlanacak? 

İşte bu soruların tek cevabı var. Servisler…

Konun muhatapları gerekli çalışmaları mutlaka yapacaktır.

Servisçilerde bu konuda öngörülü davranıp,  muhatapları gerekli tedbirleri almalı.

Bu tedbirler, gereksiz yere yapılan “eğitim” adı altında zaman öldürme ve sertifika verme, kesinlikle değildir.

Yeri gelmişken değinmekte fayda var. 

Son günlerde okul idareleri, servisçilere 30 saatlik Halk Eğitimi Merkezlerinden alınması gereken bir eğitim sertifikasının olmasını zorunlu koştu.

Aslında bu zorunluluk, Milli Eğitim Bakanlığının yönetmeliğe koyduğu maddeden kaynaklanıyor. 

Bu eğitimlere giren herkes birli ki, bu o tür bir eğitimle çözülecek bir durum değildir.

Üçlü eğitime geçilmeden servisçiler, Servisçiler Odası, Milli Eğitim Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, İBB ve diğer muhataplar şapkalarını önlerine koyup düşünmeleri gerekmektedir. 

Editör: TE Bilişim