Merkez Bankası, merakla beklenen faiz kararını açıkladı, 100 baz puan faiz indirimi gerçekleştirdi.

Gerçek Gündem'in haberine göre; Ekonomist Mustafa Sönmez, "Aralık ayında da benzer bir karar alınabilir" değerlendirmesinde bulundu.

Merkez Bankası, 100 baz puan faiz indirimi gerçekleştirdi. Politika faizi yüzde 16'dan yüzde 15'e çekildi. Eylül ayında 100 baz puan, ekim ayında ise 200 baz puan indirim yapılmıştı. Böylece son 3 ayda faizler 400 baz puan indirilmiş oldu.

DOLAR FIRLADI

Merkez Bankası'nın faiz kararı sonrası dolar/TL kuru 10.57'den 10.97'ye saniyeler içinde yükseldi. 

Merkez Bankası'nın faiz kararını yorumlayan ekonomist Mustafa Sönmez, bunun beklenen bir karar olduğunu söyleyerek, "Bloomberg'in yaptığı ankette de herkesin beklediği bir karar. Böylece yüzde 15'e inmiş oldu. Enflasyonun 5 puan altı demek. Negatif bir faiz. Türk lirasında olanlar biraz daha dolara meylederler, paralarını enflasyona karşı koruyabilmek için. Beklenen bir karardı, sürpriz olmadı. Bunu bekleyenler zaten dolara yatırım yapmışlardı. Kısmi geri çekilişler olmuştu. Bu kararın ardından dolarda çok artış olmaz. Ama tabii 11 liraya yaklaşan bir dolar fiyatı da tahrip edicidir" dedi.

Sönmez, aralık ayında da benzer bir faiz indirimi kararının alınmasını beklediğini söyledi. Sönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

Aralık ayında 1 veya 2 puan daha indirim söz konusu olabilir. Yılı yüzde 12-13 faiz oranıyla bitirmek istiyorlar. Özellikle konut üreticilerinin beklediği bir faiz. Biraz onların taleplerine de cevap verebilecek bir indirime gidiyorlar.

ENFLASYONA ETKİSİ

11 liradan yapılmış ithalat bütün ürünlerin doğrudan ya da dolaylı fiyatını arttırır. hem aralık ayında hem 2022 yılında döviz fiyatının yüksekliğinden dolayı maliyetleri artmış her tür mal ve hizmet görebiliriz. Bu da enflasyonu yüzde 20'nin daha da üstüne çıkarabilir. Borçların faiz ödemelerinin yükünü arttırır. Bütçedeki faiz yükü ağırlaşır.

"ÇÖZÜM ERKEN SEÇİM"

Enflasyonu kontrol altına alamadıklarını bu kararla beraber görmüş oldular. Bu kadar yüksek döviz fiyatından herkes şikayetçi. Sadece dar gelirli orta sınıf değil, iş dünyası da şikayetçi. Bu ekonominin ve bununla beraber toplumun yönetilemediğinin göstergesi. Buradan bir çıkış formülleri yok, buna teslim olmuş durumdalar. Buna teslim olmak da kan kaybı demek. Onun için doğru. Çözüm bir an önce erken seçime giderek daha aklı başında kararlar alabilecek bir yönetim oluşturmak.

ERDOĞAN: FAİZİ SAVUNANLA BERABER OLAMAM, OLMAM

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin dünkü grup toplantısında Merkez Bankası’nın (MB) faiz indirimiyle ilgili, “Faiz sebep, enflasyon sonuç” tezi üzerinden bu kez kendi partililerine yönelik, “Bu mücadelede beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar, kusura bakmasınlar. Bu yolda ben, faizi savunanla beraber olamam, olmam. Bu görevde olduğum sürece faizle mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim ve enflasyonla mücadelemi de sürdüreceğim” ifadelerini kullanmıştı. Erdoğan'ın bu sözleri Merkez Bankası'na faiz indirim mesajı olarak yorumlanmıştı. 

KILIÇDAROĞLU VE AKŞENER'DEN ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI

Dün dolardaki önlenemez yükselişin ardından CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti lideri Meral Akşener, saat 16.00'da bir görüşme gerçekleştirmişti. Görüşmenin ardından açıklama yapan iki lider, erken seçim çağrısında bulunmuştu.

Kılıçdaroğlu, "Çözüm üretsinler, ekonominin gidişi konusunda bir şeyler söylesinler, TL’nin erimesini nasıl önleyecekler? Birisi çıksın açıklama yapsın diyoruz, karşımızda duvar var. Bizler de sorumluluk hisseden genel başkanlar olarak bir araya geldik. Sonunda bütün fatura sokaktaki vatandaşa çıkıyor. Böyle zırvalıklarla, saçmalıklarla ekonomi yönetilemez. Kendilerine çağrı yapıyoruz; yönetemediğinizi biliyoruz, Merkez Bankası’nın ya müdürü ol çık açıklama yap, ya da ‘müdahale etmeyi doğru bulmuyorum’ diyorsan müdahale etme. Koskoca bir kurum dünyada itibarsızlaştırıldı. Kendisine açık ve net çağrıda bulunuyorum; yönetemiyorsun, milletin sırtına daha fazla yük yükleme. Bir an önce Türkiye’nin seçime gitmesi gerekiyor." ifadelerini kullanmıştı. 

Akşener ise, şunları kaydetmişti:

"Ekonomi kitabı yazıp onunla övünen ve devleti kendinin gören bir kişinin kararına, hislerine, duygularına, bilgisine, görgüsüne bağlı hükümet sisteminin; Türkiye’yi getirdiği nokta ortada. 

Sayın genel başkanımızın acil seçim çağrısına katılıyorum. Seçimden başka bir çare yok. Geçen sene Kurban Bayramı’ydı sanırım, dış politikada ağır krizde karşı karşıya kaldığımız dönemde memleket masasını topla demiştim. Görüşlerimizi alın, devlet olarak ortak tutum alalım demiştim. Aslında bugün de bu çağrıyı yapmam lazım ama o günden ağzım yandığı için, inanılmaz hakarete uğradığım için… Seçim hür ve bağımsız bir biçimde, tarafsız bir biçimde yapılmalı. Milletimiz kimi tercih ediyorsa ona saygı duymanın yolunu açmalıyız."

Editör: TE Bilişim