İlk olarak konvertibilite ile başlayalım. Nedir  konvertibilite?

Konvertibilite, para biriminin başka bir para birimi ile ile değiştirilebilir olmasıdır. Meseka Amerika'da Türk Lirası ile ödeme yapmak istediğinizde satıcı bunu kabul etmeyecektir.Bunun sebebi paranın kovertibl olmaması demek değildir. Konvertibilite bir ülkenin kendi para birimini belirli bir pariteden değiştirmeyi kabul etmesidir.

İkincisi ise rezerv para

İki ülke aralarında ticaret yaparken, olası parite değişikliklerinden daha az etkilenmek için güçlü para birimlerini tercih etmektedirler.  Mesela ABD Türkiye'ye otomobil ihraç edecek olsun, ABD otomobil karşılığında Türk Lirasını kabul etmeyecektir. Çünkü Türk Lirası değerini dalgalanmara karşı koruyabilecek güçte değildir. Bu yüzden daha güvenli bir para birimi üzerinden ticaret yapmak isteyecektir. Bu güvenli paraya da rezerv para deniyor.

Dolar ve Euro basabilen ülkeler güç ve kaynak açısından güvenilir kabul edilirler. Bu paralar hem konvertible hem de rezerv paralardır. Amerikan Dolarını diğer paralardan ayıran şey ABD Merkez Bankası'nın yabancı para birimi rezervi tutmuyor oluşudur. Buna karşın tüm ülkelerin merkez bankaları amerikan dolarını kasasında rezerv olarak tutmak zorunda kalıyorlar. Amerika kimi zaman faiz yükseltip amerika dışındaki doları geri çağırarak, güç kaybeden doların kan tazelemesini sağlıyor. Kimi zaman da dolar emisyonunu arttırıp, iç piyasanın hareketlenmesine destek veriyor.

Amerika dünyanın en büyük cari açık ülkesine sahiptir ama bunu asla dert etmiyordur. Çünkü dolar çok güçlü bir rezerv para birimidir. Amerikan Bankacılığı'nın dünya finans sistemi üzerindeki olağanüstü etkisidir.

Editör: TE Bilişim