Emin Haluk Ayhan, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, 2004 yılında alındığı iddia edilen Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararına değinerek, "Kendi toplantıda olmadığı halde arkadaşlarının imzalarının konjonktürel olduğunu söyleyenler imzaların yerine getirilmemek için mi atıldığını düşünüyorlar.
 
Bu nedir? Nasıl düşüncedir? Nasıl mantıktır?" dedi.
 
Öcalan'ın, çocukları asimile ettiği gerekçesiyle yatılı bölge okullarının kapatılmasını istediğini ileri süren Ayhan, "Bunun üzerine AKP hükümeti bu asimilasyon araçlarının kapatılacağını açıklıyor. Basında Oslo belgesinde milli eğitimin belediyelere devredileceği hususu yer alıyor" diye konuştu. Ayhan, bu devir iddiasının doğru olup olmadığını kamuoyunun merak ettiğini ifade etti.
 
Ayhan, hükümetin bazı ekonomi politikalarını eleştirerek, kredilerin hızlı artışını sürdürdüğünü ve bunun, bu artışla beslenen yurtiçi tüketim cari işlemler dengesinin bozulmasına neden olduğunu ileri sürdü.
 
Yurtiçi tasarrufun artırılması ve kredi borcuyla tüketmenin önüne geçilmesi gerektiğini savunan Ayhan, şunları kaydetti:
 
"Kredi artışına karşı alınabilecek önlemlerden birisi kamu bankalarının kredi artışının engellenmesidir. Şu andaki hızlı kredi artışında kamu bankaları çok etkilidir. Ancak bu önlemlerin cari açığı ne kadar azaltacağı tartışmalıdır. Enerji ithalatı ve yurtdışı rekabetteki zayıflık önemli yapısal sorunlardır. Diğer yandan cari açığın finansmanının doğrudan yatırım gibi daha kaliteli kalemlerle finansmanı gerekmektedir."
 
Ayhan, hükümetin 11 yılda yatırım ortamının iyileştirilmesini beceremediğini iddia etti.
 
Ayhan, bir gazetecinin, dershanelerin kapatılmasıyla ilgili, "KCK unsurlarının yeni etüt merkezleri açarak boşluğu doldurmak üzere hazırlık yaptığı söyleniyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi:
 
"Bunun daha önce Oslo belgelerinde yer alıp almadığının hükümet tarafından netlik kazandırılması gerektiğini açık bir şekilde söyledim. Aslında basına yansıyan kadarıyla hükümetin orada birtakım tavizler verdiği ortaya çıkıyor. Ancak hükümetin bunu net olarak ifade etmesi lazım. Böyle bir şey var mı, yok mu? Eğer hükümet zaten o belgeyi meydana çıkarırsa şeref payesi olarak AKP Genel Merkezi'nin önüne assınlar. Niye çekiniyorlar? Ama AKP'nin KCK'ya böyle bir taviz verme niyeti varsa... Çok şey karşılamam, yapabilir."


 

Editör: TE Bilişim