Montrö Sözleşmesi ile ilgili yaptıkları açıklama nedeniyle 'anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşmak' suçlanan 104 emekli amiralin yargılandığı davanın bugünkü duruşmasında; 91 sanığın beraatını isteyen savcılık, 12 sanığın cezalandırılması yönünde mütalaa verdi. Montrö'yü savunan amirallerin rütbesinin sökülmesi istenen dava, 12 Aralık’a ertelendi.

104 emekli amiral, Nisan 2021’de, Montrö Boğazlar Sözleşmesi ve üniformasıyla gittiği tarikat evinde cüppe ve sarıklı fotoğraları basına sızan Tuğamiral Mehmet Sarı’ya ilişkin açıklama yaptı. Bunun üzerine “suç işlemek için anlaşma” gerekçesiyle haklarında dava açıldı. Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen dördüncü davada 'devletin güvenliğine ve anayasal düzene karşı suç işlemek için anlaşmak' suçundan 12 isim için hapis cezası istendi. Bu isimler arasında Alper Çetin Tezeren, Atilla Kezek, Atilla Kıyat, Arif Vehbi Alpman, Ergün Mengi, Işık Biren, İlker Güven, Mustafa Özbey, Cem Gürdeniz, Eski TESUD Başkanı Namık Kemal Çalışkan, Osman Metin Açımuz, Türker Ertürk bulunuyor. 

Hapis cezasına ilişkin 13 emekli amiralin, tarihteki darbe ve muhtıralardan ilham aldıkları, metnin Türk Milleti diye başlamasının maksatlı olduğu, geçmişteki emir komuta zinciri etkisinin kullanılmak istendiği iddia edildi.

Hapis cezasına ilişkin 13 emekli amiralin, tarihteki darbe ve muhtıralardan ilham aldıkları, metnin Türk Milleti diye başlamasının maksatlı olduğu, geçmişteki emir komuta zinciri etkisinin kullanılmak istendiği iddia edildi.

Beraat istenen isimlerin ise kasıtlarının olmadığı, düşünce açıklamasında bulundukları belirtildi.

"SİYASİ BİR DAVA DEĞİL, DEVLETİN VARLIĞINA KARŞI YAPILAN BİR EYLEM"

Öte yandan davada bulunan Cumhurbaşkanlığı avukatı konuya ilişkin, "Basit bir emekli, yaşlı, etkisiz amirallerin fikir beyanı olarak kesinlikle kabıl edilmemeli. Hükümete hatta devletin varlığına karşı yapılan bir eylemin davasıdır. Siyasi bir dava değil. Darbe ve bildiri zihniyetiyle benzerlik gösteren zihniyet konusudur" dedi.

Hakkında hapis istemi bulunan Cem Gürdeniz, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Savcının mütalaası bana balyoz günlerini hatırlattı, o zaman da gülmüştüm şimdi de gülüyorum, tek bir hukuki gerekçeye dayanmayan, siyasi bu davada adalet aramanın bir manası yok vatanı sevmenin bedeli davalarla caydırılmaksa her şeye rağmen vatanımı sevmeye devam edeceğim" ifadelerini kullandı. 

Dava kapsamında ilk duruşma mart ayında, ikinci duruşma ise haziranda görülmüştü. İkinci duruşmada dosyanın, esas hakkında mütalaasını hazırlamak üzere savcılığa gönderilmesi kararlaştırıldı. Üçüncü duruşmada mütaalanın açıklanması beklenirken, savcı raporlu olduğu gerekçesiyle duruşmaya katılmadı. 

Editör: Yadigar Hanım