~~Şirketlerin peşin alışverişlere sunduğu indirimler ve 24 aya varan vadeli satışları, koltuk takımından yatak odasına kadar pek çok eşyanın yenilenme süresini de kısaltıyor. Daha önce 'evladiyelik' diye nitelendirilen mobilyaların ortalama kullanım süresi 3-5 yıla kadar geriledi. Söz konusu değişimin sektör açısından istikbal vaat ettiğini belirten Mobilya Sanayicileri Derneği'nin (MOSDER) Başkanı Memduh Boydak, artık mobilyanın dayanıklı tüketim ürünü olmaktan çıktığını ve dayanıksız tüketim malları arasında gösterildiğini söylüyor: "Yüksek ücretle alınan mobilyalara yüksek değer veriliyordu. Buna duygusal bağ da eklenince oturma grubu, yatak odası ve diğer eşyalar 20-25 yıl elde tutuluyordu. Şu anda bu kadar beklenmiyor." Boydak'a göre gelinen noktada kalitesi artan ve farklı tasarımla sunulan mobilyalar tüketici tarafından sürekli kullanılan ürün haline geldi.

Sektörün istihdam ve ihracat potansiyeli açısından diğer sektörlerin gerisinde kalmadığına işaret eden Boydak, "Otomotiv, konfeksiyon ve demir çelik alanlarındaki şirketler kadar biz de ihracatta iddialıyız. İhracata katkıda ilk 5 arasında yer alıyoruz." diye konuşuyor. Bu arada mobilyada lider ülke konumundaki İtalya'nın artan maliyetler sebebiyle ihracatta kan kaybetmeye başlaması 'Türkiye'ye yurtdışında pazar payını artırmak için gün doğdu' yorumlarına yol açıyor.

Önde gelen mobilya markalarının da aralarında bulunduğu 23 firmanın üye olduğu MOSDER'in başkanlığını kısa süre önce Ali Özkan'dan devralan Memduh Boydak, Türkiye'nin sektör olarak emekleme sürecinde olduğunu ifade ediyor. Boydak, sektörde faaliyet gösteren şirketlerin kısa sürede önemli başarılara imza attığını belirterek, "Avrupa'daki rakiplerimiz durgunluk yaşıyor. İtalya'da ihracat, yüksek maliyetler sebebiyle gerilemeye başladı. Bu önemli bir fırsat. Vasıflı eleman, gelişmiş teknoloji ve en yeni tasarımlarımızla liderliği yakalayabiliriz. 850 milyon dolar değil 2 milyar dolarlık ihracat potansiyelimiz olduğunu düşünüyorum." diye konuşuyor. 10 yılda alınan mesafeye rağmen dünya ile mukayese edildiğinde Türkiye'nin hâlâ emekleme safhasında olduğuna dikkat çeken Boydak, "Mobilya ihracatında çok yeniyiz. 2005'te 100 ülkeye 850 milyon dolarlık ürün sattık. Rakam her geçen yıl artıyor. Pergelimizle harita üzerinde 10 santimetrelik bir yuvarlak çizdiğimizde 1 milyar nüfuslu bölge üzerinde olduğunu görüyoruz. Bakir bir pazar üstelik." Dernek Başkanı, kalite ve tasarıma dönük yatırımlar sayesinde ihracatın 8-9 milyar dolara ulaşabileceği görüşünde: "Bugün İtalya'nın mobilya ihracatı 8-9 milyar dolar seviyesinde. İtalyanlar bu noktaya tasarımla geldi. Biz de insan kaynakları, teknoloji ve tasarımla ilgili eksiklerimizi giderdiğimiz zaman aynı büyümeyi yakalayabileceğiz."

TV dizileri alışveriş tercihinde etkili oluyor

Aynı zamanda İstikbal Mobilya'nın genel müdürlüğünü yapan Memduh Boydak, rekabetin özellikle dar gelirliler için önemli bir imkân sunduğunu vurguluyor. "Herkes kesesine uygun ürünler bulma şansına sahip." diyen Boydak, düşük gelirliye cazip şartlarda satış yapan mağazaların yanında yüksek gelir grubuna hitap eden ve pahalı ürünlerin yer aldığı mağazaların bu dengeyi sağladığını söylüyor.

Boydak, mobilyadaki ucuzluğun eşya değiştirme sürelerini de kısalttığını dile getirerek, televizyon dizilerinin yeni mobilya alma tercihlerinde etkili olduğunu kaydediyor. Boydak, "Mobilya giderek pahalı bir eşya olmaktan çıkıyor. Daha önce yüksek ücret ödendiği için mobilyaya ayrı bir değer atfediliyordu. Bu yüzden bir koltuk takımı 10-15 yıl kullanılıyordu. Şimdi durum farklı. İletişim kanallarının çok açık olması da tüketici açısından etkili oldu. Tüketicilerimiz, her akşam değişik kanallarda diziler seyrediyor. Gördükleri eşyadan esinlenen bir aile, bütçe imkânları elveriyorsa hemen aynı mobilyayı almak istiyor. Bu da gösteriyor ki dinamik bir pazara sahibiz." diyor.

Editör: TE Bilişim