Türkiye’nin birinci gündem maddesi geçim derdi, pahalılık ve dolayısı ile Türk Parasının değer kaybıdır. Bu konuda iktidarın en büyük yanlışı ekonomi yönetimini kendi mecrasında gitmesine müsaade etmemesidir. Daha önce de yazdık. Ekonominin kendi kuralları vardır. O kuralları yönetmek için atanan ekonomi kurmaylarını (Merkez Bankası Başkanlığı, Maliye Bakanlığı, Vs. ) serbest bırakmazsanız sonuç bundan daha iyi olamazdı. Ak Parti’den önceki iktidarlar Merkez Bankası’nı kanunla bağımsız hale getirirken ne düşünüyorlardı. Elbette ekonomi yönetimini kendi kuralları içinde devam etsin diye Merkez Bankası’nı özerk hale getirmişlerdi.

Ama Ak Parti iktidarı ne yaptı. Merkez Bankası’nın başkanları 4 yıllığına seçilirken 6 ayını bile doldurmadan başkan değiştirir hale getirdiler. Bir yıl içinde üç defa Merkez Bankası Başkanı değiştirilir mi? Talimatla faizlerin düşürülemeyeceğini, sebep sonuç ilişkisi olarak enflasyonun düşürülemeyeceğini acı da olsa görmüş oldular. Eğer Merkez Bankasını biraz rahat bıraksalar, inişler ve çıkışlarla birlikte ekonomi kendi yolunu bulacak ve belli bir sisteme oturacaktır.

Türkiye’de artık hiçbir vatandaşımız rantiyeciler ve tuzu kurular hariç geleceğinden emin değil. Nasıl emin olsunlar ki? Verin bu kardeşinize oyları bakın faizle, kurla nasıl baş ediliyormuş diyen bir zihniyete artık bu ülkede güven kalmamıştır. Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın ifadesi ile ekonominin tek bir dayanağı vardır. O da ‘GÜVEN’ dir. Evet artık hiçbir vatandaşımız ekonomi yönetimine güvenmiyor. Şu anda bankalardaki mevduat hesaplarının yüzde 56’sı dolar hesabı olarak açılmıştır. Vatandaş Türk Lirasına güvenmediği için dolar üzerine hesap açmayı tercih etmektedir.

Güven duygusu öyle bir kuvvetli bir duygu ki hayatımızın hemen her dalında geçerlidir. Şöyleki; evliliklerde güven, siyasette güven, ticarette güven, ikili ilişkilerde güven ve nihayetinde ekonomide güven. Güvenli bir temele dayanmayan binanın yıkılması gibi bu saydığımız konularda güven tesis edilmediği sürece asla başarılı olunamaz. Ak Parti iktidarı artık ilk yıllarında bu millete verdiği o güven duygusunu kaybetmiş durumda. Bu saatten sonra, Ak Parti iktidarı ne yaparsa yarsın o güven duygusunu kaybettiği için yeminli taraftarları ve randiyeciler hariç kaybetmeye mahkûmdurlar. Dahası, Ak Parti’nin erimeye yüz tuttuğun kani gelirlerse o yeminli taraftarlar ve rantiyeciler de gemiyi terk eden fareler gibi anında terk edecekler ve yeni ortamda kendilerine yer aramaya başlayacaklardır. Siyasetin de en acı gerçeği bu olsa gerektir.

Vatandaşın şu anda tek derdi ‘GELECEK KAYGISI’dır. Vatandaş yarınından emin değildir. Vatandaş sahipsizdir. Ayırt etmeden söylüyorum. Tüm partiler ve siyasiler kendi geleceklerini düşündükleri için vatandaşın kaygıları ikinci planda kalıyor. Vatandaş sığınacağı sakin ve güvenilir bir liman aramaktadır. O nedenle araştırma şirketleri sonuçlarına baktığımız zaman tarafsızların sayısı gün geçtikçe artış göstermektedir. Bu sonuç vatandaşın siyasilere güvenmedikleri sonucunu çıkarmaktadır.

GÜVEN….! GÜVEN….! GÜVEN….!

NE MUTLU TÜRKÜM VE MÜSLÜMANIM DİYENE, VE DİYEBİLENE