Türk makine ve aksamları ihracatı, 2018'in ilk ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32 artışla 513 milyon dolara yükseldi.

Türkiye İhracatçılara Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye 2017 Ocak'ta yaklaşık 388 milyon dolarlık makine ve aksamları ihracatı gerçekleştirdi. Yeni yıla rekor hedefiyle giren Türk makine ve aksamları ihracatçıları Türkiye'ye 2018'in ilk ayında 513 milyon dolarlık Döviz girdisi sağladı.

Makine ve aksamları, zeytin ve zeytinyağı ile deri ve deri mamüllerinden sonra ihracatı en hızlı artan 3'üncü sektör oldu.

İhracatta ilk sırayı 61 milyon 443 bin dolarla Almanya alırken, bu ülkeyi 24 milyon 354 bin dolarla Cezayir ve 23 milyon 539 bin dolarla İtalya izledi.

İHRACATIN YARISI AVRUPA ÜLKELERİNE

Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu (MAKFED) Başkanı Adnan Dalgakıran, Türkiye'de makine ve aksamları alanında 13 bin firmanın faaliyet gösterdiğini aktardı.

Bunun sadece 200'ünün ihracatı sürüklediğini dile getiren Dalgakıran, Almanya'da ise 3 bin firmanın bulunduğunu ve bunların yaklaşık 300 milyar dolarlık ihracata imza attığını belirtti.

Türkiye'nin makine ve aksamları ihracatında kilogram başına yaklaşık 6 dolar gelir elde ettiğini ifade eden Dalgakıran, sektör olarak ihracatta katma değeri yüksek ürünler üretip bunları ihraç etmek gerektiğine dikkati çekti.

Türkiye'nin makine ihracatının yarısının Avrupa pazarına olduğunu kaydeden Dalgakıran "Bu demek ki Türk makinesi kaliteli olduğu için Avrupa bizim makinelerimizi tercih ediyor. Avrupa kolay girilen bir pazar değil. Türkiye'de hali hazırda çok üst seviyede makine yapan firmalarımız var. Kilogram değeri 100 dolar olan makine ihracatı da yapıyoruz. Ama bunların sayısı çok az. Bunların artması gerekiyor." diye konuştu.

"GİRİŞİMCİYE DEĞİL NİTELİKLİ GİRİŞİMCİYE İHTİYAÇ VAR"

Türkiye'de Endüstri 4.0'ı yakalayacak firmaların varlığından bahseden Dalgakıran, sektörün stratejiye ihtiyacı olduğunu belirtti.

Sektörde herkesin çalıştığını, herkesin bir işin ucundan tuttuğuna değinen Dalgakıran, "Ancak herkes kendine doğru çekiyor. Bütünlüklü bir projeksiyon oluşturup herkes görevini yapmalı. Türkiye'nin daha fazla girişimciliği tartışması yanlış olur. Türkiye'nin nitelikli girişimci nasıl yaratılır bunu tartışması lazım. Girişimciye değil nitelikli girişimciye ihtiyaç var. Çünkü nitelikli girişimci sürekleyici olur. Üniversiteyi de, bürokrasiye de, siyaseti de sürükler, insan yetiştirir." diye konuştu.

Editör: TE Bilişim