ABD'li profesör Steve Hanke, yıllık enflasyon oranının yüzde 39,2 olduğunu, enflasyon hesaplamasından hareketle faizin de yüzde 40'ın üzerinde olması gerektiğini belirtti.

Liradaki değer kaybını ve Türkiye'nin attığı adımları değerlendiren Financial Times, Türkiye'ye dair dış borç ve kur endişelerinin yanı sıra, enflasyonun düşük gösterildiği yönünde endişeler de bulunduğunu aktardı.

FT'de yer alan Jamie Powell imzalı yazıda ABD'li iktisat profesörü Steve Hanke, geçtiğimiz hafta yayımladığı bir makalesinde Türkiye'de liradaki değer kaybının da ardından gerçek enflasyonun yıllık yüzde 39,2'ye ulaştığını belirtiyor. Hanke, "Satın Alma Gücü Paritesi"ne dayanan metodolojisinden enflasyonu "döviz kuru değişimi"ni baz alarak hesaplıyor.

'FAİZ YÜZDE 40'IN ÜZERİNE ÇEKİLMELİ'

Yazıda bu rakamın resmi rakamın 3,6 katı olduğu vurgulanırken, Hanke enflasyonla mücadele etmek için faizlerin yüzde 40'ın üzerine çekilmesi gerektiğini öne sürüyor.

FT'deki yazıda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın faiz konusundaki tutumuna atıf olarak "Bunu Erdoğan'a söylemeyin" denilirken, Steve Hanke'nin Forbes'ta yayımlanan yazısında lira için talebin azaldığı, piyasada çok fazla "düşük kaliteli lira" bulunduğu belirtiliyor.

Hanke, Forbes'a yazdığı yazıda Erdoğan Türkiye'yi yönettiği sürece "durumun değişmeyeceğini" savunuyor.

ENFLASYON HESABI NASIL YAPILDI?

Hanke'nin gerçek enflasyonu bulmak için yaptığı hesap, Jacob Frenkel ve Gustav Cassel'in 1920'lerde Almanya'daki hiperenflasyonu ölçmek için geliştirdiği metodolojiyi kullanıyor.

Hanke ve meslektaşı Charles Bushnell, gerçek enflasyonu bulmak için yerel para birimi cinsinden görece alım gücünü ölçüyor.

FT yazısında, Türkiye ekonomisinin görece "şeffaf" olduğu, açıklanan resmi rakamlar sebebiyle böyle bir hesaba gerek olmayabileceği dile getirilerek, açıklanan resmi tüketici fiyat endeksleri aktarılıyor.

Ayrıca yazıda dolar/lira kurunu enflasyonu ölçmek için kullanmanın yarattığı sorunlardan bahsedilerek, Türkiye'nin en çok ithalat yaptığı ülkelerin başka para birimleri kullanan Rusya, Almanya, Çin ve İngiltere olduğu kaydediliyor.

Bu sebeple Türkiye'nin dış borcu dolar cinsinden olsa da, enflasyona etkiyi gösterecek para biriminin dolar olmayabileceği savunuluyor.

SGP METODOLOJİSİ TARTIŞMALI ANCAK ENFLASYON HESAPLANANDAN YÜKSEK

"Satınalma Gücü Paritesi" yöntemine göre Türkiye'nin içinde bulunduğu "Kırılgan Beşli" için yapılan 1996-2013 dönemini kapsayan bir çalışma (1), Türkiye için SGP yöntemiyle Enflasyon hesaplamanın çok geçerli olmadığını ortaya koyuyor. SGP metodolojisi literatürde de tartışılan bir hesaplama. Ancak Türkiye'de son iki yılda petrol ve demir cevheri fiyatları başta olmak üzere emtia fiyatlarının dolar bazındaki artışı ve kurdaki gelişmelerden ötürü enflasyonun hesaplananın üzerinde olduğu tahmin ediliyor.

(1) Ahmet Bülent Atasoy, "Satınalma Gücü Paritesi Kırılgan Beşli Ülkelerinde Geçerli mi?", Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, 2016.

(2) Jamie Powell, "Inflating inflation", Financial Times, 31/05/2018.

(3) Steve Hanke, "Turkey's Lira Takes a Dive and Inflation Soars", Forbes, 24/05/2018.

Editör: TE Bilişim