Güçlü, daha sonra “İyi okul yoktur, iyi öğrenci vardır” diyerek sert eleştiriden vazgeçti. Bu durum ister istemez, Güçlü’nin uyarıldığı ihtimalini akla getiriryor.

MEB’in gece yarısı açıklamasını “Yangından mal kaçırmak” şeklinde niteleyen Güçlü, “Liselere giriş curcunası” başlığıyla yazdığı üç yazıda şu ifadelere yer vermişti:

“Her şey öylesine karma karışık hâle geldi ki kayıt takvimi nasıl gerçekleşecek, kim hangi okula, nasıl kayıt olacak, bir yere kayıt yaptıran, diğer okulları da tercih edebilecek mi, çok daha önemlisi, sınavsız öğrenci alan okullara girişte hormonlu notların önüne nasıl geçilecek?

MEB, hiç zaman geçirmeden, hem kayıt bölgelerini ve o çemberde yer alan okulları, hem de kayıt ve nakil koşullarını, bir an önce açıklayarak, velilerin daha fazla sinir harbi yaşamalarının önüne geçebilir. Yoksa işler iyice çığırından çıkacak...

Özetin özeti: Bakalım, bu listeyi ve bu sistemi, içine sindiren ve savunan hâlâ çıkacak mı?” (1. yazı)

“Özetin özeti: MEB hâlâ günü kurtarmanın ötesine geçemiyor ama bunu bile başaramıyor!” (2. yazı)

“Liste dışı kalan iyi okullarda derin sessizlik var. Kendilerini “aşağılanmış” hissediyorlar.

Ankara keşke kendilerine biraz kulak verse.

Öyle tespitleri, tahlilleri ve öyle önerileri var ki eğer onlar dikkate alınsaydı, zaten bu noktaya gelinmezdi ama daha da önemlisi, MEB’i yeni yaz-bozlardan kurtaracaktır.

Yıllardır bu liselere girmek için gece gündüz, hafta sonu, yaz tatili demeden çalışan öğrencilerin ve önceki yıllarda 450 ve üzeri puanlarla girdikleri okulların şimdi “yolgeçen hanına” dönüşeceğine inananların, bir şekilde tansiyonlarının düşürülmesi gerekiyor!

Eğer pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da üç maymun oynanmaya devam edilirse, bu sistemin kalıcı olması mümkün değil!..

Özetin özeti: “Milletimizin istekleri bizim için bir görev” diyen Sayın Bakan, umarız, bürokratlarına olduğu kadar, biraz da halkımıza, öğretmenlerimize ve öğrencilere kulak verir...” (3. yazı)

Böyle felâket senaryoları yazan Abbas Güçlü, konuyla ilgili 14 Nisan târihli yazısında ise farklı bir dil kullandı:

“MEB’de değişim rüzgârlarının eseceği konuşuluyor.

Peki, bu rüzgârdan kim ne kadar etkilenir, gelecek hafta hep birlikte göreceğiz.

Görünen o ki ciddi bir rüzgâr esecek.

En iyisi bekleyip görmek...

Hangi okul? Liselere giriş konusunda kafalar karmakarışık.

Her kafadan bir ses çıkıyor!

Peki, doğru olan ne?

Kendiniz için en doğru lise hangisi ve bu liseye nasıl girebilirsiniz?..

Böyle dönemlerde felaket senaryoları yazan da akıl veren de çok olur.

Ve asıl garip olan ise genel değerlendirmelerin ötesine geçilip, sizin için en doğru olanı hiç kimse söylemez.

Daha önce de defalarca yazdım.

İyi okul yoktur, iyi öğrenci vardır.

Siz iyi olduğunuz sürece, her okul sizin için en iyi okul olabilir.”

Editör: TE Bilişim